İçinde ın olan 5 harfli 59 kelime var. İçerisinde IN bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ın olan kelimeler listesine ya da Sonu ın ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

IŞKIN

  1. [isim] Bir ravent türü
    • "Kuşburnunu budarlar / Işkın sürmesin diye." (Halk türküsü)

SINMA

  1. [isim] Sınmak işi veya durumu

KIYIN

  1. [isim] Güçlü bir kimsenin yasaya veya vicdana aykırı olarak başkasını uğrattığı kötü durum, zulüm

KIŞIN

  1. [zarf] Kış mevsiminde, kış süresince
    • "Cuma ve pazartesi geceleri, kışın Aksaray'daki evimizde boza partisi verilirdi." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

BASIN

  1. [isim] Gazete, dergi gibi belirli zamanlarda çıkan yazılı yayınların bütünü, matbuat
    • "Bütün bildiklerimizden öteye İstanbul basını bize ne öğretebilirdi?" (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. Bu tür iş yerlerinde görevli kimselerin tümü

ÇINGI

  1. [isim] Kıvılcım
  2. Parça, zerre

ARGIN

  1. [sıfat] Yorgun, zayıf, bitkin
    • "Bir beyaz taycağız bakımsız, argın." (Ömer Seyfettin)
  2. Beceriksiz

MAYIN

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Toprak altına, üstüne veya suyun içine yerleştirilen, doğrudan doğruya, çarpma veya basınç etkisiyle patlayarak zarara yol açan patlayıcı madde
    • "Akustik mayın. Mıknatıslı mayın."

SAYIN

  1. [sıfat] Konuşma ve yazışmalarda saygı belirtisi olarak kişi adlarının önüne getirilen söz, saygıdeğer, muhterem

ZIBIN

  1. [isim] Bebeklere iç çamaşırı olarak giydirilen, ince pamukludan kısa ve kollu giysi
  2. Kolsuz giysi

YAKIN

  1. [sıfat] Az bir ara ile ayrılmış olan (zaman veya yer), uzak karşıtı
  2. Küçük, önemsiz değişikliklerle birbirinden ayrılan
    • "Buna yakın bir söz söyledi."
  3. Aralarında sıkı ilgi bulunan
  4. Benzeyen, andıran, yaklaşan
    • "Beş dönüme yakın bahçesi bir ormanı andırırdı." (Ömer Seyfettin)
  5. Erişmesi, olması zaman bakımından yaklaşmış olan
    • "Elli yaşında adam, ellisine yakın kadın..." (Sait Faik Abasıyanık)
  6. [isim] Uzak olmayan yer
    • "Yakınımızda otururlar."
  7. [isim] Aralarında sıkı ilişki olan arkadaş, dost veya akraba
    • "Türkçe konuştuğu için bana kendi yakınlarımızdan biri hissini veren yaşlı garson yanımıza geldi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

AKŞIN

  1. [sıfat] Kıllarında ve gözlerinde, bazen de derisinde doğuştan boya maddesi bulunmadığı için her yanı ak olan (hayvan veya insan), çapar, albinos

ILGIN

  1. [isim] Ilgıngillerden, Akdeniz bölgesinde yetişen bir ağaç veya ağaççık cinsi (Tamarix)

TINMA

  1. [isim] Tınmak işi veya durumu

SINIR

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] İki komşu devletin topraklarını birbirinden ayıran çizgi, hudut
    • "1920 baharı muhteşem bir mart sabahında Sultan Dağları'nın sınır çizdiği Batı Anadolu'ya kan ve barut kokularıyla geliverdi." (Tarık Buğra)
  2. Komşu il, ilçe, köy veya kişilerin topraklarını birbirinden ayıran çizgi
  3. Bir şeyin yayılabileceği veya genişleyebileceği son çizgi, uç
    • "Bataklığın sınırı. Ormanın sınırı."
  4. Bir şeyin nicelik bakımından inebileceği veya çıkabileceği en alt ve en üst sınır, limit
  5. Değişken bir büyüklüğün istenildiği kadar yaklaşabildiği durağan büyüklük, limit
  6. Uç, son

KINLI

  1. [sıfat] Kını olan, bir kınla sarılı olan
  2. [isim] Kını çok gelişerek bağlı bulunduğu sapı az veya çok saran yaprak

SINIF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Öğrencilerin yıllık öğrenime göre ayrıldıkları bölümlerden her biri
    • "Birinci sınıf öğrencileri."
  2. Çeşitli amaçlarla oluşmuş kümeler
  3. Ders okutulan yer, dershane, derslik
  4. Önemlerine, niteliklerine göre kişi veya nesnelerin yerleştirildiği kategorilerden her biri
    • "Üçüncü sınıf bir gazeteciydi." (Necati Cumalı)
  5. Takımlardan oluşan birlik, dalların alt bölümü
    • "Memeliler, kuşlar, balıklar, omurgalılar dalının birer sınıfıdırlar."
  6. Belli ortak belirtileri olan tek tek nesneler öbeği
  7. Bir toplumda, aynı görevi yapan, aynı yararı sağlayan, aynı şartlarda yaşayan büyük insan grubu, klas
    • "Parter, her sınıftan insanla hıncahınç dolu idi." (Reşat Nuri Güntekin)

TAYIN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Asker azığı
  2. Asker ekmeği
  3. Savaş veya seferberlik dönemlerinde vatandaşlara karneyle dağıtılan ekmek
    • "Çok defa kahvaltı tayınım olan bir dilim kuru ekmekle bir topak tulum peynirini bile tıkınmaya imkân bulamıyordum." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

ÇINAR

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] İki çeneklilerden, 30 m'ye kadar uzayabilen, gövdesi kalın, uzun ömürlü, geniş yapraklı bir ağaç (Platanus)

AYGIN
...
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü