İçinde şı olan 6 harfli 51 kelime var. İçerisinde ŞI bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında şı olan kelimeler listesine ya da Sonu şı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- AŞIRTI
-
-
[isim]
Aşırma
-
[isim]
Aşırma
- ŞIRALI
-
-
[sıfat]
Tadı ve suyu bol
- "Şıralı üzüm."
-
[sıfat]
Tadı ve suyu bol
- IŞILAK
-
-
[isim]
Parıltı
-
[isim]
Parıltı
- UZLAŞI
-
-
[isim]
Uzlaşma
-
[isim]
Uzlaşma
- IŞINIM
-
-
[isim]
Işın veya tanecik yayımı, ışıma, radyasyon
-
Uzayda yayılan bir dalgayı oluşturan ögelerin bütünü, ışıma, radyasyon
-
Bir enerjinin ışık demeti durumunda yayılması, ışıma, radyasyon
-
Isının, bir kaynaktan ışın ve dalga hareketi yoluyla yayılması, ışıma, radyasyon
-
[isim]
Işın veya tanecik yayımı, ışıma, radyasyon
- ŞIRACI
-
-
[isim]
Şıra yapıp satan kimse
-
Şıra satılan yer
-
[isim]
Şıra yapıp satan kimse
- ŞIRDAN
- ...
- IŞIĞAN
-
-
[isim]
Kışın yapraklarını dökmeyen, 3 m boyunda, yaprakları sivri dikenli, beyaz çiçekli, meyvesi parlak kırmızı renkli bir çalı türü (Ilex colchica)
-
[isim]
Kışın yapraklarını dökmeyen, 3 m boyunda, yaprakları sivri dikenli, beyaz çiçekli, meyvesi parlak kırmızı renkli bir çalı türü (Ilex colchica)
- ATBAŞI
-
-
[isim]
Eşit, birlikte, başa baş
- "Bu çeneyle atbaşı giden keskin bir zekâsı var." (Cahit Sıtkı Tarancı)
-
[isim]
Eşit, birlikte, başa baş
- ONBAŞI
-
-
[isim]
On ere kumanda eden asker, erin üstündeki ilk rütbe
- "Askerî çavuşlar, onbaşılar talim ettiriyorlardı." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
On ere kumanda eden asker, erin üstündeki ilk rütbe
- ŞIPŞIP
-
-
[isim]
Ökçesiz ve arkalıksız terlik, şıpıdık
-
[isim]
Ökçesiz ve arkalıksız terlik, şıpıdık
- AŞINIM
-
-
[isim]
Aşınma işi
-
Erozyon
-
[isim]
Aşınma işi
- GAZIŞI
-
-
[isim]
Termik etki olmaksızın kendiliğinden görülen ışık
-
[isim]
Termik etki olmaksızın kendiliğinden görülen ışık
- APIŞIK
-
-
[sıfat]
Yorgun, güçsüz, şaşkın
-
Kuyruğunu apış arasına alarak yılgın yılgın giden (hayvan)
-
[sıfat]
Yorgun, güçsüz, şaşkın
- ŞILLIK
-
-
[isim]
Aşırı ve bayağı biçimde süslenip boyanmış kadın
- "Onların aftosuna hanımefendi derler, bizim paçozumuzun adı ya alüftedir ya şıllık." (Aka Gündüz)
-
[isim]
Aşırı ve bayağı biçimde süslenip boyanmış kadın
- AŞISIZ
-
-
[sıfat]
Herhangi bir hastalığa karşı aşılanmamış olan (kimse)
-
Kendisine aşı yapılmamış (bitki)
-
[sıfat]
Herhangi bir hastalığa karşı aşılanmamış olan (kimse)
- ŞIKLIK
-
-
[isim]
Şık olma durumu
-
[isim]
Şık olma durumu
- IŞIKÇI
-
-
[isim]
Sinema filmlerinin çekiminde veya tiyatro, opera, bale vb. gösteri sanatlarında sahnenin aydınlatılması için gerekli ışık ve elektrik işlemini düzenleyip yapan kimse
-
[isim]
Sinema filmlerinin çekiminde veya tiyatro, opera, bale vb. gösteri sanatlarında sahnenin aydınlatılması için gerekli ışık ve elektrik işlemini düzenleyip yapan kimse
- UĞRAŞI
-
-
[isim]
Uğraşılan şey, iş güç, meşgale
- "İnsanı her günkü uğraşılarından koparışları, kavrayıp götürüşleri de caba." (Mustafa Necati Sepetçioğlu)
-
Görev ve meslek dışında severek yapılan, dinlendirici, oyalayıcı uğraş, düşkü, hobi
-
[isim]
Uğraşılan şey, iş güç, meşgale
- TAŞIMA
-
-
[isim]
Taşımak işi
-
[isim]
Taşımak işi