İçinde şı olan 7 harfli 133 kelime var. İçerisinde ŞI bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında şı olan kelimeler listesine ya da Sonu şı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TANIŞIK
-
-
[isim]
Birbirini tanıyanlardan her biri
- "Tanışıklar birbirlerine iftira ederlerdi." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Birbirini tanıyanlardan her biri
- ŞIPIDIK
-
-
Ökçesiz ve arkalıksız (terlik veya pabuç)
- "Çağırdığım zaman iç donu ve çorapsız, şıpıdık pabuçla geliyor." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Ökçesiz ve arkalıksız (terlik veya pabuç)
- AŞIRMAK
-
-
[-i]
Yüksek veya geçilmesi güç bir yerin üstünden diğer yanına geçirmek
-
[-i]
Çalmak, çalıp götürmek, araklamak
- "Borcunu ödeyemeyecek fakat bavulunu oradan nasıl aşırabilecekti?" (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[-i]
Tehlike içinde bulunan bir şeyi acele kaçırmak
- "Yangın büyüyünce eşyayı bostana aşırdılar."
-
Başkasının eserinden parçalar alıp kendisininmiş gibi göstermek
-
[-i]
Yüksek veya geçilmesi güç bir yerin üstünden diğer yanına geçirmek
- KAŞITMA
- ...
- YIĞIŞIK
-
-
[sıfat]
Üst üste birikmiş
-
[sıfat]
Üst üste birikmiş
- POTBAŞI
- ...
- SIKIŞIK
-
-
[sıfat]
Sıkışmış bir durumda olan
- "Size bu kadar ücreti niye ödemekteyiz, böyle sıkışık anlarımızda?" (Atilla İlhan)
-
[sıfat]
Sıkışmış bir durumda olan
- DANIŞIK
-
-
[isim]
Olmayan bir durumu varmış gibi göstermek veya olduğundan başka anlatmak için önceden yapılan anlaşma, muvazaa
-
[isim]
Olmayan bir durumu varmış gibi göstermek veya olduğundan başka anlatmak için önceden yapılan anlaşma, muvazaa
- FIŞIRTI
-
-
[isim]
Fışırdama sesi
-
[isim]
Fışırdama sesi
- ARABAŞI
-
-
[isim]
Hindi veya tavuk etiyle hazırlanan, pişmiş ve dondurulmuş hamur ile birlikte yenen çorba
-
[isim]
Hindi veya tavuk etiyle hazırlanan, pişmiş ve dondurulmuş hamur ile birlikte yenen çorba
- AŞIKTAŞ
- ...
- KAŞIMAK
-
-
[-i]
Vücudun herhangi bir yerindeki kaşıntıyı gidermek için tırnakla veya başka bir şeyle deriyi hafifçe ovmak
- "Baktı ki doktor sakalını kaşıyarak susuyor." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Araştırmak, incelemek
-
Sinirlendirecek söz söylemek
- "Bir saat sonra ayrılmak zorundaydık; bu nedenle birbirimizi kaşımamaya çok özen gösteriyorduk." (Ayşe Kulin)
-
Herhangi bir konuyu yeniden gündeme getirmek
-
[-i]
Vücudun herhangi bir yerindeki kaşıntıyı gidermek için tırnakla veya başka bir şeyle deriyi hafifçe ovmak
- BAHŞILI
- ...
- YANAŞIK
-
-
[sıfat]
Yanaşmış bir durumda olan
-
[sıfat]
Yanaşmış bir durumda olan
- DIŞINDA
-
-
...-den başka, sayılmazsa
- "Hafta sonunda şehrin dışına çıkıyoruz. Şehrin artık dışındayız. Bostanlar, bağlar, sürülmüş tarlalar." (Ahmet Haşim)
- "Size hiç bu mektupların dışında 'Muhterem Yusuf Ziya Beyefendi' diyen oluyor mu?" (Yusuf Ziya Ortaç)
- "Uyarma ve kınama cezalarıyla ilgili olanlar hariç, disiplin kararları yargı denetimi dışında bırakılamaz." (Anayasa)
- "Hiçbir şeye karışmadan olayların dışında kalmak isteyenlerin çabaları boşunaydı." (Necati Cumalı)
-
...-den başka, sayılmazsa
- KARŞICI
-
-
[isim]
Karşılamaya çıkan kimse, karşılayıcı
- "Bursa mebusları sabahleyin erkenden otomobillere atladılar, karşıcı gittiler." (Ruşen Eşref Ünaydın)
-
[sıfat]
Karşı düşüncede olan
-
[isim]
Karşılamaya çıkan kimse, karşılayıcı
- ÇATIŞIK
-
-
[sıfat]
Çelişkili
- "Bu soru üzerine bir sürü çatışık düşünceler ileri sürüldü."
-
[sıfat]
Çelişkili
- KIZIŞIK
-
-
[sıfat]
Kızışmış olan, şiddetli
-
[sıfat]
Kızışmış olan, şiddetli
- KATIŞIK
-
-
İçine başka şeyler karışmış olan, karışık, karma, mahlut
-
İçine başka şeyler karışmış olan, karışık, karma, mahlut
- IŞILDAK
-
-
[isim]
Karanlıkta bir hedefi aydınlatmak için kullanılan dar, uzun bir ışın demeti çıkaran ışık kaynağı, projektör
- "Çamlıca sırtlarında iki uçaksavar ışıldağı karanlık gökyüzünü tarıyorlardı." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Parlayan, ışıltılı
-
[isim]
Karanlıkta bir hedefi aydınlatmak için kullanılan dar, uzun bir ışın demeti çıkaran ışık kaynağı, projektör