İçinde ız olan 8 harfli 301 kelime var. İçerisinde IZ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ız olan kelimeler listesine ya da Sonu ız ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BACAKSIZ
-
-
[sıfat]
Bacağı olmayan
-
Bacakları kısa olan, kısa boylu, bodur
-
[ünlem]
Yaşından büyük işlere kalkışan çocuklara söylenen bir söz
- "Bakın şu bacaksıza! Seni bacaksız seni!"
-
[sıfat]
Bacağı olmayan
- IZGARALI
-
-
[sıfat]
Izgarası olan
- "Haliç tarafındaki altları ızgaralı, ahşap iki deniz hamamı kuyudan farksız." (Sermet Muhtar Alus)
-
[sıfat]
Izgarası olan
- VAKARSIZ
-
-
[sıfat]
Ağırbaşlı olmayan, onursuz
-
[sıfat]
Ağırbaşlı olmayan, onursuz
- YALNIZCA
-
-
[zarf]
Yalnız olarak
-
Tek başına
- "Ona vefasızlıkta biraz düşünceli davranmayı yararlı buluyor, yalnızca bulduklarında yeni başkana pek uysal davranıyorlardı." (Memduh Şevket Esendal)
-
Belli durumun, şartın veya işin dışına çıkmaksızın, yalnız, ancak, tek, sırf, salt, sadece
-
[zarf]
Yalnız olarak
- ANLAMSIZ
-
-
[sıfat]
Anlamı olmayan, önemli bir şey anlatmayan, manasız
-
[sıfat]
Anlamı olmayan, önemli bir şey anlatmayan, manasız
- DURAKSIZ
-
-
[zarf]
Otobüs mola vermeden, duraklarda durmadan (gitmek)
-
[sıfat]
Hareketli, oynak
- "Benim için kullanılan bu duraksız sözcüğünün İstanbul Türkçesinde kullanılmadığını neden sonra öğrendim." (Azra Erhat)
-
[zarf]
Otobüs mola vermeden, duraklarda durmadan (gitmek)
- İŞTAHSIZ
-
-
[sıfat]
Yemek yeme isteği olmayan, boğazsız
- "Hizmet erim sefertasıyla akşam yemeğini getirdi. İştahsızım. Yemeğin tadı tuzu yok." (Erhan Bener)
-
İsteksiz
-
[sıfat]
Yemek yeme isteği olmayan, boğazsız
- KOLAJSIZ
- ...
- MAKASSIZ
-
-
[sıfat]
Makası olmayan
-
[sıfat]
Makası olmayan
- ŞAŞAASIZ
-
-
[sıfat]
Şaşaası olmayan
-
[sıfat]
Şaşaası olmayan
- SIZLAMAK
-
-
[nsz]
Hafifçe ağrımak
- "Kafa kemiklerine varıncaya kadar her yanı sızlıyordu." (Necati Cumalı)
-
Yakınmak
- "Ağladı, sızladı."
-
[nsz]
Hafifçe ağrımak
- SIZLANMA
-
-
[isim]
Sızlanmak işi, yakınmak, şikâyet, şekva, tazallum
- "Sonra karısının, para yetiştiremiyorum diye sızlanmasını hatırladı." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Sızlanmak işi, yakınmak, şikâyet, şekva, tazallum
- DAYAKSIZ
-
-
[sıfat]
Dayağı olmayan
-
[sıfat]
Dayağı olmayan
- TUZAKSIZ
- ...
- KUŞAKSIZ
-
-
[sıfat]
Kuşağı olmayan
-
[sıfat]
Kuşağı olmayan
- ÇOMAKSIZ
- ...
- KALANSIZ
- ...
- DETAYSIZ
-
-
[sıfat]
Ayrıntısız
-
[sıfat]
Ayrıntısız
- KIZANLIK
-
-
[isim]
Kızan olma durumu
-
[isim]
Kızan olma durumu
- YALDIZLI
-
-
[sıfat]
Üzerine yaldız sürülmüş, yaldızla süslenmiş
- "Tavanlar, duvarlar, kapılar, hep kartonpiyerli, yaldızlı." (Sermet Muhtar Alus)
-
Aldatıcı, göz boyayıcı
- "Yaldızlı sözler."
-
[sıfat]
Üzerine yaldız sürülmüş, yaldızla süslenmiş