İçinde ş olan 6 harfli 671 kelime var. İçerisinde Ş harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ş harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu ş harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- AŞINTI
-
-
[isim]
Aşınmış yer
-
[isim]
Aşınmış yer
- AŞİYAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Kuş yuvası
-
Ev, oturulan yer, mesken
-
[isim]
Kuş yuvası
- ŞERİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Şeriatla ilgili
-
[sıfat]
Şeriatla ilgili
- BAŞUCU
-
-
[isim]
Yeryüzünde bir noktada çekülün gösterdiği doğrultunun gökyüzüne doğru olan yönü
-
[isim]
Yeryüzünde bir noktada çekülün gösterdiği doğrultunun gökyüzüne doğru olan yönü
- EKİLİŞ
- ...
- ISINIŞ
-
-
[isim]
Isınma işi veya biçimi
-
[isim]
Isınma işi veya biçimi
- ŞEREFE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Minarenin gövdesini çepeçevre dolaşan, korkuluklu, ezan okunan yer
- "İstanbul'un kandilleri bile yanmayan şerefelerinde eski ışıkları arar." (Ruşen Eşref Ünaydın)
-
[isim]
Minarenin gövdesini çepeçevre dolaşan, korkuluklu, ezan okunan yer
- DİLDAŞ
-
-
[isim]
Aynı dili konuşanlardan her biri
-
[isim]
Aynı dili konuşanlardan her biri
- FLAŞÖR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Dörtlü
-
[isim]
Dörtlü
- MEŞKUK
- ...
- BEŞTAŞ
-
-
[isim]
Beş tane taşla oynanan bir tür çocuk oyunu
-
[isim]
Beş tane taşla oynanan bir tür çocuk oyunu
- KORKUŞ
- ...
- ŞAHANE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Çok güzel, mükemmel, üstün nitelikli
- "Kadın biraz geçkin ama güzelliği şahane!" (Refik Halit Karay)
-
Hükümdarla ilgili, hükümdara özgü olan
-
Hükümdara yakışacak durumda olan
-
[sıfat]
Çok güzel, mükemmel, üstün nitelikli
- TAŞMAK
-
-
[nsz]
Sıvı maddeler, içinde bulundukları kaba sığmayacak kadar çoğalma ve kabarma yüzünden kenarları aşmak
- "Hayvanın ağzından taşan beyaz köpüklere biraz da kan karıştı." (Haldun Taner)
-
Akarsu, yatağından çıkarak çevresini kaplamak
-
Bir yere veya şeye sığmamak
- "Kasketinden taşmış siyah saçları yakına gelince çok kırçıllaştı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
İnsan, nesne vb. çokça bulunmak, sayısı artmak
-
Öfke, sabırsızlık veya heyecan yüzünden kendini tutamamak
- "Acaba bizim taşıp köpürmelerimizi pek çocukça mı bulmuştu?" (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[nsz]
Sıvı maddeler, içinde bulundukları kaba sığmayacak kadar çoğalma ve kabarma yüzünden kenarları aşmak
- ÜŞÜTME
-
-
[isim]
Üşütmek durumu
-
[isim]
Üşütmek durumu
- DİNDAŞ
-
-
[isim]
Aynı dinden olan kimse
-
[isim]
Aynı dinden olan kimse
- EMİŞME
-
-
[isim]
Emişmek işi veya durumu
-
[isim]
Emişmek işi veya durumu
- AŞINIM
-
-
[isim]
Aşınma işi
-
Erozyon
-
[isim]
Aşınma işi
- BAŞÇIK
-
-
[isim]
Çiçeklerin erkek organlarında çiçek tozunu taşıyan torbacık, haşefe
-
[isim]
Çiçeklerin erkek organlarında çiçek tozunu taşıyan torbacık, haşefe
- DÜŞSÜZ
-
-
[sıfat]
Düşü olmayan
- "Geceleri bile düşsüz koyu bir uyku çekerdi." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Düşü olmayan