İçinde ş olan 7 harfli 1265 kelime var. İçerisinde Ş harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ş harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu ş harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- AKIŞSIZ
-
-
[sıfat]
Akıp gitmeyen, ilerlemeyen
- "Bulunduğum küçük odada sadece bir masa, dört iskemle ve akışsız, durağan bir zaman var." (Ayşe Kulin)
-
[sıfat]
Akıp gitmeyen, ilerlemeyen
- ALMAŞIK
-
-
[sıfat]
İki veya daha çok şeyin sıralanmasında karşılıklı değil, aralıklı olarak sağda ve solda yerleşmiş olan
-
Almaşlı olarak işleyen, mütenavip, alternatif
-
[sıfat]
İki veya daha çok şeyin sıralanmasında karşılıklı değil, aralıklı olarak sağda ve solda yerleşmiş olan
- DALANIŞ
-
-
[isim]
Dalanma işi veya biçimi
-
[isim]
Dalanma işi veya biçimi
- KUŞYEMİ
-
-
[isim]
Buğdaygillerden, durgun sularda yetişen bir bitki (Phalaris canariensis)
-
Bu bitkinin taneleri
-
[isim]
Buğdaygillerden, durgun sularda yetişen bir bitki (Phalaris canariensis)
- İNCELİŞ
-
-
[isim]
İncelme işi veya biçimi
-
[isim]
İncelme işi veya biçimi
- KIPIŞIK
-
-
[sıfat]
Yarı kapalı (göz)
- "Gülmesine gülmez ya, küçük, kıpışık, mavi gözlerinden çelik ışıltısı gibi bir şey geçer." (Nezihe Meriç)
-
[sıfat]
Yarı kapalı (göz)
- NEVAZİŞ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
İltifat, gönül alma, okşama
- "Vaktiyle en tatlı iltifatları, en sıcak nevazişleri ondan işittim." (Orhan Seyfi Orhon)
-
[isim]
İltifat, gönül alma, okşama
- YÜZBAŞI
-
-
[isim]
Orduda rütbesi üsteğmenle binbaşı arasında olan subay
-
[isim]
Orduda rütbesi üsteğmenle binbaşı arasında olan subay
- BÜKÜLÜŞ
-
-
[isim]
Bükülme işi veya biçimi
- "Uzun ve yürüyüşü pek zarif bükülüşlerle dalgalanan genç bir kadındı." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Bükülme işi veya biçimi
- ÇEKİŞLİ
-
-
[sıfat]
Çekme gücünü ön veya arka tekerleklerden alan (araç)
-
[sıfat]
Çekme gücünü ön veya arka tekerleklerden alan (araç)
- DOLAŞIK
-
-
[sıfat]
Karışık (saç, ip vb.)
- "Bir buğday benizli zülfü dolaşık / Gitme diye beni yolda eğler var." (Karacaoğlan)
-
Dolaşarak giden (yol)
- "Tozlu ve dolaşık yollar üzerinde saatlerce taban tepmiş." (Ahmet Haşim)
-
Kolay çözülmeyecek veya içinden çıkılmayacak derecede karışık
- "Birtakım dolaşık işleri yüzünden istifasını verip çekildi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Amacını doğrudan doğruya değil de dolayısıyla sezdiren
- "Dolaşık ve tutuk bir dille, yarı anlaşılır yarı anlaşılmaz cümleler mırıldanmaya başladı." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Karışık (saç, ip vb.)
- KIYIŞMA
-
-
[isim]
Kıyışmak işi
-
[isim]
Kıyışmak işi
- ŞARKICI
-
-
[isim]
Şarkı söyleyen, şarkı söyleme yeteneği olan veya mesleği şarkı söylemek olan kimse, okuyucu, hanende, muganni, muganniye
-
[isim]
Şarkı söyleyen, şarkı söyleme yeteneği olan veya mesleği şarkı söylemek olan kimse, okuyucu, hanende, muganni, muganniye
- SOĞUŞMA
-
-
[isim]
Soğuşmak işi
-
[isim]
Soğuşmak işi
- AKKIŞLA
- ...
- BUDAYIŞ
-
-
[isim]
Budama işi veya biçimi
-
[isim]
Budama işi veya biçimi
- GEZİNİŞ
-
-
[isim]
Gezinme işi veya biçimi
-
[isim]
Gezinme işi veya biçimi
- İŞPORTA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Gezici satıcıların mallarını koymaya yarayan yayvan sepet veya bu işi gören, ona benzer araç, sergi
-
Açıkta yapılan satış
-
[isim]
Gezici satıcıların mallarını koymaya yarayan yayvan sepet veya bu işi gören, ona benzer araç, sergi
- İTİŞMEK
-
-
[nsz]
Birbirini itmek
- "Gecikme korkusuyla herkes itişip kakışmakta ise, kimsenin aklına gelmez konuşmak." (Refik Erduran)
-
Birbirini iterek şakalaşmak
-
Çekişmek
- "Bana yardımcı olmaya çalışan bu adamla itişmekten vazgeçiyorum." (Ayşe Kulin)
-
[nsz]
Birbirini itmek
- MAYIŞIK
- ...