İçinde şar olan 8 harfli 30 kelime var. İçerisinde ŞAR bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında şar olan kelimeler listesine ya da Sonu şar ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A R Ş Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ARŞ
2 Harfli Kelimeler
AR, AŞ, RA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ŞARTNAME
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Satın alma, satma, yaptırma, kiralama vb. işleri gerçekleştirmek isteyen tarafın düzenlediği, her iki tarafın da uymayı üstlendikleri şartların tespit edildiği resmî belge
-
[isim]
Satın alma, satma, yaptırma, kiralama vb. işleri gerçekleştirmek isteyen tarafın düzenlediği, her iki tarafın da uymayı üstlendikleri şartların tespit edildiği resmî belge
- ŞARKİYAT
- ...
- YAŞARLIK
-
-
[isim]
Canlılığını sürdürme durumu, hayatiyet
-
[isim]
Canlılığını sürdürme durumu, hayatiyet
- ŞARKIŞLA
- ...
- ŞARAPNEL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Patladığında etrafa küçük parçalar saçan bir tür top mermisi
- "Yere uzanınca tepesinde bir şarapnel patlamıştı." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Patladığında etrafa küçük parçalar saçan bir tür top mermisi
- ŞARTLAMA
-
-
[isim]
Şartlamak işi
-
[isim]
Şartlamak işi
- DOĞANŞAR
- ...
- ŞARTINCA
-
-
[zarf]
Gereği gibi
-
[zarf]
Gereği gibi
- ŞARNİYER
- ...
- ŞARAMPOL
-
Kelime Kökeni : Macarca
-
[isim]
Kara yollarının kenarında yol düzeyinden aşağıda kalan bölüm
-
[isim]
Kara yollarının kenarında yol düzeyinden aşağıda kalan bölüm
- MÜSTEŞAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kendisinden bilgi alınan, kendisine danışılan kimse
-
Bakanlıklarda, elçiliklerde bakan veya büyükelçiden sonra gelen en büyük yönetici
-
[isim]
Kendisinden bilgi alınan, kendisine danışılan kimse
- DIŞARILI
-
-
[sıfat]
Taşralı, dışarlıklı
-
[sıfat]
Taşralı, dışarlıklı
- ŞARKIMSI
-
-
[sıfat]
Şarkıyı andıran, şarkıya benzeyen, şarkı gibi
-
[sıfat]
Şarkıyı andıran, şarkıya benzeyen, şarkı gibi
- ŞAŞARLIK
- ...
- İŞARETÇİ
-
-
[isim]
İşaret veren kimse veya nesne
-
[isim]
İşaret veren kimse veya nesne
- YAŞARMAK
-
-
[nsz]
Islanmak, nemlenmek
-
Yaşla dolmak
- "Anam beni çok bekleyecek diye gözleri yaşardı." (Falih Rıfkı Atay)
-
[nsz]
Islanmak, nemlenmek
- ŞARJÖRLÜ
-
-
[sıfat]
Şarjörü olan
-
[sıfat]
Şarjörü olan
- YAŞARTMA
-
-
[isim]
Yaşartmak işi veya durumu
-
[isim]
Yaşartmak işi veya durumu
- İŞARETLİ
-
-
[sıfat]
İşareti olan, işaretle belirlenmiş olan
-
[sıfat]
İşareti olan, işaretle belirlenmiş olan
- DIŞARLIK
-
-
[isim]
Taşra
- "Ben bu hâli uzun zaman dışarlıkta yaşamış birkaç kişide gördüm." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Yaşadığı yerden başka bir yere giderken giyilen kıyafet
-
[isim]
Taşra