İçinde ıt olan 5 harfli 39 kelime var. İçerisinde IT bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ıt olan kelimeler listesine ya da Sonu ıt ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KITAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Vuruşma, birbirini öldürme
-
Savaş
-
[isim]
Vuruşma, birbirini öldürme
- ÇAŞIT
-
-
[isim]
Ajan
-
Ara bozmak amacıyla söz taşıyan kimse
-
[isim]
Ajan
- KASIT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Amaç, istek, maksat
- "Benim kastım bu değildi."
- "Bana kastı mı var?"
-
Öldürme, yaralama veya zarar vermek isteme, kötü niyet
-
[isim]
Amaç, istek, maksat
- KITIK
-
-
[isim]
Minder, yastık vb.ni doldurmak için kullanılan ve bazen de sıvanın içine katılan keten ve kendir lifleri
-
[isim]
Minder, yastık vb.ni doldurmak için kullanılan ve bazen de sıvanın içine katılan keten ve kendir lifleri
- ARKIT
-
-
[isim]
Köy evlerinde kapıların arkasına konulan kalın kuşak
-
[isim]
Köy evlerinde kapıların arkasına konulan kalın kuşak
- KAĞIT
- ...
- YAPIT
-
-
[isim]
Bir emek sonucunda ortaya konulan ürün, eser
- "Yapıtının sağlamlığına güvenen her sanatçı gibi şakasını da iyi karşılamıştı." (Haldun Taner)
-
Yayın, kitap
-
[isim]
Bir emek sonucunda ortaya konulan ürün, eser
- AYRIT
-
-
[isim]
İki düzlemin ara kesiti
- "Bir küpün on iki ayrıtı vardır."
-
[isim]
İki düzlemin ara kesiti
- ZABIT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tutanak
- "Şimdi bir zabıt daha tutsam görev başında memura hakaretten, sülaleni yakarım senin." (Çetin Altan)
-
[isim]
Tutanak
- FITRİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Doğuştan
-
[sıfat]
Doğuştan
- SAKIT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Düşen, düşmüş
-
Hükmü kalmamış, eski önemini yitirmiş
-
[isim]
Düşük
-
[sıfat]
Düşen, düşmüş
- AYGIT
-
-
[isim]
Birçok parçadan yapılmış alet, cihaz
- "Telefon bir konuşma aygıtıdır."
-
Vücutta belirli bir görevi yerine getiren organ grubu
- "Sindirim aygıtı. Solunum aygıtı."
-
Birkaç aletin uygun biçimde eklenmesinden oluşturulan ve bazı belli deneylerin yapılmasına yarayan takım
-
[isim]
Birçok parçadan yapılmış alet, cihaz
- RABIT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bağ, bağlama
-
Bağlaç
-
[isim]
Bağ, bağlama
- KANIT
-
-
[isim]
Bir şeyin doğruluğu, gerçekliği konusunda kanaat verici belge, delil, iz
- "Kanıtı gazetenin ikinci sayfasındaki damızlık haberiydi." (Çetin Altan)
-
Anlaşmazlık konusu olan şeyde, yargıcın kanılarını oluşturan şey, delil
-
Sonurguya ulaşan bir uslamlamanın dayandığı gerçek, delil
-
[isim]
Bir şeyin doğruluğu, gerçekliği konusunda kanaat verici belge, delil, iz
- SIKIT
-
-
[isim]
Komprime
-
[isim]
Komprime
- ARGIT
-
-
[isim]
Geçit, boğaz, dağ boğazı, derbent
-
Keklik tutmakta kullanılan, tahtadan kapanların yan taraflarına bağlanan ağaç parça
-
[isim]
Geçit, boğaz, dağ boğazı, derbent
- ŞAKIT
- ...
- FITIK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İç organlardan bir parçanın, genellikle bağırsak bölümünün karın çeperlerini geçip deri altında ur gibi bir şişkinlik yapması, kavlıç, yarımlık
- "Musiki hocamız genç yaşında bir fıtık ameliyatı sonunda ölmüştü." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
İç organlardan bir parçanın, genellikle bağırsak bölümünün karın çeperlerini geçip deri altında ur gibi bir şişkinlik yapması, kavlıç, yarımlık
- KAYIT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir yere mal ederek deftere geçirme
- "Çocuğun kaydı bulunamadı."
- "Ben kayıt altına giremem."
- "Kanun ... kamuoyunun serbestçe oluşmasını engelleyici kayıtlar koyamaz." (Anayasa)
-
Bir yazının, bir hesabın tarih, numara vb.nin veya kopyasının bir yerde yazılı bulunması
- "Hafızama güvenmeyiniz. Kayıtlarınız daha sağlamdır." (Refik Halit Karay)
-
Önem verme, gözetme
-
Resmî belge
-
Sesi veya görüntüyü manyetik bant üzerine geçirme işlemi
-
Şart
- "Kitabımı geri gönderme kaydıyla verebilirim."
-
Sınırlama, davranışlarını çerçeveleme
- "Hiçbir kayıt ileri sürmeksizin."
-
[isim]
Bir yere mal ederek deftere geçirme
- KALIT
-
-
[isim]
Miras
-
Kalıtım yoluyla geçmiş olan şey
-
Görenekler yoluyla yerleşmiş olan tutum veya davranış biçimi
-
[isim]
Miras