İçinde şar olan 8 harfli 30 kelime var. İçerisinde ŞAR bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında şar olan kelimeler listesine ya da Sonu şar ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A R Ş Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ARŞ
2 Harfli Kelimeler
AR, AŞ, RA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DOĞANŞAR
- ...
- MÜSTEŞAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kendisinden bilgi alınan, kendisine danışılan kimse
-
Bakanlıklarda, elçiliklerde bakan veya büyükelçiden sonra gelen en büyük yönetici
-
[isim]
Kendisinden bilgi alınan, kendisine danışılan kimse
- ŞARTINCA
-
-
[zarf]
Gereği gibi
-
[zarf]
Gereği gibi
- İŞARETÇİ
-
-
[isim]
İşaret veren kimse veya nesne
-
[isim]
İşaret veren kimse veya nesne
- ŞARKİYAT
- ...
- YARIMŞAR
-
-
[zarf]
Yarım yarım, yarım olarak
-
[zarf]
Yarım yarım, yarım olarak
- İŞARETLİ
-
-
[sıfat]
İşareti olan, işaretle belirlenmiş olan
-
[sıfat]
İşareti olan, işaretle belirlenmiş olan
- ŞARTLAMA
-
-
[isim]
Şartlamak işi
-
[isim]
Şartlamak işi
- DIŞARILI
-
-
[sıfat]
Taşralı, dışarlıklı
-
[sıfat]
Taşralı, dışarlıklı
- ŞARKIŞLA
- ...
- ŞARKKARİ
- ...
- ŞARNİYER
- ...
- İSTİŞARE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Danışma
-
[isim]
Danışma
- ALTMIŞAR
-
-
[sıfat]
Altmış sıfatının üleştirme biçimi, her birine altmış, her defasında altmışı bir arada olan
-
[sıfat]
Altmış sıfatının üleştirme biçimi, her birine altmış, her defasında altmışı bir arada olan
- HAŞARICA
-
-
[sıfat]
Biraz haşarı
-
[zarf]
Haşarıya yakışır biçimde, haşarı gibi
-
[sıfat]
Biraz haşarı
- ŞARLATAN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
Kendi bilgi ve niteliklerini veya mallarını överek karşısındakini kandıran, dolandıran kimse
- "Kim namuslu, kim dalavereci, kim şarlatan, laf ebesi ve dalkavuk, biliyordu." (Tarık Buğra)
-
Bilir geçinen kimse
-
Kendi bilgi ve niteliklerini veya mallarını överek karşısındakini kandıran, dolandıran kimse
- YAŞARMAK
-
-
[nsz]
Islanmak, nemlenmek
-
Yaşla dolmak
- "Anam beni çok bekleyecek diye gözleri yaşardı." (Falih Rıfkı Atay)
-
[nsz]
Islanmak, nemlenmek
- DIŞARLIK
-
-
[isim]
Taşra
- "Ben bu hâli uzun zaman dışarlıkta yaşamış birkaç kişide gördüm." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Yaşadığı yerden başka bir yere giderken giyilen kıyafet
-
[isim]
Taşra
- ŞAŞARLIK
- ...
- ŞARLAMAK
-
-
[nsz]
Şarıldamak
-
Bağırıp çağırmak, hakaret etmek
- "Haznedar çiftliğinin oraya yaklaşınca ela gözlüm birden şarladı." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[nsz]
Şarıldamak