İçinde şıl olan 10 harfli 42 kelime var. İçerisinde ŞIL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında şıl olan kelimeler listesine ya da Sonu şıl ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DOLAŞILMAK
-
-
[nsz]
Dolaşma işi yapılmak
- "Her yer dolaşıldı. Burada dolaşılmaz."
-
[nsz]
Dolaşma işi yapılmak
- KAPIŞILMAK
-
-
[nsz]
Kapışma işi yapılmak
-
Çok istenilmek
-
[nsz]
Kapışma işi yapılmak
- ANLAŞILMAK
-
-
[nsz]
Anlama işine konu olmak
-
Belli olmak, ortaya çıkmak
- "... çıkarılan haberlerin aslı olmadığı anlaşılmıştı." (Feridun Fazıl Tülbentçi)
-
[nsz]
Anlama işine konu olmak
- PAYLAŞILMA
-
-
[isim]
Paylaşılmak işi
-
[isim]
Paylaşılmak işi
- MIŞILDAMAK
-
-
[nsz]
Mışıl mışıl ses çıkararak
-
[nsz]
Mışıl mışıl ses çıkararak
- KAÇIŞILMAK
-
-
[nsz]
Kaçışma işine konu olmak
-
[nsz]
Kaçışma işine konu olmak
- ANLAŞILMAZ
-
-
[sıfat]
Anlaşılması güç olan, bir anlam verilemeyen, karışık, muğlak
- "Eve gelip de onu görünce anlaşılmaz bir üzüntü içinde kaldı." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Anlaşılması güç olan, bir anlam verilemeyen, karışık, muğlak
- TAŞILLAŞMA
-
-
[isim]
Taşıllaşmak işi, fosilleşme
-
[isim]
Taşıllaşmak işi, fosilleşme
- YANAŞILMAK
-
-
[-e]
Yanaşma işi yapılmak
-
[-e]
Yanaşma işi yapılmak
- UZLAŞILMAK
-
-
[nsz]
Uzlaşma işi yapılmak
-
[nsz]
Uzlaşma işi yapılmak
- FOSFORIŞIL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Fosforışı özelliği olan
- "Başlıca fosforışıl cisimler kalsiyum sülfür, radyum sülfür, stronsiyum sülfür ve çinko sülfürdür."
-
[sıfat]
Fosforışı özelliği olan
- KARŞILANIŞ
-
-
[isim]
Karşılanma işi veya biçimi
-
[isim]
Karşılanma işi veya biçimi
- AŞILATILMA
-
-
[isim]
Aşılatılmak işi
-
[isim]
Aşılatılmak işi
- ŞAŞILAŞMAK
-
-
[nsz]
Şaşı duruma gelmek, şaşı olmak
- "... gözleri şaşılaşmış, dili çıkmış, burnuna doğru kıvrılmış, yeni bir gayretle koşuyor." (Memduh Şevket Esendal)
-
[nsz]
Şaşı duruma gelmek, şaşı olmak
- KARŞILAMAK
-
-
[-i]
Dışarıdan gelen bir kimseye karşılayıcı olarak çıkmak, istikbal etmek
- "Belgrat, Türkiye Cumhuriyeti başvekilini karşılamaya hazırlamıştır." (Falih Rıfkı Atay)
-
Karşılık olmak, denk gelmek, tekabül etmek
- "Herhâlde bu küçük bahçeyi kendi sebze ihtiyaçlarını karşılamak için yetiştirmişlerdi." (Necati Cumalı)
-
Söylenen, yapılan, bildirilen bir şeyi olumlu veya olumsuz bulmak
- "Bu suçlamayı hiç üzerimize almadan karşılar ve hoş görürüz." (Burhan Felek)
-
Önlemek, durdurmak
- "Bu ilaç sıtmayı karşılar."
-
Boksta karşı oyuncunun yumruklarını savmak
-
[-i]
Dışarıdan gelen bir kimseye karşılayıcı olarak çıkmak, istikbal etmek
- KALKIŞILMA
-
-
[isim]
Kalkışılmak durumu
-
[isim]
Kalkışılmak durumu
- ÇALIŞILMAK
-
-
[nsz]
Çalışma işine konu olmak
-
[nsz]
Çalışma işine konu olmak
- KOLBAŞILIK
-
-
[isim]
Kolbaşı olma durumu veya kolbaşının görevi
-
[isim]
Kolbaşı olma durumu veya kolbaşının görevi
- KARŞILANMA
-
-
[isim]
Karşılanmak işi
-
[isim]
Karşılanmak işi
- AŞILABİLME
-
-
[isim]
Aşılabilmek işi
-
[isim]
Aşılabilmek işi