İçinde ş olan 5 harfli 545 kelime var. İçerisinde Ş harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ş harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu ş harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ABRAŞ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Alaca benekli
- "Abraş at."
-
Klorofil azlığından dolayı açık renkte lekeleri olan (bitki yaprağı)
-
Çarpık, eğri, düzgün olmayan
-
Ters, kaba, görgüsüz (kimse)
-
Çilli, çopur yüzlü, gözleri açık renk olan, çapar (kimse)
-
[isim]
Atın tüysüz yerlerinde görülen uyuza benzer bir hastalık
-
[isim]
Cildin rengini bozup beyaz benekler ve lekeler yapan hastalık
-
[isim]
Deseni ve atkısı bozuk halı
-
[sıfat]
Alaca benekli
- MUŞTU
-
-
[isim]
Sevindiren haber, sava, müjde, erim, beşaret
-
[isim]
Sevindiren haber, sava, müjde, erim, beşaret
- BEŞER
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İnsanoğlu, insan
-
[isim]
İnsanoğlu, insan
- DÜŞÜT
-
-
[isim]
Düşük
-
[isim]
Düşük
- ERMİŞ
-
-
[isim]
Dinî inançlara göre kendisinde olağanüstü manevi güç bulunan kişi, eren, evliya, veli
- "Anadolu ermişlerinin hikâyesini de kendine özgü üslubuyla anlatmıştır." (Nezihe Araz)
-
[isim]
Dinî inançlara göre kendisinde olağanüstü manevi güç bulunan kişi, eren, evliya, veli
- ŞARYO
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir aletin veya aracın hareketli parçası
-
Yazı makinesinin kâğıt takılan, tuşlara vuruldukça ilerleyen bölümü
-
Bazı avcı uçaklarının kalkışını sağlayan fırlatma düzeni
-
Bir eğik düzlem boyunca arabaların taşınmasını sağlayan küçük vagon
-
[isim]
Bir aletin veya aracın hareketli parçası
- TAŞLI
-
-
[sıfat]
İçinde taş olan, taş karışmış olan (tahıl, bakliyat vb.)
- "Yağsız köpüklü ayranlar içmiş, taşlı bulgur pilavı yemişler." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Üzerinde taş bulunan
- "İri taşlı tespihinin parmakları arasında arada bir şıkırdaması..." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Üzerinde süs taşı bulunan
- "Taşlı yüzük."
-
[sıfat]
İçinde taş olan, taş karışmış olan (tahıl, bakliyat vb.)
- ŞARKI
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tonlama değişiklikleriyle çeşitli duygular uyandıran uyumlu, ezgili insan sesleri dizisi
- "Pürüzsüz, tane tane şarkı söyler gibi ahenkli bir konuşma tarzı vardı." (Haldun Taner)
- "Eğlenmek için derin bir heves doğdu, ıslıkla bir şarkı tutturdu." (Peyami Safa)
-
Klasik Türk müziğinde aşk üzerine söylenen, nakaratı ve ara nağmesi olan parça
- "Şirket vapurları, bir şarkının nakaratı gibi ikide bir geçerlerdi." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Ezgi, müzik parçası, melodi
- "Halk şarkıları."
-
Divan edebiyatında, bestelenmek için dörtlükler biçiminde ve uyaklı olarak yazılmış olan şiir biçimi
-
[isim]
Tonlama değişiklikleriyle çeşitli duygular uyandıran uyumlu, ezgili insan sesleri dizisi
- BATIŞ
-
-
[isim]
Batma işi veya biçimi
-
[isim]
Batma işi veya biçimi
- YUTUŞ
- ...
- AHFEŞ
- ...
- NONOŞ
-
-
[isim]
Sevgi sözü
-
Homoseksüel erkek
-
[isim]
Sevgi sözü
- UŞŞAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Türk müziğinde ana makamlardan biri
-
[isim]
Türk müziğinde ana makamlardan biri
- KAYŞA
-
-
[isim]
Toprak kayması
-
[isim]
Toprak kayması
- SUTAŞ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bakınız sutaşı
-
[isim]
Bakınız sutaşı
- VAROŞ
-
Kelime Kökeni : Macarca
-
[isim]
Kent veya kasabada dış mahalle
- "Bütün kasabanın varoşları boyunca kıvrıla kıvrıla akıp giden bu çaya, ben yakın bir ilgiyle bağlıydım." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Kent veya kasabada dış mahalle
- TEŞRİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yasama
-
[isim]
Yasama
- DÜŞÜK
-
-
[sıfat]
Aşağı doğru düşmüş, aşağı sarkmış
- "Düşük mide. Düşük omuz."
-
Az
- "Düşük faiz. Düşük fiyat."
-
İktidardan düşmüş veya düşürülmüş
-
Dil bilgisi kurallarına uymayan
- "Düşük cümle."
-
[isim]
Yaşayabilecek duruma gelmeden doğan yavru, ceninisakıt, sakıt, sıkıt (II)
-
Eski değer ve onurunu yitirmiş olan
- "Dolmuşa bindiğine göre orta hâlli belki de daha düşük olacak." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Aşağı doğru düşmüş, aşağı sarkmış
- İĞDİŞ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Erkeklik bezleri çıkarılarak veya burularak erkeklik görevi yapamayacak duruma getirilmiş (hayvan ve özellikle at)
-
[sıfat]
Erkeklik bezleri çıkarılarak veya burularak erkeklik görevi yapamayacak duruma getirilmiş (hayvan ve özellikle at)
- YANIŞ
-
-
[isim]
Yanma işi veya biçimi
-
[isim]
Yanma işi veya biçimi