İçinde şme olan 7 harfli 57 kelime var. İçerisinde ŞME bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında şme olan kelimeler listesine ya da Sonu şme ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E M Ş Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ŞEM
2 Harfli Kelimeler
EM, EŞ, ME, ŞE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DÖNÜŞME
-
-
[isim]
Dönüşmek işi, tahavvül
-
Benzeşme
-
[isim]
Dönüşmek işi, tahavvül
- İLİŞMEK
-
-
[-e]
Bir şeye hafifçe dokunmak, takılmak
- "Elim çiçeklere ilişti, vazo devrildi."
-
Elini sürmek, dokunmak
- "Bir sancılı yerine dokunmuşum gibi ıstırapla: -Bırak, ilişme, diye inledi." (Falih Rıfkı Atay)
-
Bir şeyin kenarına kısa bir süre için oturmak
- "Sonra gene usulca hastanın karyolasına yandan ilişerek oturdu." (Necati Cumalı)
-
Karışmak, rahat vermemek, müdahale etmek
- "Köylüler, vakfedilmiş bir hayvanın işte kullanılıp kullanılmayacağından şüphe ediyorlar, boz eşeğe ilişmiyorlardı." (Refik Halit Karay)
-
Değinmek, sözünü etmek
- "O konuya hiç ilişmedik."
-
Şaka etmek
-
[-e]
Bir şeye hafifçe dokunmak, takılmak
- EŞLEŞME
-
-
[isim]
Eşleşmek işi
-
[isim]
Eşleşmek işi
- GÖRÜŞME
-
-
[isim]
Görüşmek işi, mülakat, müzakere
-
[isim]
Görüşmek işi, mülakat, müzakere
- KÜSÜŞME
-
-
[isim]
Küsüşmek işi
- "Sevgimizi hep canlı tuttuğumuzu sandık. Küsüşmelerimiz, dargınlıklarımız sanki iz bırakmadan geçti gitti." (Erhan Bener)
-
[isim]
Küsüşmek işi
- İTİŞMEK
-
-
[nsz]
Birbirini itmek
- "Gecikme korkusuyla herkes itişip kakışmakta ise, kimsenin aklına gelmez konuşmak." (Refik Erduran)
-
Birbirini iterek şakalaşmak
-
Çekişmek
- "Bana yardımcı olmaya çalışan bu adamla itişmekten vazgeçiyorum." (Ayşe Kulin)
-
[nsz]
Birbirini itmek
- GELİŞME
-
-
[isim]
Gelişmek işi, inkişaf, neşvünema, tekâmül
- "Şiir, uygarlıkların doğuşunda, gelişmesinde ilk işaret oluyor." (Necati Cumalı)
-
Olan biten şey
-
Yazılarda giriş bölümlerinden sonra konunun türlü yönlerden açılıp genişlediği, zenginleştiği, olgunlaştığı bölüm
-
[isim]
Gelişmek işi, inkişaf, neşvünema, tekâmül
- EKLEŞME
-
-
[isim]
Ekleşmek işi
-
[isim]
Ekleşmek işi
- SÖVÜŞME
-
-
[isim]
Sövüşmek işi
- "Kapının önündeki sesler, sövüşmeler boğuklaştı." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Sövüşmek işi
- BİLEŞME
-
-
[isim]
Bileşmek işi, terekküp
-
[isim]
Bileşmek işi, terekküp
- EMİŞMEK
-
-
[nsz]
Karşılıklı olarak emmek
-
Sağılmadan önce koyunlar kuzular tarafından gizlice emilmek
-
[nsz]
Karşılıklı olarak emmek
- ÖZLEŞME
-
-
[isim]
Özleşmek işi, arılaşma
-
Ağacın çoğunlukla öze yakın bölümlerinin artık öz su iletmemesi ve bunun sonucunda kuruyup sertleşmesi olayı
-
[isim]
Özleşmek işi, arılaşma
- ÖLÇÜŞME
-
-
[isim]
Ölçüşmek işi
- "Zekâ ölçüşmesinde çoğu erkeklerden üstün olan Halide Edip ..." (Haldun Taner)
-
[isim]
Ölçüşmek işi
- GÖÇÜŞME
-
-
[isim]
Bir kelime içinde birbirini izleyen iki ünsüzün yer değiştirmesi, ünsüz göçüşmesi, yer değiştirme, metatez: çömlek > çölmek, yalnız > yanlız, kibrit > kirbit vb
-
[isim]
Bir kelime içinde birbirini izleyen iki ünsüzün yer değiştirmesi, ünsüz göçüşmesi, yer değiştirme, metatez: çömlek > çölmek, yalnız > yanlız, kibrit > kirbit vb
- ÇÖZÜŞME
-
-
[isim]
Çözüşmek işi
-
[isim]
Çözüşmek işi
- EĞLEŞME
-
-
[isim]
Eğleşmek, oyalanmak işi, tevakkuf
-
[isim]
Eğleşmek, oyalanmak işi, tevakkuf
- ÖDEŞMEK
-
-
[nsz]
Birbirine olan borçları ödeyip alacak verecek bırakmamak
-
Karşılık olarak benzer iş, hareket yapıp veya bir şey verip borçlu kalmamak
- "İçinden, yarın paydosu biraz erken çalar, ödeşiriz, diye düşündü." (Haldun Taner)
-
[nsz]
Birbirine olan borçları ödeyip alacak verecek bırakmamak
- ÇELİŞME
-
-
[isim]
Çelişmek durumu
- "Fikirlerindeki çelişmeyi belirtip adamı kıskıvrak bir kapana sıkıştırır." (Haldun Taner)
-
Önerme, yargı, kavram ve terimlerin birbirini tutmama durumu
-
[isim]
Çelişmek durumu
- İSTEŞME
-
-
[isim]
İsteşmek işi veya durumu
-
[isim]
İsteşmek işi veya durumu
- ÜLEŞMEK
-
-
[nsz]
Bölüşmek, paylaşmak
-
[nsz]
Bölüşmek, paylaşmak