İçinde şt olan 7 harfli 23 kelime var. İçerisinde ŞT bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında şt olan kelimeler listesine ya da Sonu şt ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- FERİŞTE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Melek
-
[isim]
Melek
- İŞTİYAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Göreceği gelme, özleme
-
Güçlü istek, arzu
- "Bir asırdan beri birkaç neslin iştiyakı budur." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Göreceği gelme, özleme
- KÜPEŞTE
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Gemide güverte hizasında ıskarmoz bağlarına tutturulan dikmelerin dış yüzlerine kaplanan kaplamaların oluşturduğu siper, borda kaplamalarının en üstü, güverteden yukarı kalan bölüm, korkuluk, parapet
- "Küpeşteye ellerini dayayarak denize baktı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Duvarların üzerine, balkon veya pencerelerin içine çimento ve mozaik karışımı ile yapılan dolgu set, parapet
-
[isim]
Gemide güverte hizasında ıskarmoz bağlarına tutturulan dikmelerin dış yüzlerine kaplanan kaplamaların oluşturduğu siper, borda kaplamalarının en üstü, güverteden yukarı kalan bölüm, korkuluk, parapet
- İŞTAHLI
-
-
[sıfat]
İştahı olan, boğazlı
-
İstekli, arzulu
-
[zarf]
İsteyerek
- "Arap atı olan iştahlı biner / Aşireti olan yaylağa konar." (Karacaoğlan)
-
[sıfat]
İştahı olan, boğazlı
- MÜŞTEKİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Yakınan, sızlanan, şikâyetçi
-
[sıfat]
Yakınan, sızlanan, şikâyetçi
- RÜŞTİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ortaokul derecesinde olan eğitim kurumu
-
[isim]
Ortaokul derecesinde olan eğitim kurumu
- MÜŞTERİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Alıcı, hizmet gören ve karşılığında ücret ödeyen kimse
- "(berber) Fırçayı iyice sabunlar, hoş vuruşlarla dolaştırırdı müşterinin yüzünde." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Alıcı, hizmet gören ve karşılığında ücret ödeyen kimse
- AŞTIRMA
-
-
[isim]
Aştırmak işi
-
[isim]
Aştırmak işi
- EŞTİRME
-
-
[isim]
Eştirmek işi
-
[isim]
Eştirmek işi
- İŞTİRAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ortaklık, ortak olma, paydaşlık
- "Mediha kendinin iştirak etmediği herhangi bir davranışa düşmandır." (Halide Edip Adıvar)
-
Bir işte yer alma, paydaşlık etme
-
Bir işe, bir düşünceye katılma, katılım
-
Katılma
-
[isim]
Ortaklık, ortak olma, paydaşlık
- MUŞTUCU
-
-
[isim]
Muştu getiren, savacı, müjdeci
- "Ona göre çocuklar sadece savaşa sürülecek erlerin bir muştucusudur." (Salâh Birsel)
-
[isim]
Muştu getiren, savacı, müjdeci
- PUŞTLUK
-
-
[isim]
Puşt olma durumu
-
[isim]
Puşt olma durumu
- MUŞTULU
-
-
[sıfat]
Sevindirici, müjdeli
-
[sıfat]
Sevindirici, müjdeli
- İŞTİHAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ün salma, tanınma
-
[isim]
Ün salma, tanınma
- İŞTAHLA
- ...
- İŞTİGAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Uğraşma, ilgilenme, meşgul olma
- "Otuz senedir tiftik ticaretiyle iştigal ederim." (Haldun Taner)
-
[isim]
Uğraşma, ilgilenme, meşgul olma
- ÇEKİŞTE
-
-
[isim]
Tuzla terbiye edilmiş yeşil zeytin
-
[isim]
Tuzla terbiye edilmiş yeşil zeytin
- GÜZEŞTE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Geçmiş, geçen
- "Bahse girer misiniz? Beş dakika içinde en heyecanlı bir vaka icat etmeye muktedir olursam bu iki güzeşte aylıktan birini kasaya bırakır mısınız?" (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Geçmiş, geçen
- PEŞTUCA
- ...
- MÜŞTEHİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bir şey için çok istek gösteren, istekli
-
İştahlı
-
[sıfat]
Bir şey için çok istek gösteren, istekli