İçinde ıv olan 8 harfli 41 kelime var. İçerisinde IV bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ıv olan kelimeler listesine ya da Sonu ıv ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

YIVIŞMAK

  1. [nsz] Cıvık bir duruma gelmek, cıvıklaşmak
  2. Teklifsiz ve laubali olmak
    • "Devlet adamı saygın kişiliğini böyle gösterir yoksa sırıtıp yıvışıp dedikodu dergilerinin flaşlarına poz vererek değil." (Haldun Taner)

KIVIRMAK

  1. [-i] Herhangi bir şeyi bükmek
    • "Fino, beni görünce kuyruğunu kıvırıp düşmanca havlaya havlaya beyaz dişlerini gösterdi." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
  2. Kenarından katlamak
  3. Bir giysinin veya kumaşın kenarını bükerek tersinden dikmek
  4. Kalçalarını iki yana sallayarak oynamak veya yürümek
  5. Uydurup söylemek
    • "Gene yalanları kıvırmaya başladı."
  6. [-e] Sapmak
    • "Araba birdenbire sağa kıvırdı."
  7. [nsz] Yapmak istememek, yan çizmek
  8. [nsz] Başarmak, başa çıkmak, becermek, hakkından gelmek
    • "Hâlbuki Nahit onu odasına çekip de baş başa prova yaptığı zamanlarda pek âlâ kıvıracağa benziyordu." (Tarık Buğra)

ALIVERME

  1. [isim] Alıvermek işi

KIVRANTI

  1. [isim] Kararsızlık, sıkıntı
    • "... ne yapacağını bilememenin kıvrantısı içinde..." (Haldun Taner)

KIVRILIŞ

  1. [isim] Kıvrılma işi veya biçimi

SIVAŞMAK

  1. [-e] Bulaşmak, üstüne sürülmek
  2. [nsz] Sıvık veya sıvışık bir duruma gelmek

SIVIŞMAK

  1. [-e] Bulaşmak, yayılmak, sıvaşmak
  2. Haber vermeden sessizce gidivermek, kaçmak
    • "Yalnız biriniz kapısını tutsun ki polis geldiğinde bir yere sıvışmış olmasın." (Haldun Taner)

KIVRANIŞ

  1. [isim] Kıvranma işi veya biçimi

SIVALAMA

  1. [isim] Sıvalamak işi

KIVRILMA

  1. [isim] Kıvrılmak işi, bükülme
    • "Babasına dille değil, sancıdan ölüyor gibi birkaç kıvrılma, burkulma ile karşılık verdi." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
  2. Yer kabuğunun içten gelen etkenlerle dalgalı bir biçim alması

KIVRACIK

  1. [sıfat] Derli toplu ve işi kolay
    • "Kıvracık bir ev."
  2. Ayağına çabuk, hamarat
    • "Helal süt emmiş, kıvracık, eli yüzü düzgün, terbiyeli, edepli kızcağız." (Ercüment Ekrem Talu)

KIVIRTMA

  1. [isim] Kıvırtmak işi

SIVINMAK

  1. [nsz] Gaz veya buhar durumundan sıvı durumuna geçmek

KIVRIMLI

  1. [sıfat] Kıvrımı olan

CIVITMAK

  1. [-i] Cıvık duruma getirmek
  2. [nsz] Bir işi yakışık almayacak bir duruma getirmek
    • "Ali Rıza içince cıvıtırdı." (Sait Faik Abasıyanık)
  3. [nsz] Ciddiyetten uzaklaşmak

BAHÇIVAN

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Bir bahçenin düzenlenmesi ve bakımıyla görevli kimse
    • "İleride iki büklüm eğilmiş, elindeki çapayla tarhlarda çalışan bahçıvan, otomobilin gelişini görünce ağır ağır doğruldu." (Halide Edip Adıvar)
  2. Geçimini bahçe ürünlerini yetiştirip satmakla sağlayan kimse

CIVATALI

  1. [sıfat] Cıvatası olan
  2. Cıvata ile tutturulmuş olan

AŞIVERME

  1. [isim] Aşıvermek işi

ASIVERME

  1. [isim] Asıvermek işi

TIRIVIRI

  1. [isim] Misina ağından çeşitli boyutlarda örülmüş, ucuna kurşun ağırlık takılan av malzemesi

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü