İçinde ıma olan 7 harfli 32 kelime var. İçerisinde IMA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ıma olan kelimeler listesine ya da Sonu ıma ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A I M Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AM, MA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ŞIMARIK
-
-
Şımarmış, şımartılmış (kimse)
- "Bizim dayı kızları çok şımarıktır." (Halide Edip Adıvar)
-
Şımarmış, şımartılmış (kimse)
- TANIMAK
-
-
[-i]
Daha önce görülen, bilinen bir kimse veya şeyle karşılaşıldığında bunun kim veya ne olduğunu hatırlamak
- "Zarfın üstündeki yazıyı hemen tanıdı." (Halide Edip Adıvar)
-
Daha önce görmüş olmak, ilişkisi bulunmak, bilmek
- "Onu bir de eski polisler tanır." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Bir kimse veya şeyle ilgili, doğru ve tam bilgisi bulunmak
- "Sincapları yakından tanırım." (Ahmet Haşim)
-
Bilip ayırmak, seçmek, ayırt etmek
-
Varlığını kabul etmek
-
Boyun eğmek, yargısına uymak, saymak
-
Sorumlu bilmek
- "Ben arkadaşını tanımam, alacağımı senden isterim."
-
Bir şeyin yapılması, bitirilmesi için belli bir süre vermek
- "Ona borcunu ödemesi için üç günlük bir süre tanıdım."
-
[-i]
Daha önce görülen, bilinen bir kimse veya şeyle karşılaşıldığında bunun kim veya ne olduğunu hatırlamak
- SALKIMA
-
-
[isim]
Salkımak durumu
-
[isim]
Salkımak durumu
- KAKIMAK
-
-
[-i]
Bir kimsenin yaptığı işin beğenilmediğini kendisine sert sözlerle söylemek
-
Öfkelenmek, kızmak
-
Darılmak
-
Paylamak
-
[-i]
Bir kimsenin yaptığı işin beğenilmediğini kendisine sert sözlerle söylemek
- AĞRIMAK
-
-
[nsz]
Vücudun bir yeri ağrılı durumda olmak
- "Başı ağrımak. Dişi ağrımak."
-
[nsz]
Vücudun bir yeri ağrılı durumda olmak
- BILKIMA
-
-
[isim]
Bılkımak işi veya durumu
-
[isim]
Bılkımak işi veya durumu
- CIVIMAK
-
-
[nsz]
Cıvık duruma gelmek
-
Bir iş çığırından çıkmak
-
Saygısızca davranışta bulunmak
-
[nsz]
Cıvık duruma gelmek
- ŞIMARIŞ
-
-
[isim]
Şımarma işi veya biçimi
-
[isim]
Şımarma işi veya biçimi
- TANIMAZ
-
-
[sıfat]
Tanımayan
-
[sıfat]
Tanımayan
- SIRIMAK
-
-
[-i]
Yorgan, şilte vb.ni iri ve aralıklı dikmek
-
Sağlam ve sıkıca dikmek
-
[-i]
Yorgan, şilte vb.ni iri ve aralıklı dikmek
- TIMARLI
-
-
[sıfat]
Tımar edilmiş (binek hayvanı)
-
Bakılmış, tedavi edilmiş (yara veya hasta)
-
Bakılmış, işlenmiş (ağaç, toprak vb.)
-
[sıfat]
Tımar edilmiş (binek hayvanı)
- MADIMAK
-
Kelime Kökeni : Ermenice
-
[isim]
İlkbaharda kırlarda yetişen, ufak yeşil yapraklı, ıspanak gibi pişirilip yenilen bir bitki
-
[isim]
İlkbaharda kırlarda yetişen, ufak yeşil yapraklı, ıspanak gibi pişirilip yenilen bir bitki
- ŞIMARMA
-
-
[isim]
Şımarmak işi
-
[isim]
Şımarmak işi
- KARGIMA
-
-
[isim]
Kargımak işi, lanet
-
[isim]
Kargımak işi, lanet
- BALKIMA
-
-
[isim]
Balkımak işi
-
[isim]
Balkımak işi
- YANSIMA
-
-
[isim]
Yansımak işi
- "Balkon penceresinden dolan ışık, ak saçlarından süt mavisi yansımalar yapıyor." (Atilla İlhan)
-
Işık dalgaları yansıtıcı bir yüzeye çarparak yön değiştirme, inikâs
- "Durgun denizler yıldızların yansımasıyla yıldızlandı." (Halikarnas Balıkçısı)
-
Doğa seslerine benzer seslerle yapılan kelime, taklidî kelime, onomatope: Gürültü, şırıltı, bıngıldak, güm güm, vızıldamak vb
-
[isim]
Yansımak işi
- ANSIMAK
- ...
- KAZIMAK
-
-
[-i]
Bir aleti sürterek bir şeyin yüzündeki tabakayı kaldırmak
- "Tahtanın boyasını kazımak."
-
Bir araç kullanarak silmek, çıkarmak
- "O daktilo yanlışını iğneyle kazıyarak düzeltebilirsin."
-
Sertçe ovmak
-
Tıraş etmek
- "Sakalını kazımak."
-
[nsz]
Metal bir yüzey üstüne sert bir araçla şekil çizmek, yazı yazmak, nakşetmek
- "Mühür kazımak."
-
Aslını, kökünü çok detaylı araştırmak
- "Avrupalılar, medeni bir adamı kazıyacak olursanız altında gorili bulursunuz, derler." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
Vücuttaki yabancı bir cismi hasta, zararlı veya istenmeyen bir organı almak, temizlemek, yok etmek
- "Çıbanı kazıyarak aldılar."
-
[-i]
Bir aleti sürterek bir şeyin yüzündeki tabakayı kaldırmak
- BAVLIMA
-
-
[isim]
Bavlımak işi
-
[isim]
Bavlımak işi
- ÇAPKIMA
-
-
[isim]
Çapkımak işi
-
[isim]
Çapkımak işi