İçinde ıvı olan 8 harfli 10 kelime var. İçerisinde IVI bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ıvı olan kelimeler listesine ya da Sonu ıvı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KIVIRCIK

  1. [isim] Genellikle Trakya ve Marmara'da yetiştirilen, beyaz tüylü, ince kuyruklu bir tür koyun, kıvırcık koyun
  2. Bu koyunun eti
  3. Kıvırcık marul
  4. [sıfat] Küçük küçük kıvrımları olan
    • "Altı yaşlarında sarı, kıvırcık saçlı bir kız çocuğu, tepine tepine ağlıyordu." (Reşat Nuri Güntekin)

KIVILCIM

  1. [isim] Yanmakta olan bir maddeden sıçrayan küçük ateş parçası, alev, çakım, çakın, çıngı, şerare
  2. Demir, taş vb. maddelerin güçlü çarpışmasından sıçrayan ateş durumundaki parçacıkları
  3. Harekete geçiren etken
    • "Beyninde çakan şimşeğin kıvılcımları hemen ağzından saçılır." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
  4. Güneş yüzeyinde düzensiz aralıklarla görülen parlama

KIVIRTMA

  1. [isim] Kıvırtmak işi

CIVIKLIK

  1. [isim] Cıvık olma durumu

TIRIVIRI

  1. [isim] Misina ağından çeşitli boyutlarda örülmüş, ucuna kurşun ağırlık takılan av malzemesi

SIVINMAK

  1. [nsz] Gaz veya buhar durumundan sıvı durumuna geçmek

SIVIŞMAK

  1. [-e] Bulaşmak, yayılmak, sıvaşmak
  2. Haber vermeden sessizce gidivermek, kaçmak
    • "Yalnız biriniz kapısını tutsun ki polis geldiğinde bir yere sıvışmış olmasın." (Haldun Taner)

CIVITMAK

  1. [-i] Cıvık duruma getirmek
  2. [nsz] Bir işi yakışık almayacak bir duruma getirmek
    • "Ali Rıza içince cıvıtırdı." (Sait Faik Abasıyanık)
  3. [nsz] Ciddiyetten uzaklaşmak

KIVIRMAK

  1. [-i] Herhangi bir şeyi bükmek
    • "Fino, beni görünce kuyruğunu kıvırıp düşmanca havlaya havlaya beyaz dişlerini gösterdi." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
  2. Kenarından katlamak
  3. Bir giysinin veya kumaşın kenarını bükerek tersinden dikmek
  4. Kalçalarını iki yana sallayarak oynamak veya yürümek
  5. Uydurup söylemek
    • "Gene yalanları kıvırmaya başladı."
  6. [-e] Sapmak
    • "Araba birdenbire sağa kıvırdı."
  7. [nsz] Yapmak istememek, yan çizmek
  8. [nsz] Başarmak, başa çıkmak, becermek, hakkından gelmek
    • "Hâlbuki Nahit onu odasına çekip de baş başa prova yaptığı zamanlarda pek âlâ kıvıracağa benziyordu." (Tarık Buğra)

YIVIŞMAK

  1. [nsz] Cıvık bir duruma gelmek, cıvıklaşmak
  2. Teklifsiz ve laubali olmak
    • "Devlet adamı saygın kişiliğini böyle gösterir yoksa sırıtıp yıvışıp dedikodu dergilerinin flaşlarına poz vererek değil." (Haldun Taner)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü