İçinde ış olan 9 harfli 227 kelime var. İçerisinde IŞ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ış olan kelimeler listesine ya da Sonu ış ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TIPIŞLAMA
-
-
[isim]
Tıpışlamak işi
-
[isim]
Tıpışlamak işi
- UYARLAYIŞ
- ...
- ÇALIŞILMA
-
-
[isim]
Çalışılmak işi
-
[isim]
Çalışılmak işi
- YARADILIŞ
-
-
[isim]
Bir kimsede doğuştan bulunan vücut ve ruh özelliklerinin tümü, mizaç, huy, tıynet, cibilliyet
- "Yaradılışı gereği çapraşık olmayan durumları severdi o." (Atilla İlhan)
-
Bir şeyin yaratılırken kazanmış olduğu özellikler bakımından durumu, fıtrat, hilkat
- "Yılan kendini korumakta görünüyorsa bu, atlayıp kuşu tutmaya yaradılışının elverişli olmamasından." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Bir kimsede doğuştan bulunan vücut ve ruh özelliklerinin tümü, mizaç, huy, tıynet, cibilliyet
- YARALAYIŞ
- ...
- IŞIKLILIK
-
-
[isim]
Bir optik cihazda, cisme çıplak gözle veya cihazla bakıldığında ağ tabakadaki birim yüzeyi etkileyen ışık miktarları arasındaki oran
-
[isim]
Bir optik cihazda, cisme çıplak gözle veya cihazla bakıldığında ağ tabakadaki birim yüzeyi etkileyen ışık miktarları arasındaki oran
- KAPIŞILMA
-
-
[isim]
Kapışılmak işi
-
[isim]
Kapışılmak işi
- RASTLAYIŞ
-
-
[isim]
Rastlama işi veya biçimi
-
[isim]
Rastlama işi veya biçimi
- ANDIRIŞMA
-
-
[isim]
Analoji
-
İltibas
-
[isim]
Analoji
- ALIŞILMAK
-
-
[-e]
Bir şeye alışmış duruma gelinmek
- "Sıkıntılara alışılır."
-
[-e]
Bir şeye alışmış duruma gelinmek
- ALIŞTIRIŞ
-
-
[isim]
Alıştırma işi veya biçimi
-
[isim]
Alıştırma işi veya biçimi
- KIRPIŞMAK
-
-
[nsz]
Göz kapakları çok ışıktan sık sık kırpılmak
-
Işık yanıp söner gibi olmak
-
[nsz]
Göz kapakları çok ışıktan sık sık kırpılmak
- TARTIŞMAK
-
-
[nsz]
Bir konu üzerinde, birbirine ters olan görüş ve inançları karşılıklı savunmak
-
Ağız dalaşı yapmak, münakaşa etmek
- "Usta da ben de tartışmak istemedik adamla." (Necati Cumalı)
-
Güreşte karşı karşıya durum alıp elle birbirini yoklayarak zayıf yanlarını aramak
-
[nsz]
Bir konu üzerinde, birbirine ters olan görüş ve inançları karşılıklı savunmak
- YARALANIŞ
-
-
[isim]
Yaralanma işi veya biçimi
- "Hele Balkan Harbi hengâmında alnından yaralanışı, öldü sanılıp ... unutuluşu..." (Haldun Taner)
-
[isim]
Yaralanma işi veya biçimi
- YARIŞIMCI
-
-
[isim]
Yarışmacı
-
[isim]
Yarışmacı
- HAVALANIŞ
- ...
- ARZULANIŞ
- ...
- USANDIRIŞ
- ...
- HIŞIRTILI
-
-
[sıfat]
Hışırtısı olan
-
[sıfat]
Hışırtısı olan
- KARIŞLAMA
-
-
[isim]
Karışlamak işi
-
[isim]
Karışlamak işi