İçinde şı olan 6 harfli 51 kelime var. İçerisinde ŞI bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında şı olan kelimeler listesine ya da Sonu şı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TAŞIMA
-
-
[isim]
Taşımak işi
-
[isim]
Taşımak işi
- AYBAŞI
-
-
[isim]
Âdet
-
[isim]
Âdet
- KARŞIN
-
-
[zarf]
Gerekenin veya mantığın tersine olarak, rağmen
-
[zarf]
Gerekenin veya mantığın tersine olarak, rağmen
- IŞILAK
-
-
[isim]
Parıltı
-
[isim]
Parıltı
- IŞIĞAN
-
-
[isim]
Kışın yapraklarını dökmeyen, 3 m boyunda, yaprakları sivri dikenli, beyaz çiçekli, meyvesi parlak kırmızı renkli bir çalı türü (Ilex colchica)
-
[isim]
Kışın yapraklarını dökmeyen, 3 m boyunda, yaprakları sivri dikenli, beyaz çiçekli, meyvesi parlak kırmızı renkli bir çalı türü (Ilex colchica)
- AŞINIŞ
-
-
[isim]
Aşınma işi veya biçimi
-
[isim]
Aşınma işi veya biçimi
- IŞILTI
-
-
[isim]
Hafif ışık, ışıntı, parıltı
- "Bu kâğıtlara gözleri tuhaf bir ışıltı ile parlayarak baktığına dikkat etti." (Halide Edip Adıvar)
-
Bir şeyin ışıldarken saçtığı ışık
- "Hâlâ yeni bir sır aramakta / Yıldızlar ışıltıyla uzakta." (Orhan Seyfi Orhon)
-
[isim]
Hafif ışık, ışıntı, parıltı
- AŞINTI
-
-
[isim]
Aşınmış yer
-
[isim]
Aşınmış yer
- AŞIRTI
-
-
[isim]
Aşırma
-
[isim]
Aşırma
- IŞIMAK
-
-
[nsz]
Işıklanmak, aydınlanmak
- "... ancak dört beş saat uyuyor, gün ışırken gözlerimi açıyorum." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
Işık saçmak
-
[nsz]
Işıklanmak, aydınlanmak
- ALAŞIM
-
-
[isim]
Bir metalin belli oranlarda bir veya birkaç metalle ergimesiyle oluşan yeni metal, halita
-
[isim]
Bir metalin belli oranlarda bir veya birkaç metalle ergimesiyle oluşan yeni metal, halita
- GAZIŞI
-
-
[isim]
Termik etki olmaksızın kendiliğinden görülen ışık
-
[isim]
Termik etki olmaksızın kendiliğinden görülen ışık
- ALIŞIK
-
-
[sıfat]
Herhangi bir duruma alışmış olan
- "Merdivenden gayet zarif ve alışık bir eda ile çıkmaya hazırlandığı belliydi." (Refik Halit Karay)
- "Kayıkları olmayanlar mahalledeki en alışık oldukları kira sandallarına haber gönderirler." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[sıfat]
Herhangi bir duruma alışmış olan
- KAŞIMA
-
-
[isim]
Kaşımak işi
-
[isim]
Kaşımak işi
- ATBAŞI
-
-
[isim]
Eşit, birlikte, başa baş
- "Bu çeneyle atbaşı giden keskin bir zekâsı var." (Cahit Sıtkı Tarancı)
-
[isim]
Eşit, birlikte, başa baş
- IŞITMA
-
-
[isim]
Işıtmak işi
-
[isim]
Işıtmak işi
- APIŞIK
-
-
[sıfat]
Yorgun, güçsüz, şaşkın
-
Kuyruğunu apış arasına alarak yılgın yılgın giden (hayvan)
-
[sıfat]
Yorgun, güçsüz, şaşkın
- ŞILLIK
-
-
[isim]
Aşırı ve bayağı biçimde süslenip boyanmış kadın
- "Onların aftosuna hanımefendi derler, bizim paçozumuzun adı ya alüftedir ya şıllık." (Aka Gündüz)
-
[isim]
Aşırı ve bayağı biçimde süslenip boyanmış kadın
- ŞIRACI
-
-
[isim]
Şıra yapıp satan kimse
-
Şıra satılan yer
-
[isim]
Şıra yapıp satan kimse
- UZLAŞI
-
-
[isim]
Uzlaşma
-
[isim]
Uzlaşma