İçinde ın olan 8 harfli 189 kelime var. İçerisinde IN bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ın olan kelimeler listesine ya da Sonu ın ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BAKINMAK
-
-
[nsz]
Bakma işi yapılmak, çevreye göz gezdirmek, araştırmak
- "Şaşkın şaşkın etrafıma bakınırken rehberim beni otele soktu." (Refik Halit Karay)
-
Muayene olmak
-
[nsz]
Bakma işi yapılmak, çevreye göz gezdirmek, araştırmak
- KIRKINTI
-
-
[isim]
Kırpıntı
-
[isim]
Kırpıntı
- KOLAYINA
- ...
- YIRTINMA
-
-
[isim]
Yırtınmak işi
-
[isim]
Yırtınmak işi
- HESABINA
-
-
[zarf]
Yönünden, için, ... adına, yararına
- "Zaten kendi hesabıma üzülüyorum, ortada ciddi bir mesele yok." (Refik Halit Karay)
-
[zarf]
Yönünden, için, ... adına, yararına
- MIYMINTI
-
-
[sıfat]
İnsanın sabrını tüketecek derecede yavaş ve mızmızca iş gören (kimse)
- "Sen gençliğinde de böyle mıymıntının biri imişsin ya!" (Osman Cemal Kaygılı)
-
[sıfat]
İnsanın sabrını tüketecek derecede yavaş ve mızmızca iş gören (kimse)
- AÇINSAMA
-
-
[isim]
Açınsamak işi, istikşaf
-
[isim]
Açınsamak işi, istikşaf
- AĞZINDAN
-
-
birisinden dinleyerek
- "Yusuf Efendi biçareye ağız açtırmıyordu."
- "Gelgelelim Akif, Berlin'e gidip de oradaki kahveleri gördüğü vakit ağız değiştirmek zorunda kalır." (Salâh Birsel)
- "Kolonya dökmekten, şeker tutmaktan, iyi gözükeceğim diye ağız etmekten yoruldu." (Lâtife Tekin)
- "Ben nasıl ağız kullanıyorsam sen de o yolda konuş."
-
adına
- "Küçük bir ağız."
- "Aman efendim, bendenize bir ağız açtılar, donakalmışım." (Memduh Şevket Esendal)
- "Çok şükür, ağzı laf yapandan çok, eli işe yatkın aydınlara muhtaç olduğumuzu, anlar gibiyiz." (Atilla İlhan)
- "Hey zavallı balık, diyor, ağzın var dilin yok" (Sait Faik Abasıyanık)
-
birisinden dinleyerek
- ALTINSIZ
- ...
- AŞKINLIK
-
-
[isim]
Aşkın olma durumu
- "Cinsel aşkınlığa hiç olmazsa kâğıt üstünde yaklaşabiliyoruz." (Selim İleri)
-
[isim]
Aşkın olma durumu
- MINCIRIK
-
-
Küçük, afacan, zeki (çocuk)
- "Bu nitelikleriyle bu sevimli mıncırıklar, bazen nice büyüklerden bile zeki olabiliyorlar." (Haldun Taner)
-
Küçük, afacan, zeki (çocuk)
- KADINANA
-
-
[isim]
Deneyimli, yaşlı, saygı gösterilen kadın
- "Adlarına kadınana denilen Havva kızlarını biricik can yoldaşı olarak gösteriyordu." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[isim]
Deneyimli, yaşlı, saygı gösterilen kadın
- KAÇINMAK
-
-
[-den]
Herhangi bir işi yapmaktan veya özverili davranmaktan geri durmak, imtina etmek
- "Dargın çıkan sesinde bir şeyden kaçınan, lüzumsuz bir sakınca anlamı sezdi." (Halide Edip Adıvar)
-
[-den]
Herhangi bir işi yapmaktan veya özverili davranmaktan geri durmak, imtina etmek
- AŞIRINTI
-
-
[isim]
Aşırılmış olan şey
- "Cemiyetin çaldıklarına nazaran adi sokak hırsızlarının aşırıntıları adam sen de denecek bir hafiflikte kalırdı." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Aşırılmış olan şey
- BATINİYE
- ...
- SINAVSIZ
- ...
- KADINEVİ
-
-
[isim]
Yoksul, mağdur veya başka bir özelliği dolayısıyla muhtaç durumda kalan kadınların geçici olarak barındıkları yer
-
[isim]
Yoksul, mağdur veya başka bir özelliği dolayısıyla muhtaç durumda kalan kadınların geçici olarak barındıkları yer
- YANGINCI
-
-
[isim]
İtfaiyeci
-
[isim]
İtfaiyeci
- SINDIRMA
-
-
[isim]
Sındırmak işi veya durumu
-
[isim]
Sındırmak işi veya durumu
- ÇINGIRTI
-
-
[isim]
Çıngırağın sesine benzer keskin ve kesik ses
-
[isim]
Çıngırağın sesine benzer keskin ve kesik ses