İçinde şı olan 7 harfli 133 kelime var. İçerisinde ŞI bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında şı olan kelimeler listesine ya da Sonu şı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ÇALIŞIM

  1. [isim] İdman

KAŞITMA
...
TAŞIYIŞ

  1. [isim] Taşıma işi veya biçimi

DOLAŞIM

  1. [isim] Dolaşma işi
  2. Para ve para yerine geçen bono, senet vb. geçerli olma, sürümde bulunma, sürüm, geçerlik
  3. Mal veya paranın elden ele dolaşması, dolanım, sirkülasyon, para dolaşımı
  4. Kan dolaşımı

BAĞIŞIK

  1. [sıfat] Herhangi bir ödevin veya yükümlülüğün dışında kalan, muaf
  2. Bazı mikroplara karşı aşı veya doğal yolla direnç kazanmış olan
    • "Çiçek aşısı, çiçek hastalığına karşı insanı bağışık kılar."

AŞILMAK

  1. [nsz] Aşma işine konu olmak
    • "Harcanabilecek miktar sınırının Bakanlar Kurulu kararıyla aşılabileceğine dair bütçelere hüküm konulamaz." (Anayasa)

ANLAŞIK

  1. [isim] Aralarında anlaşma bulunan taraflardan, kimselerden biri

ŞIMARIK

  1. Şımarmış, şımartılmış (kimse)
    • "Bizim dayı kızları çok şımarıktır." (Halide Edip Adıvar)

TAŞIMSI

  1. [sıfat] Taşsı

ÇAKIŞIK

  1. [sıfat] Çakışmış olan
    • "Çakışık üçgenler."

KARŞICI

  1. [isim] Karşılamaya çıkan kimse, karşılayıcı
    • "Bursa mebusları sabahleyin erkenden otomobillere atladılar, karşıcı gittiler." (Ruşen Eşref Ünaydın)
  2. [sıfat] Karşı düşüncede olan

BAŞIBOŞ

  1. [sıfat] Bir şeye veya kimseye bağlı olmayan
    • "Başıboş yaşayışa alışkın değildir." (Haldun Taner)
    • "Durgun sular, başıboş bıraktığım sandalı / Yalıların önünden geçirdi yavaş yavaş." (Faruk Nafiz Çamlıbel)
  2. Bağlanmamış, serbest bırakılmış
    • "İstanbul'un başıboş köpekleri rahatça ömür sürmektedirler." (Salâh Birsel)
  3. Yönetimsiz, baskısız, denetimsiz bir biçimde
    • "Günün birçok saatlerinde dar sokaklarda başıboş dolaşır, eski Anadolu evlerini seyrederdim." (Ahmet Hamdi Tanpınar)
  4. [zarf] Kendi isteğine göre, hiçbir etki altında kalmadan

KAŞINTI

  1. [isim] Vücutta kaşınma isteği uyandıran duygu

BULAŞIK

  1. [isim] Yiyecek veya içecekle kirletilmiş mutfak eşyası veya kap kacak
    • "Tava indirilir, tepsilere dökülür, tepsiler güneşe konur, yıkanacak bulaşıklar kuyu başına götürülür." (Memduh Şevket Esendal)
  2. İz, etki, kalıntı
    • "Daha balayının bulaşığı geçmedi." (Burhan Felek)
  3. [sıfat] Kirli
    • "Bulaşık kap."
  4. [sıfat] Düzensiz, karışık
    • "Bu karmakarışık ve bulaşık âlemi kendi hâline bırakırdı." (Abdülhak Şinasi Hisar)
  5. [sıfat] Yapışkan, sulu
    • "Bulaşık adam."

DOLAŞIK

  1. [sıfat] Karışık (saç, ip vb.)
    • "Bir buğday benizli zülfü dolaşık / Gitme diye beni yolda eğler var." (Karacaoğlan)
  2. Dolaşarak giden (yol)
    • "Tozlu ve dolaşık yollar üzerinde saatlerce taban tepmiş." (Ahmet Haşim)
  3. Kolay çözülmeyecek veya içinden çıkılmayacak derecede karışık
    • "Birtakım dolaşık işleri yüzünden istifasını verip çekildi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  4. Amacını doğrudan doğruya değil de dolayısıyla sezdiren
    • "Dolaşık ve tutuk bir dille, yarı anlaşılır yarı anlaşılmaz cümleler mırıldanmaya başladı." (Peyami Safa)

GÜNAŞIK
...
ŞIRASIZ

  1. [sıfat] Şırası olmayan

KUMBAŞI

  1. [isim] Kumsal

TAŞINIŞ

  1. [isim] Taşınma işi veya biçimi

BAHŞILI
...
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü