İçinde ım olan 7 harfli 135 kelime var. İçerisinde IM bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ım olan kelimeler listesine ya da Sonu ım ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ALIMSIZ
-
-
[sıfat]
Çekici olmayan, cazibesiz, albenisiz
-
[sıfat]
Çekici olmayan, cazibesiz, albenisiz
- ÇALIMLI
-
-
[sıfat]
Gösterişli, kurumlu
-
[isim]
Başı yüksek, yapısı dar gemi
-
[sıfat]
Gösterişli, kurumlu
- DAĞITIM
-
-
[isim]
Dağıtma işi, tevzi
- "Kitap dağıtımı."
-
Bir merkezden çeşitli yerlere gönderme işi
- "Gaz dağıtımı."
-
[isim]
Dağıtma işi, tevzi
- KALIMLI
-
-
[sıfat]
Kalıcı, yok olmayan, ölümsüz, zevalsiz, baki, payidar
-
[sıfat]
Kalıcı, yok olmayan, ölümsüz, zevalsiz, baki, payidar
- FARIMAK
-
-
[nsz]
Güçsüz düşmek, yorulmak
-
Eskimek, yıpranmak
-
Vazgeçmek, usanmak
- "Sakin olsam bu sevdadan farısam / Balsız kovan gibi bomboş olurum." (Âşık Veysel)
-
Kocamak, yaşlanmak, ihtiyarlamak
-
[nsz]
Güçsüz düşmek, yorulmak
- YAPIMCI
-
-
[isim]
Bir şeyin yapılmasında, ortaya konulmasında, gerçekleştirilmesinde emeği geçen kimse veya kuruluş
-
Bir filmin çevrilişiyle ilgili bütün yönetim işlerini üzerine alan, sermayesini veren kimse, prodüktör
-
Radyo, sinema programları düzenlemekle görevli kimse, programcı
-
[isim]
Bir şeyin yapılmasında, ortaya konulmasında, gerçekleştirilmesinde emeği geçen kimse veya kuruluş
- DAYANIM
-
-
[isim]
Bir varlığın dış etkilere karşı direnme özelliği, direnç
-
[isim]
Bir varlığın dış etkilere karşı direnme özelliği, direnç
- SIRIMAK
-
-
[-i]
Yorgan, şilte vb.ni iri ve aralıklı dikmek
-
Sağlam ve sıkıca dikmek
-
[-i]
Yorgan, şilte vb.ni iri ve aralıklı dikmek
- SUVARIM
-
-
[isim]
Bir suvarmada veya sulamada verilen su miktarı
-
[isim]
Bir suvarmada veya sulamada verilen su miktarı
- SALINIM
-
-
[isim]
Salınma işi
-
Düzenli olarak hep aynı konumlardan aynı hızla geçen bir nesnenin hareketi, raks
-
[isim]
Salınma işi
- TANIMAK
-
-
[-i]
Daha önce görülen, bilinen bir kimse veya şeyle karşılaşıldığında bunun kim veya ne olduğunu hatırlamak
- "Zarfın üstündeki yazıyı hemen tanıdı." (Halide Edip Adıvar)
-
Daha önce görmüş olmak, ilişkisi bulunmak, bilmek
- "Onu bir de eski polisler tanır." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Bir kimse veya şeyle ilgili, doğru ve tam bilgisi bulunmak
- "Sincapları yakından tanırım." (Ahmet Haşim)
-
Bilip ayırmak, seçmek, ayırt etmek
-
Varlığını kabul etmek
-
Boyun eğmek, yargısına uymak, saymak
-
Sorumlu bilmek
- "Ben arkadaşını tanımam, alacağımı senden isterim."
-
Bir şeyin yapılması, bitirilmesi için belli bir süre vermek
- "Ona borcunu ödemesi için üç günlük bir süre tanıdım."
-
[-i]
Daha önce görülen, bilinen bir kimse veya şeyle karşılaşıldığında bunun kim veya ne olduğunu hatırlamak
- YANSIMA
-
-
[isim]
Yansımak işi
- "Balkon penceresinden dolan ışık, ak saçlarından süt mavisi yansımalar yapıyor." (Atilla İlhan)
-
Işık dalgaları yansıtıcı bir yüzeye çarparak yön değiştirme, inikâs
- "Durgun denizler yıldızların yansımasıyla yıldızlandı." (Halikarnas Balıkçısı)
-
Doğa seslerine benzer seslerle yapılan kelime, taklidî kelime, onomatope: Gürültü, şırıltı, bıngıldak, güm güm, vızıldamak vb
-
[isim]
Yansımak işi
- BILKIMA
-
-
[isim]
Bılkımak işi veya durumu
-
[isim]
Bılkımak işi veya durumu
- AKLIMDA
-
-
[ünlem]
Lades oyununa katılanlardan biri ötekine bir şey verirken karşıdakinin "unutmadım" anlamında söylediği söz
-
[ünlem]
Lades oyununa katılanlardan biri ötekine bir şey verirken karşıdakinin "unutmadım" anlamında söylediği söz
- AKTARIM
-
-
[isim]
Aktarma işi, nakil
-
Psikoterapide hastanın terapiste ruhsal yapısı üzerinde etkili olmuş deneyim ve ilişkilerini aktarması
-
[isim]
Aktarma işi, nakil
- KATILIM
-
-
[isim]
Katılma işi, iştirak
-
[isim]
Katılma işi, iştirak
- SARIMSI
-
-
[sıfat]
Rengi sarıyı andıran, sarıya benzeyen, sarımtırak
- "Sarımsı pürüzsüz meyve tazeliğinde teni meydana çıktı." (Cahit Uçuk)
-
[sıfat]
Rengi sarıyı andıran, sarıya benzeyen, sarımtırak
- AYRIŞIM
-
-
[isim]
Ayrışma işi
-
[isim]
Ayrışma işi
- DOLAŞIM
-
-
[isim]
Dolaşma işi
-
Para ve para yerine geçen bono, senet vb. geçerli olma, sürümde bulunma, sürüm, geçerlik
-
Mal veya paranın elden ele dolaşması, dolanım, sirkülasyon, para dolaşımı
-
Kan dolaşımı
-
[isim]
Dolaşma işi
- BAKAYIM
- ...