İçinde ıt olan 5 harfli 39 kelime var. İçerisinde IT bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ıt olan kelimeler listesine ya da Sonu ıt ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SIKIT
-
-
[isim]
Komprime
-
[isim]
Komprime
- RASIT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gözlemci
-
[isim]
Gözlemci
- KITIR
-
-
[isim]
Kuru ve gevrek ses
- "Kim dedi bunu sana, Kâmil Bey mi, boş ver kardeş, inanma sakın, kıtır atıyorlar, moralimizi bozmak istiyorlar." (Atilla İlhan)
-
Yalan
-
Patlamış mısır
-
[isim]
Kuru ve gevrek ses
- KISIT
-
-
[isim]
Kişinin yurttaşlık haklarını kullanma yetkisinin yargı kuruluşları tarafından kaldırılması
-
Bunama, mahkûm olma vb. nedenlerden dolayı kanunun, bir kimsenin malını, parasını istediği gibi kullanmasına ve harcamasına engel olması, kısıtlılık, kısıtlama, hacir
-
[isim]
Kişinin yurttaşlık haklarını kullanma yetkisinin yargı kuruluşları tarafından kaldırılması
- YAZIT
-
-
[isim]
Bir kimse veya bir olayın anısını yaşatmak için bir şey üzerine kazılan yazı, kitabe
- "Orhon yazıtları."
-
Çevresi kabartma silmeli, içinde yazı olan taş
-
[isim]
Bir kimse veya bir olayın anısını yaşatmak için bir şey üzerine kazılan yazı, kitabe
- ITRAH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Dışarı çıkarma, dışarı atma
-
[isim]
Dışarı çıkarma, dışarı atma
- ÇIFIT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Hileci, düzenbaz
-
[sıfat]
Hileci, düzenbaz
- ÇITAK
-
-
[sıfat]
Dağda yaşayan ve geçimini odun satarak sağlayan
-
Kaba, huysuz, kavgacı
-
[sıfat]
Dağda yaşayan ve geçimini odun satarak sağlayan
- FITIK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İç organlardan bir parçanın, genellikle bağırsak bölümünün karın çeperlerini geçip deri altında ur gibi bir şişkinlik yapması, kavlıç, yarımlık
- "Musiki hocamız genç yaşında bir fıtık ameliyatı sonunda ölmüştü." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
İç organlardan bir parçanın, genellikle bağırsak bölümünün karın çeperlerini geçip deri altında ur gibi bir şişkinlik yapması, kavlıç, yarımlık
- ARGIT
-
-
[isim]
Geçit, boğaz, dağ boğazı, derbent
-
Keklik tutmakta kullanılan, tahtadan kapanların yan taraflarına bağlanan ağaç parça
-
[isim]
Geçit, boğaz, dağ boğazı, derbent
- YAKIT
-
-
[isim]
Odun, kömür, doğal gaz, mazot gibi ısı sağlamak amacıyla yakılan madde, yakacak, mahrukat
- "Yakıt bittiği için kaloriferler yanmıyor."
-
[isim]
Odun, kömür, doğal gaz, mazot gibi ısı sağlamak amacıyla yakılan madde, yakacak, mahrukat
- YANIT
-
-
[isim]
Cevap
- "Türk Eli'nin uluları bu sorulara akıllıca ve gerçekçi yanıtlar bulamıyorlardı." (Nezihe Araz)
-
[isim]
Cevap
- KAYIT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir yere mal ederek deftere geçirme
- "Çocuğun kaydı bulunamadı."
- "Ben kayıt altına giremem."
- "Kanun ... kamuoyunun serbestçe oluşmasını engelleyici kayıtlar koyamaz." (Anayasa)
-
Bir yazının, bir hesabın tarih, numara vb.nin veya kopyasının bir yerde yazılı bulunması
- "Hafızama güvenmeyiniz. Kayıtlarınız daha sağlamdır." (Refik Halit Karay)
-
Önem verme, gözetme
-
Resmî belge
-
Sesi veya görüntüyü manyetik bant üzerine geçirme işlemi
-
Şart
- "Kitabımı geri gönderme kaydıyla verebilirim."
-
Sınırlama, davranışlarını çerçeveleme
- "Hiçbir kayıt ileri sürmeksizin."
-
[isim]
Bir yere mal ederek deftere geçirme
- TAŞIT
-
-
[isim]
Otomobil, tren, gemi, uçak gibi taşıma araçlarının ortak adı, nakil aracı, nakil vasıtası, vasıta
-
[isim]
Otomobil, tren, gemi, uçak gibi taşıma araçlarının ortak adı, nakil aracı, nakil vasıtası, vasıta
- RABIT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bağ, bağlama
-
Bağlaç
-
[isim]
Bağ, bağlama
- ŞAKIT
- ...
- TANIT
-
-
[isim]
Tanıtlamaya yarayan belge veya herhangi bir şey, beyyine, hüccet
-
Öne sürülen bir şeyin doğruluğunu göstermede izlenen düşünce süreci
-
[isim]
Tanıtlamaya yarayan belge veya herhangi bir şey, beyyine, hüccet
- ÇAŞIT
-
-
[isim]
Ajan
-
Ara bozmak amacıyla söz taşıyan kimse
-
[isim]
Ajan
- KALIT
-
-
[isim]
Miras
-
Kalıtım yoluyla geçmiş olan şey
-
Görenekler yoluyla yerleşmiş olan tutum veya davranış biçimi
-
[isim]
Miras
- KITIK
-
-
[isim]
Minder, yastık vb.ni doldurmak için kullanılan ve bazen de sıvanın içine katılan keten ve kendir lifleri
-
[isim]
Minder, yastık vb.ni doldurmak için kullanılan ve bazen de sıvanın içine katılan keten ve kendir lifleri