İçinde şi olan 6 harfli 69 kelime var. İçerisinde Şİ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında şi olan kelimeler listesine ya da Sonu şi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
İ Ş Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
İŞ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ALŞİMİ
- 
    Kelime Kökeni : Fransızca - 
                        [isim]
                    
                        Elementleri altına çevirmek isteyen bir iş alanı, simya
                    
                    - "Alşimi birtakım metallerin bulunmasına yol açtığı için kimyanın gelişmesine katkıda bulunmuştur."
 
 
- 
                        [isim]
                    
                        Elementleri altına çevirmek isteyen bir iş alanı, simya
                    
                    
- TAĞŞİŞ
- 
    Kelime Kökeni : Arapça - 
                        [isim]
                    
                        Bir şeyin içine başka bir madde karıştırma, katıştırma
                    
                    
 
- 
                        [isim]
                    
                        Bir şeyin içine başka bir madde karıştırma, katıştırma
                    
                    
- FAŞİST
- 
    Kelime Kökeni : Fransızca - 
                    
                        Faşizm yanlısı olan kimse, görüş vb
                    
                    
 
- 
                    
                        Faşizm yanlısı olan kimse, görüş vb
                    
                    
- EŞİNME
- 
    - 
                        [isim]
                    
                        Eşinmek işi
                    
                    
 
- 
                        [isim]
                    
                        Eşinmek işi
                    
                    
- NEŞİDE
- 
    Kelime Kökeni : Arapça - 
                        [isim]
                    
                        Bir toplulukta okunmaya değer şiir
                    
                    - "Neşidesini okurken, birdenbire bir açılışı, bir derinleşmesi vardır." (Memduh Şevket Esendal)
 
- 
                    
                        Atasözü gibi kullanılan beyit veya dize
                    
                    
 
- 
                        [isim]
                    
                        Bir toplulukta okunmaya değer şiir
                    
                    
- ŞİRELİ
- ...
- ŞİSTLİ
- 
    - 
                        [sıfat]
                    
                        Şist gibi yapraklı
                    
                    - "Şistli kaya."
 
 
- 
                        [sıfat]
                    
                        Şist gibi yapraklı
                    
                    
- HABEŞİ
- ...
- BAHŞİŞ
- 
    Kelime Kökeni : Farsça - 
                        [isim]
                    
                        Yapılan bir hizmete ödenen ücretten ayrı olarak fazladan verilen para
                    
                    - "Paltosunu ve şapkasını giydikten sonra garsona para ve bahşiş verdi." (Ömer Seyfettin)
 
 
- 
                        [isim]
                    
                        Yapılan bir hizmete ödenen ücretten ayrı olarak fazladan verilen para
                    
                    
- ŞİKELİ
- 
    - 
                        [sıfat]
                    
                        Danışıklı (spor karşılaşması)
                    
                    
 
- 
                        [sıfat]
                    
                        Danışıklı (spor karşılaşması)
                    
                    
- ŞİVELİ
- 
    - 
                        [sıfat]
                    
                        Nazlı, edalı
                    
                    
- 
                    
                        Konuşması şive özelliği taşıyan
                    
                    
 
- 
                        [sıfat]
                    
                        Nazlı, edalı
                    
                    
- ŞİMALİ
- 
    Kelime Kökeni : Arapça - 
                        [sıfat]
                    
                        Kuzeyle ilgili, kuzeye özgü
                    
                    - "Şimali Avrupa'dan gelen sürat katarını parçalamak istemişlerdi." (Memduh Şevket Esendal)
 
 
- 
                        [sıfat]
                    
                        Kuzeyle ilgili, kuzeye özgü
                    
                    
- TRİŞİN
- 
    Kelime Kökeni : Fransızca - 
                        [isim]
                    
                        Ergin durumda olan, domuzdan başka, insanlarla birçok memelinin ince bağırsağında yaşayan, ipsiler cinsinden bir solucan (Trichinella spiralis)
                    
                    
 
- 
                        [isim]
                    
                        Ergin durumda olan, domuzdan başka, insanlarla birçok memelinin ince bağırsağında yaşayan, ipsiler cinsinden bir solucan (Trichinella spiralis)
                    
                    
- FAŞİZM
- 
    Kelime Kökeni : Fransızca - 
                        [isim]
                    
                        İtalya'da 1922-1943 yılları arasında etkinliğini sürdüren, meslek kuruluşlarına dayanan, devlet sınırlarını genişletmeyi amaçlayan, yetkinin, tek partinin elinde toplandığı düzen
                    
                    
- 
                    
                        Demokratik düzenin yerine aşırı bir ulusçuluk ve baskı düzeni kurmayı amaçlayan öğreti
                    
                    
 
- 
                        [isim]
                    
                        İtalya'da 1922-1943 yılları arasında etkinliğini sürdüren, meslek kuruluşlarına dayanan, devlet sınırlarını genişletmeyi amaçlayan, yetkinin, tek partinin elinde toplandığı düzen
                    
                    
- TAŞİZM
- 
    Kelime Kökeni : Fransızca - 
                        [isim]
                    
                        Lekecilik
                    
                    
 
- 
                        [isim]
                    
                        Lekecilik
                    
                    
- EŞİLME
- 
    - 
                        [isim]
                    
                        Eşilmek işi
                    
                    
 
- 
                        [isim]
                    
                        Eşilmek işi
                    
                    
- ŞİRKET
- 
    Kelime Kökeni : Arapça - 
                        [isim]
                    
                        Ortaklık
                    
                    - "İtalya'da büyük bir şirketin acentesiyim ben..." (Reşat Enis)
 
 
- 
                        [isim]
                    
                        Ortaklık
                    
                    
- ERDİŞİ
- ...
- İLİŞİK
- 
    - 
                        [sıfat]
                    
                        İliştirilmiş, eklenmiş, bağlanmış, merbut
                    
                    - "Dilekçeye ilişik olarak sunulan belge..."
- "Onunla hiçbir ilişiğim kalmadı."
 
- 
                    
                        Bir şeyle ilgili, ilişkin, ait
                    
                    - "Listelere ilişik açıklama, sabaha karşı aldığı bir telgraf kadar şaşırtıcıydı." (Necati Cumalı)
 
- 
                        [isim]
                    
                        İlgi, bağlılık, ilişki, münasebet
                    
                    - "Cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisi ile ilişiği kesilir..." (Anayasa)
 
- 
                        [isim]
                    
                        Ek
                    
                    - "Ayrıntılar ilişikte yazılıdır."
 
 
- 
                        [sıfat]
                    
                        İliştirilmiş, eklenmiş, bağlanmış, merbut
                    
                    
- MÜRŞİT
- 
    Kelime Kökeni : Arapça - 
                        [isim]
                    
                        Doğru yolu gösteren kimse, kılavuz
                    
                    - "Hayatta en hakiki mürşit ilimdir." (Atatürk)
 
- 
                    
                        Müritlerine tasavvufu öğreten, sırları ve gerçekleri gösteren tarikat şeyhi
                    
                    
 
- 
                        [isim]
                    
                        Doğru yolu gösteren kimse, kılavuz
                    
                    
