İçinde ırl olan 7 harfli 29 kelime var. İçerisinde IRL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ırl olan kelimeler listesine ya da Sonu ırl ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
I L R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
IR
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- HAYIRLI
-
-
[sıfat]
Yararı, hayrı olan
- "Dualarında hep hayırlı, dindar evlat isterdi." (Ömer Seyfettin)
-
Uğurlu, iyi, güzel
- "Hayırlı bir işe yardımda bulunmuş oluyorsunuz." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Yararı, hayrı olan
- HIRLAMA
-
-
[isim]
Hırlamak işi
-
[isim]
Hırlamak işi
- IĞDIRLI
- ...
- ALIRLIK
-
-
[isim]
Duygusal uyarımları alabilme yeteneği, idrak kabiliyeti
-
[isim]
Duygusal uyarımları alabilme yeteneği, idrak kabiliyeti
- SINIRLI
-
-
[sıfat]
Sınırı olan, bir sınırla ayrılmış olan, hudutlu
-
Sınırlanmış, belirlenmiş, belirli
- "Bizim divan edebiyatımızın da halk edebiyatımızın da konuları sınırlıdır." (Necati Cumalı)
-
Az miktarda
- "Sınırlı hoca aylığının yarısını her ay kitaplara yatırır." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Sınırı olan, bir sınırla ayrılmış olan, hudutlu
- BAKIRLI
-
-
[sıfat]
Bakır içeren (maddeler)
- "Bakırlı metaller."
-
[sıfat]
Bakır içeren (maddeler)
- SIRLAMA
-
-
[isim]
Sırlamak işi
-
[isim]
Sırlamak işi
- ŞIRLAMA
-
-
[isim]
Şırlamak işi
-
Gaz veya sıvının dar bir delik, kanal vb.nden geçmesiyle duyulan ses
-
[isim]
Şırlamak işi
- SABIRLI
-
-
[sıfat]
Sabır gösteren, katlanan, sabreden
- "Halim, adı üstünde sabırlı bir adamdır." (Burhan Felek)
-
[sıfat]
Sabır gösteren, katlanan, sabreden
- AĞIRLIK
-
-
[isim]
Ağır olma durumu
- "Taşın ağırlığı."
- "Yükün ağırlığı."
- "Kimseye ağırlık olmaz, kimseyi sıkıştırmaz, iyilikten başka bir şey yapmaz." (Ömer Seyfettin)
- "Başsavcının yargıçlar arasında belli bir ağırlığı var kuşkusuz." (Ayşe Kulin)
-
Değerli olma durumu
- "Hediyenin ağırlığı."
- "Yavaş yavaş bir ağırlık çöktü. Bir sakinlik herkesi kapladı." (Memduh Şevket Esendal)
-
Ağırbaşlılık
- "Çocuğa yıllar geçtikçe bir ağırlık geldi."
-
Tehlikeli olma durumu
-
Sıkıcı, bunaltıcı, iç karartıcı durum
- "Havanın ağırlığı."
-
Sıkıntı
-
Çeyizini düzmek için güveyinin geline verdiği para, kalın
-
Uykudayken gelen ve insana boğulur gibi bir duygu veren durum
-
Yük, külfet
- "Bütün ailenin ağırlığı omuzlarındadır."
-
Takı
- "Kadın bütün ağırlığını takıp düğüne gitti."
-
Sorumluluk
- "Bu işin ağırlığını tek başıma yüklendim."
-
Etki, baskı, güçlük
-
Dikkati ve önemi bir şey üzerinde yoğunlaştırmak
- "Şimdi bütün ağırlığı reklama vermeli." (Atilla İlhan)
-
Terazilerde tartma işi yapılırken bir kefeye konulan nesne
-
Değerlendirmelerde herhangi bir konu veya evreye, olağanın üzerinde ve belli oranda tanınan değer
-
Uyuşukluk ve gevşeklik durumu
- "Beynime bir ağırlık peyda olmuştu." (Aka Gündüz)
-
Orduda bir birliğin cephane, yiyecek ve eşya yükleri
- "Akşama doğru, ağırlığın başında bezgin neferlere iş gördürmeye uğraşıyordum." (Falih Rıfkı Atay)
-
Yer çekiminin, bir cismin molekülleri üzerindeki etkisinin oluşturduğu bileşke
-
Güreş, boks, halter, judo vb. spor dallarında, sporcuların kilolarına göre girdikleri kategori
-
[isim]
Ağır olma durumu
- ASIRLIK
-
-
Yüzyıllık
-
Yüzyıllık
- FIRLAMA
-
-
[isim]
Fırlamak işi
-
Piç
-
Arsız, terbiyesiz çocuk
-
[isim]
Fırlamak işi
- KIRLENT
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Çiçek veya yaprak işlemeli süs
-
İşlemeli veya işlemesiz bir tür küçük yastık
-
[isim]
Çiçek veya yaprak işlemeli süs
- PIRLAMA
-
-
[isim]
Pırlamak durumu veya biçimi
-
[isim]
Pırlamak durumu veya biçimi
- HATIRLI
-
-
[sıfat]
Hatırı sayılan, etkili, saygın
- "Çok hatırlı adammış belki sana yardımı dokunur." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[sıfat]
Hatırı sayılan, etkili, saygın
- KAHIRLI
-
-
[sıfat]
Üzüntü veya acısı çok olan
- "Hâllerinde öyle bir kahırlı, kederli eda vardır, bütün bugünün feci hikâyesini söyler." (Halit Ziya Uşaklıgil)
-
[sıfat]
Üzüntü veya acısı çok olan
- MIRLAMA
-
-
[isim]
Mırlamak işi
-
[isim]
Mırlamak işi
- SABIRLA
-
-
[zarf]
Sabır göstererek, sabırlı davranarak
-
[zarf]
Sabır göstererek, sabırlı davranarak
- HASIRLI
-
-
[sıfat]
Hasırı olan, hasırla kaplanmış olan
- "Geniş hasırlı sofanın bir kenarına da biz büzüşmüştük." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Hasırla kaplanmış şişe
-
[sıfat]
Hasırı olan, hasırla kaplanmış olan
- NASIRLI
-
-
[sıfat]
Nasırı olan, nasır bağlamış, nasırlaşmış
- "Beni yontan eller nasırlı ... köylü elleriydi." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
-
[sıfat]
Nasırı olan, nasır bağlamış, nasırlaşmış