İçinde şam olan 7 harfli 16 kelime var. İçerisinde ŞAM bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında şam olan kelimeler listesine ya da Sonu şam ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A M Ş Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

MAŞ, ŞAM

2 Harfli Kelimeler

AM, AŞ, MA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

İHTİŞAM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Büyüklük
  2. Görkem

ŞAMBABA

  1. [isim] Bir tür hamur tatlısı, baba tatlısı

BOŞAMAK

  1. [-i] Kanunlara göre iki eş, aile ilişkisini kesmek
    • "Kaptan Bey bu yaştan sonra kırkyıllık karısını boşayıp genç bir kadın aldı." (Haldun Taner)

KAYŞAMA

  1. [isim] Kayşamak işi

BEŞAMEL

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Et yemekleri için tereyağı, un ve sütle yapılan bir tür sos

YANŞAMA

  1. [isim] Yanşamak işi

ŞAMPUAN

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Çoğunlukla saç yıkamakta kullanılan, kokulu ve bol köpüklü bir tür sıvı sabun

AKŞAMCI

  1. [isim] Akşamları içki içme alışkanlığında olan kimse
  2. Çalışması akşama rastlayan kimse
  3. Çalışmalarını daha yoğun olarak akşam saatlerinde yapan kimse

ŞAMANLI
...
MUŞAMBA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir tarafına kauçuk veya yağlı boya sürülerek su geçirmeyecek duruma getirilen kalın bez
  2. [sıfat] Bu bezden yapılmış olan
    • "Arabacı, yaylının muşamba perdelerini bağladı." (Halide Edip Adıvar)
  3. Su geçirmeyecek biçimde yapılmış yağmurluk
  4. Linolyum

AŞAMALI

  1. [sıfat] Aşaması olan, kademeli

OKŞAMAK

  1. [-i] Sevgi, şefkat belirtisi olarak elini bir şeyin üzerinde yavaş yavaş gezdirmek veya ona hafifçe vurmak
    • "Oğlan kızın yanına geldi, saçlarını okşuyor." (Haldun Taner)
  2. [nsz] Hafifçe dövmek
    • "Bir gün hani bir huysuzluk ettiği zaman, al eline, biraz okşayıver." (Burhan Felek)
  3. Bir kimseyi hoşnut etmek
    • "Mektuplarında onun onurunu okşayacak, endişelerini hafifletecek cümleleri artırdı." (Çetin Altan)
  4. Benzemek, andırmak, hatırlatmak
    • "Bu iki sarı birbirini okşuyor."

KAĞŞAMA

  1. [isim] Kağşamak işi

YAŞAMAK

  1. [nsz] Canlılığını, hayatını sürdürmek
    • "Hiçbir şey yaşarken daha önemli değildir." (Atilla İlhan)
  2. Sağ olmak
    • "Deden yaşıyor mu?"
  3. Varlığını sürdürmek
    • "Balıklar suda yaşar."
  4. Oturmak, eğleşmek
    • "Köyde yaşamak. Şehirde yaşamak."
  5. Geçinmek
    • "Bu kazançla yaşamak kolay değil."
  6. Herhangi bir durumda bulunmak veya olmak
    • "Bekâr yaşamak. Tek başına yaşamak."
  7. Görüp geçirmek, başından geçmek
    • "Balkan Savaşı'nın bütün acılarını yaşamış bir ailenin kızıydı." (Necati Cumalı)
  8. Sürmek, devam etmek
    • "Onun anısı hep yaşayacak."
  9. Varlıklı, endişesiz, hoş vakit geçirmek, keyif sürmek
    • "Tek başına manevra yapan bir lokomotif rahatlığı ile hayatını yaşıyor." (Haldun Taner)
  10. Keyfi yerine gelmek, mutlu olmak, işleri yolunda olmak
    • "Bu iş olursa yaşadık."
  11. Bir durumu yaşar gibi olmak, bir durumla özdeşleşmek, duymak, hissetmek
    • "Sen genç gibi yaşar, ihtiyar gibi ölürsün." (Ömer Seyfettin)

ŞAMBREL

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Otomobil iç lastiği

AKŞAMKİ

  1. [sıfat] Akşam olan, akşam yapılan
    • "Akşamki ziyafeti düşünmemek için Avrupa hatıralarına isteyerek dönüyordu." (Sait Faik Abasıyanık)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü