İçinde ŞIK geçen 10 harfli kelimeler

İçinde şık olan 10 harfli 40 kelime var. İçerisinde ŞIK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında şık olan kelimeler listesine ya da Sonu şık ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler

I K Ş Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

KIŞ, ŞIK

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.

Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

SIRNAŞIKÇA

1. Sırnaşığa yakışır bir biçimde

SIKIŞIKLIK

1. [isim] Sıkışık olma durumu

DANIŞIKLIK

1. [isim] Danışıklı olma durumu, muvazaa

IŞIKLANMAK

1. [nsz] Işıklı duruma gelmek, aydınlanmak, ışımak
   • "Durum aynı kaldığı hâlde, onun duruma bakış açısı ışıklanır ve sevimli kahkahalarını atmaya başlardı." (Haldun Taner)

KIRIŞIKSIZ

1. [sıfat] Kırışığı olmayan

ÇAKIŞIKLIK

...

BULAŞIKLIK

1. [isim] Bulaşık olma durumu
   • "Kalbi güp güp vuruyordu. Ellerinde kan bulaşıklığı hissi. Bir yıkasa mı?" (Atilla İlhan)

KARIŞIKLIK

1. [isim] Karışık olma durumu, teşevvüş

BARIŞIKLIK

1. [isim] Barışık olma durumu
   • "Uğurlu, kıdemli olsun, Allah yıldız barışıklığı versin." (Memduh Şevket Esendal)

IŞIKSIZLIK

1. [isim] Işıksız, ışıktan yoksun olma durumu
   • "Oradaki karanlık ışıksızlıktan gelme maddi bir karanlık değil." (Azra Erhat)

KATIŞIKSIZ

1. [sıfat] İçine başka şeyler karışmamış olan, arı, saf

KAŞIKLAMAK

1. [-i] Kaşıkla yemek
   • "Sustular, bir zaman konuşmadan çorbalarını kaşıkladılar." (Necati Cumalı)
2. Kaşıkla yenen yemekleri severek, iştahla yemek

AYRIŞIKLIK

1. [isim] Ayrışık olma durumu

KAŞIKLATMA

1. [isim] Kaşıklatmak işi

YIVIŞIKLIK

1. [isim] Yıvışık olma durumu

AŞIKTAŞLIK

...

DOLAŞIKLIK

1. [isim] Dolaşık olma durumu

KAŞIKLAYIŞ

1. [isim] Kaşıklama işi veya biçimi

DOLAŞIKSIZ

1. [sıfat] Dolaşık olmayan

ŞIKIRDAMAK

1. [nsz] Birbirine çarpan metal nesneler şıkırtı sesi çıkarmak
   • "Demir gagalı geveze leylekler gibi durmadan şıkırdayan makamları dinliyordum." (Ömer Seyfettin)
2. Aydınlanmak, parlamak