İçinde ız olan 6 harfli 95 kelime var. İçerisinde IZ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ız olan kelimeler listesine ya da Sonu ız ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ŞANSIZ
-
-
[sıfat]
Ünsüz
-
Gösterişsiz
-
Kılıksız, kıyafetsiz
-
[sıfat]
Ünsüz
- ABASIZ
-
-
[sıfat]
Aba giymemiş olan
- "İçim muradına ermiş / Abasız postsuz bir derviş." (Ahmet Hamdi Tanpınar)
-
[sıfat]
Aba giymemiş olan
- BIZBIZ
-
-
[isim]
Davula sol elle vurulan ince değnek
-
[isim]
Davula sol elle vurulan ince değnek
- KAŞSIZ
- ...
- MIZIMA
-
-
[isim]
Mızımak işi veya durumu
-
[isim]
Mızımak işi veya durumu
- YALDIZ
-
-
[isim]
Eşyaya altın veya gümüş görünüşü vermek için kullanılan, sıvı veya yaprak durumundaki altın, gümüş ve bunların taklidi olan madde
- "Boya değil, altın yaldız vursan manda gözü gibi donuk duruyor." (Burhan Felek)
-
Bu madde ile eşyalara yapılan süs
-
Aldatıcı dış görünüş, göz boyama
- "Onun kibarlığı yaldızdan ibarettir."
-
[isim]
Eşyaya altın veya gümüş görünüşü vermek için kullanılan, sıvı veya yaprak durumundaki altın, gümüş ve bunların taklidi olan madde
- DIZDIZ
- ...
- ANTSIZ
-
-
[sıfat]
Ant içilmemiş
-
[sıfat]
Ant içilmemiş
- TAÇSIZ
-
-
[sıfat]
Tacı olmayan
-
Taç yaprağı olmayan
-
[sıfat]
Tacı olmayan
- DALSIZ
-
-
[sıfat]
Dalı olmayan
-
[sıfat]
Dalı olmayan
- KIRMIZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kırmız böceğinden çıkarılan parlak al boya, çiçek boyası
-
[isim]
Kırmız böceğinden çıkarılan parlak al boya, çiçek boyası
- GAMSIZ
-
-
[sıfat]
Kaygısı, tasası, sıkıntısı, üzüntüsü olmayan
- "Sesi taze, pürüzsüz ve gamsızdı." (Cahit Uçuk)
-
Olayları kendine dert etmeden geçiştiren, aldırış etmeyen, tasasız, vurdumduymaz
- "Zavallı anneciğin çok şen, güler yüzlü, gamsız bir kadındı." (Mahmut Yesari)
-
[sıfat]
Kaygısı, tasası, sıkıntısı, üzüntüsü olmayan
- KANSIZ
-
-
[sıfat]
Kanı olmayan
-
Kan dökmeden yapılan
- "Kansız ihtilal."
-
Kanı az olan, çok kan kaybetmiş olan, anemik
-
Duygusuz ve korkak
-
[sıfat]
Kanı olmayan
- SAÇSIZ
-
-
[sıfat]
Saçı olmayan
- "On yedi yıldan sonra saçsız başımda tekrar eskisine yakın bir hızla esmeye başlamış kavak yelini..." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Saçı olmayan
- AMASIZ
- ...
- KIZLIK
-
-
[isim]
Cinsel ilişkide bulunmamış bayanın durumu, erdenlik, bakirlik, bekâret, bikir
-
[sıfat]
Bir kadının evlenmeden önceki yaşantısıyla ilgili, o döneme özgü
- "İşte bu onun kızlık odası." (Memduh Şevket Esendal)
-
Üvey kız
-
[isim]
Cinsel ilişkide bulunmamış bayanın durumu, erdenlik, bakirlik, bekâret, bikir
- AVARIZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kazalar, belalar
-
Engebe
-
Osmanlılarda önceleri yalnız olağanüstü durumlarda, sonraları ise sürekli olarak halktan toplanan vergi
-
[isim]
Kazalar, belalar
- RAFIZİ
- ...
- YILDIZ
-
-
[isim]
Güneş ve ay dışında gökyüzünde görülen ışıklı gök cisimlerinden her biri
- "Baktık geceden fecre kadar ellerde / Yıldızlara yükselen kadehler gördük." (Yahya Kemal Beyatlı)
- "Adayı ve adalıları o kadar sevmeme rağmen bir türlü yıldızım barışmamıştır." (Burhan Felek)
- "Yeni Dâhiliye Nazırı Zati Bey'in yıldızı parladıkça Zaptiye Nazırı Selim Paşa'nın ikbali sönmeye yüz tuttu." (Halide Edip Adıvar)
- "Bu gecelerin artık benzi soluyor, talihi kararıyor, yıldızı sönüyordu." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Meşhur sinema ve müzikhol sanatçısı, star
- "Bir keresinde de bir yerli opera yıldızımız gelmişti." (Haldun Taner)
-
Bir noktadan çevreye beş veya daha fazla çıkıntısı olan çok köşeli şekil
- "Türk bayrağındaki yıldız beş ışınlıdır."
-
[sıfat]
Bu biçimde olan
-
Bir toplulukta, bir meslekte, üstün başarı gösteren kimse
- "Cebirde, geometride, fizikte sınıfımızın yıldızı idim." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
Baht, şans, talih
-
Kuzey yönü, kuzey
-
[isim]
Güneş ve ay dışında gökyüzünde görülen ışıklı gök cisimlerinden her biri
- KIRGIZ
- ...