İçinde ış olan 11 harfli 154 kelime var. İçerisinde IŞ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ış olan kelimeler listesine ya da Sonu ış ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ARAŞTIRILIŞ
-
-
[isim]
Araştırılma işi veya biçimi
-
[isim]
Araştırılma işi veya biçimi
- ALIŞTIRILIŞ
-
-
[isim]
Alıştırılma işi veya biçimi
-
[isim]
Alıştırılma işi veya biçimi
- BARIŞÇILLIK
- ...
- AYRIŞABİLME
-
-
[isim]
Ayrışabilmek işi
-
[isim]
Ayrışabilmek işi
- BAĞIŞLATMAK
-
-
[-i]
Bağışlama işini yaptırmak
- "Bir gün Abdullah'la karşılaşsak, kendimi bağışlatsam ne sevinirim kim bilir?" (Turan Oflazoğlu)
-
[-i]
Bağışlama işini yaptırmak
- BOYNUZLAYIŞ
-
-
[isim]
Boynuzlama işi veya biçimi
-
[isim]
Boynuzlama işi veya biçimi
- KIPIŞTIRMAK
-
-
[-i]
Göz kapaklarını üst üste birçok kez açıp kapamak
-
[-i]
Göz kapaklarını üst üste birçok kez açıp kapamak
- DIŞBESLENEN
-
-
[sıfat]
Besinini organik maddelerden sağlayan, heterotrof
-
[sıfat]
Besinini organik maddelerden sağlayan, heterotrof
- DIŞSALLAŞMA
- ...
- SAVSAKLAYIŞ
-
-
[isim]
Savsaklama işi veya biçimi
-
[isim]
Savsaklama işi veya biçimi
- YANLIŞLAMAK
- ...
- BONCUKLANIŞ
-
-
[isim]
Boncuklanma işi veya durumu
- "Şampanya bardağına uzandı, ışığa tutup içkinin iğne ucu boncuklanışını seyretti." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Boncuklanma işi veya durumu
- TEKRARLAYIŞ
- ...
- TAKIŞTIRMAK
-
-
[nsz]
Küpe, bilezik, yüzük vb. süs eşyasını çokça takmak
-
[nsz]
Küpe, bilezik, yüzük vb. süs eşyasını çokça takmak
- ÇATIŞTIRMAK
-
-
[-i]
Birbirine çattırmak, kavga ettirmek, birbirine düşürmek
-
[-i]
Birbirine çattırmak, kavga ettirmek, birbirine düşürmek
- DANIŞMANLIK
-
-
[isim]
Danışmanın yaptığı görev, müşavirlik
-
[isim]
Danışmanın yaptığı görev, müşavirlik
- YAPIŞTIRMAK
-
-
[-i]
Yapışmasını sağlamak
- "Mektuplarına kendi pullarını yapıştırırlar, kendi memurlarıyla sevk ederlerdi." (Falih Rıfkı Atay)
-
Yaklaştırmak, birbirine dayamak
- "Telefonu iyice kulağına yapıştırıyor." (Atilla İlhan)
-
[-i]
Hızla vurmak
- "Tokadı yapıştırdı."
-
[-i]
Gecikmeden karşılık vermek veya gerekeni yapmak
- "Miralay Bey, realist bir asker görüşü ile teşhisi yapıştırır." (Haldun Taner)
-
[-i]
Yapışmasını sağlamak
- ÇIKIŞTIRMAK
-
-
[-i]
Bir şeyi gereken miktara ulaştırmak
- "Sonunda parayı çıkıştırdım."
-
[-i]
Bir şeyi gereken miktara ulaştırmak
- BAKIŞABİLME
-
-
[isim]
Bakışabilmek işi
-
[isim]
Bakışabilmek işi
- TARTAKLAYIŞ
-
-
[isim]
Tartaklama işi veya biçimi
-
[isim]
Tartaklama işi veya biçimi