İçinde ırl olan 7 harfli 29 kelime var. İçerisinde IRL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ırl olan kelimeler listesine ya da Sonu ırl ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

I L R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

IR

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

HAYIRLI

  1. [sıfat] Yararı, hayrı olan
    • "Dualarında hep hayırlı, dindar evlat isterdi." (Ömer Seyfettin)
  2. Uğurlu, iyi, güzel
    • "Hayırlı bir işe yardımda bulunmuş oluyorsunuz." (Refik Halit Karay)

HIRLAMA

  1. [isim] Hırlamak işi

IĞDIRLI
...
ALIRLIK

  1. [isim] Duygusal uyarımları alabilme yeteneği, idrak kabiliyeti

SINIRLI

  1. [sıfat] Sınırı olan, bir sınırla ayrılmış olan, hudutlu
  2. Sınırlanmış, belirlenmiş, belirli
    • "Bizim divan edebiyatımızın da halk edebiyatımızın da konuları sınırlıdır." (Necati Cumalı)
  3. Az miktarda
    • "Sınırlı hoca aylığının yarısını her ay kitaplara yatırır." (Haldun Taner)

BAKIRLI

  1. [sıfat] Bakır içeren (maddeler)
    • "Bakırlı metaller."

SIRLAMA

  1. [isim] Sırlamak işi

ŞIRLAMA

  1. [isim] Şırlamak işi
  2. Gaz veya sıvının dar bir delik, kanal vb.nden geçmesiyle duyulan ses

SABIRLI

  1. [sıfat] Sabır gösteren, katlanan, sabreden
    • "Halim, adı üstünde sabırlı bir adamdır." (Burhan Felek)

AĞIRLIK

  1. [isim] Ağır olma durumu
    • "Taşın ağırlığı."
    • "Yükün ağırlığı."
    • "Kimseye ağırlık olmaz, kimseyi sıkıştırmaz, iyilikten başka bir şey yapmaz." (Ömer Seyfettin)
    • "Başsavcının yargıçlar arasında belli bir ağırlığı var kuşkusuz." (Ayşe Kulin)
  2. Değerli olma durumu
    • "Hediyenin ağırlığı."
    • "Yavaş yavaş bir ağırlık çöktü. Bir sakinlik herkesi kapladı." (Memduh Şevket Esendal)
  3. Ağırbaşlılık
    • "Çocuğa yıllar geçtikçe bir ağırlık geldi."
  4. Tehlikeli olma durumu
  5. Sıkıcı, bunaltıcı, iç karartıcı durum
    • "Havanın ağırlığı."
  6. Sıkıntı
  7. Çeyizini düzmek için güveyinin geline verdiği para, kalın
  8. Uykudayken gelen ve insana boğulur gibi bir duygu veren durum
  9. Yük, külfet
    • "Bütün ailenin ağırlığı omuzlarındadır."
  10. Takı
    • "Kadın bütün ağırlığını takıp düğüne gitti."
  11. Sorumluluk
    • "Bu işin ağırlığını tek başıma yüklendim."
  12. Etki, baskı, güçlük
  13. Dikkati ve önemi bir şey üzerinde yoğunlaştırmak
    • "Şimdi bütün ağırlığı reklama vermeli." (Atilla İlhan)
  14. Terazilerde tartma işi yapılırken bir kefeye konulan nesne
  15. Değerlendirmelerde herhangi bir konu veya evreye, olağanın üzerinde ve belli oranda tanınan değer
  16. Uyuşukluk ve gevşeklik durumu
    • "Beynime bir ağırlık peyda olmuştu." (Aka Gündüz)
  17. Orduda bir birliğin cephane, yiyecek ve eşya yükleri
    • "Akşama doğru, ağırlığın başında bezgin neferlere iş gördürmeye uğraşıyordum." (Falih Rıfkı Atay)
  18. Yer çekiminin, bir cismin molekülleri üzerindeki etkisinin oluşturduğu bileşke
  19. Güreş, boks, halter, judo vb. spor dallarında, sporcuların kilolarına göre girdikleri kategori

ASIRLIK

  1. Yüzyıllık

FIRLAMA

  1. [isim] Fırlamak işi
  2. Piç
  3. Arsız, terbiyesiz çocuk

KIRLENT

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Çiçek veya yaprak işlemeli süs
  2. İşlemeli veya işlemesiz bir tür küçük yastık

PIRLAMA

  1. [isim] Pırlamak durumu veya biçimi

HATIRLI

  1. [sıfat] Hatırı sayılan, etkili, saygın
    • "Çok hatırlı adammış belki sana yardımı dokunur." (Yusuf Ziya Ortaç)

KAHIRLI

  1. [sıfat] Üzüntü veya acısı çok olan
    • "Hâllerinde öyle bir kahırlı, kederli eda vardır, bütün bugünün feci hikâyesini söyler." (Halit Ziya Uşaklıgil)

MIRLAMA

  1. [isim] Mırlamak işi

SABIRLA

  1. [zarf] Sabır göstererek, sabırlı davranarak

HASIRLI

  1. [sıfat] Hasırı olan, hasırla kaplanmış olan
    • "Geniş hasırlı sofanın bir kenarına da biz büzüşmüştük." (Falih Rıfkı Atay)
  2. [isim] Hasırla kaplanmış şişe

NASIRLI

  1. [sıfat] Nasırı olan, nasır bağlamış, nasırlaşmış
    • "Beni yontan eller nasırlı ... köylü elleriydi." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü