İçinde ışt olan 11 harfli 45 kelime var. İçerisinde IŞT bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ışt olan kelimeler listesine ya da Sonu ışt ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KAPIŞTIRMAK

  1. [-i] Kapışma işini yaptırmak veya bu işin yapılmasına sebep olmak
    • "İki tarafı birbiriyle kapıştırdı."

SIKIŞTIRICI

  1. [isim] Sıkıştırma işini yapan alet

KATIŞTIRMAK

  1. [-i] Bir şeyin içine başka bir şey katarak karıştırmak

ÇARPIŞTIRMA

  1. [isim] Çarpıştırmak işi

ÇALIŞTIRTMA
...
KIRPIŞTIRMA

  1. [isim] Kırpıştırmak işi

SAÇIŞTIRMAK

  1. [-i] Dağıtmak
  2. Rastgele saçmak

YAPIŞTIRICI

  1. [isim] Yapıştırma özelliği olan, yapıştırmaya yarayan nesne, yapışkan
  2. Filmlerin yapıştırılması işinde kullanılan cihaz

SIKIŞTIRMAK

  1. [-i] Bir şeyi dar bir yere zorla sığdırmak, tıkmak
    • "Çamaşırları bavula sıkıştırmak."
  2. Bir nesneyi sıkıca duracak biçimde bir yere koymak, yerleştirmek veya orada tutmak
  3. Gevşek veya seyrek olan şeyleri birbirine yaklaştırarak sıkı duruma getirmek
    • "İstanbul tren yahut vapurunda hele bir kimseyi biraz sıkıştırın, hemen çarpılır, çay semaveri gibi oturduğu yerde fıkır fıkır kaynamaya başlar." (Reşat Nuri Güntekin)
  4. Bir şeyin sıkışmasına, kısılmasına, ezilmesine sebep olmak
    • "Parmağını pencereye sıkıştırmak."
  5. Ansızın, gizlice ve karşısındakinin isteyip istemediğine bakmadan bir şeyi vermek, tutuşturmak
    • "Eline dolu bir kadeh sıkıştırdılar." (Refik Halit Karay)
  6. Kaçmayacak biçimde çembere almak, kıstırmak
    • "Anlattığına göre Niğde yakınlarındaki köylerden birinde imiş, sıkıştırmışlar. Jandarmalarla vuruşmuş." (Memduh Şevket Esendal)
  7. Zorlamak
    • "Kocakarı odadan çıktıkça ben Nuri'yi sıkıştırıyorum." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
  8. Sarkıntılık etmek

TAKIŞTIRMAK

  1. [nsz] Küpe, bilezik, yüzük vb. süs eşyasını çokça takmak

AYRIŞTIRMAK

  1. [-i] Bütünün bozulmasına sebep olmak
  2. Ayrışmasını sağlamak

ÇATIŞTIRMAK

  1. [-i] Birbirine çattırmak, kavga ettirmek, birbirine düşürmek

SIĞIŞTIRMAK

  1. [-i] Güçlükle sığdırmak

ÇIKIŞTIRMAK

  1. [-i] Bir şeyi gereken miktara ulaştırmak
    • "Sonunda parayı çıkıştırdım."

YATIŞTIRICI

  1. [sıfat] Yatışma özelliği olan, yatıştıran, sakinleştiren
  2. Ağrıyı, sızıyı gideren (ilaç), müsekkin

KIZIŞTIRMAK

  1. [-i] Kızışmasını sağlamak
  2. İsteklendirmek, gayret vermek

KAKIŞTIRMAK

  1. [-i] Sürekli ve hafif hafif kakmak
    • "... dövmüşler, sövmüşler hatta boş böğrüne çivi ile kakıştırmışlar, yine kımıldatamamışlardı." (Refik Halit Karay)

ALIŞTIRILMA

  1. [isim] Alıştırılmak işi

YAKIŞTIRMAK

  1. [-i] Yakışacak bir duruma getirmek, uygun duruma koymak, yaraştırmak
    • "Yakışıklı, orta boylu, giydiğini kendisine yakıştırır, kendini saydırabilir bir adam." (Memduh Şevket Esendal)
  2. Uygun ve yerinde görmek, iyi karşılamak
    • "Ancak kızı o oğlana bir türlü yakıştıramadı." (Tarık Buğra)
  3. Uydurmak
  4. Bir durum veya niteliği bir kimse için düşünmek, yormak

BAĞRIŞTIRMA

  1. [isim] Bağrıştırmak işi veya durumu

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü