İçinde ım olan 6 harfli 68 kelime var. İçerisinde IM bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ım olan kelimeler listesine ya da Sonu ım ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ACIMSI
-
-
[sıfat]
Acıyı andıran, acıya benzeyen, acı gibi
-
Dokunaklı
- "Acımsı bir kitabı daha vardır." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[sıfat]
Acıyı andıran, acıya benzeyen, acı gibi
- ALAŞIM
-
-
[isim]
Bir metalin belli oranlarda bir veya birkaç metalle ergimesiyle oluşan yeni metal, halita
-
[isim]
Bir metalin belli oranlarda bir veya birkaç metalle ergimesiyle oluşan yeni metal, halita
- IŞITIM
-
-
[isim]
İçine yağ konularak ucundaki fitil sayesinde ışık elde edilen kandil
-
[isim]
İçine yağ konularak ucundaki fitil sayesinde ışık elde edilen kandil
- TARTIM
-
-
[isim]
Ritim
-
[isim]
Ritim
- AÇINIM
-
-
[isim]
Açınma işi, inkişaf
-
Bir cismin yüzeylerinin açılıp bir düzlem üzerine yayılması, inkişaf
-
[isim]
Açınma işi, inkişaf
- ÇIMBAR
-
-
[isim]
Dokuma tezgâhındaki kumaşı germeye yarayan iki tarafı dişli araç
-
[isim]
Dokuma tezgâhındaki kumaşı germeye yarayan iki tarafı dişli araç
- ULAŞIM
-
-
[isim]
Ulaşma işi
-
Köyler, şehirler, ülkeler arasında bir yerden bir yere gidiş geliş, münakale, muvasala, temas
- "İki şehir arasında ulaşım kesildi."
-
Bir şeyi bir yerden başka bir yere aktarma
-
[isim]
Ulaşma işi
- IŞINIM
-
-
[isim]
Işın veya tanecik yayımı, ışıma, radyasyon
-
Uzayda yayılan bir dalgayı oluşturan ögelerin bütünü, ışıma, radyasyon
-
Bir enerjinin ışık demeti durumunda yayılması, ışıma, radyasyon
-
Isının, bir kaynaktan ışın ve dalga hareketi yoluyla yayılması, ışıma, radyasyon
-
[isim]
Işın veya tanecik yayımı, ışıma, radyasyon
- KAZIMA
-
-
[isim]
Kazımak işi
-
Vücutta boşluklar içinde bulunan yabancı cisimleri, hasta veya zararlı sayılan dokuları kazıyarak almak, kürtaj
-
[isim]
Kazımak işi
- ILIMLI
-
-
[sıfat]
Düşünce, iş vb.nde aşırıya kaçmayan, ölçülü, mutedil, itidalli
- "Eski ılımlı sesiyle hikâyesini bitiriverdi." (Halide Edip Adıvar)
-
Siyasette aşırı görüşler arasında ortalama bir görüşü savunan
-
[sıfat]
Düşünce, iş vb.nde aşırıya kaçmayan, ölçülü, mutedil, itidalli
- ACIMAK
-
-
[nsz]
Tadı acı duruma gelmek, acılaşmak
- "Yağ acıdı."
-
[nsz]
Tadı acı duruma gelmek, acılaşmak
- KIMKIM
-
-
[sıfat]
Ağır ağır konuşan (kimse)
-
Her işinde ağır davranan (kimse)
-
[sıfat]
Ağır ağır konuşan (kimse)
- YARDIM
-
-
[isim]
Kendi gücünü ve imkânlarını başka birinin iyiliği için kullanma, muavenet
- "Bu, bir ricada bulunacak, bir yardım isteyecek sandı." (Memduh Şevket Esendal)
- "Kalkmasına yardım etmedikten başka ayaklarından sarılmış, bir defa da böyle sürümüştüm." (Refik Halit Karay)
- "Devlet yahut diğer kamu tüzel kişilerinden mali yardım gören haber ajansları hakkında da uygulanır." (Anayasa)
- "Mal sahibi Rafet Reis, ona epey yardımda bulunmuştu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Bir ülkeye bağış veya ödünç olarak verilen para ve ihtiyaç maddeleri
-
Etki
- "Otların üstünde, ağaçların yapraklarında kalan yağmur damlaları rüzgârın da yardımıyla öğleye kadar kurudu." (Necati Cumalı)
-
Bağış, iane
-
[isim]
Kendi gücünü ve imkânlarını başka birinin iyiliği için kullanma, muavenet
- KAŞIMA
-
-
[isim]
Kaşımak işi
-
[isim]
Kaşımak işi
- HIMHIM
-
-
[sıfat]
Sesleri genizden çıkararak konuşan (kimse)
- "Onu hımhım sanırsınız ama sonradan inatçı bir nezlenin tutsağı olduğunu anlarsınız." (Salâh Birsel)
-
[zarf]
Sesleri genizden çıkararak
- "Beni biraz hımhım konuşan fakat gözleri fıldır fıldır bir komiserin önüne götürdüler." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Sesleri genizden çıkararak konuşan (kimse)
- ONARIM
-
-
[isim]
Onarma işi, tamirat, tamir
- "Onarımı yeni bitmiş yapının önünde hayvanın dizginlerini tıpkı tıpkısına bir erkek gibi çekti." (Orhan Kemal)
- "Ondan sonra da birkaç kez onarım görmüştür." (Salâh Birsel)
-
Bir yapının, bir heykelin, bir resmin bozulmuş yerlerini yeniden yapma, ilk durumuna getirme, restore etme
-
[isim]
Onarma işi, tamirat, tamir
- ZIKKIM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Zehir, ağı
-
İçki ve sigara
- "Bu zıkkım haramdır, insana zararı vardır." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Zehir, ağı
- AKIMCI
-
-
[isim]
Belli bir akıma bağlı kişi
- "Akımcı ve kuramcılar."
-
[isim]
Belli bir akıma bağlı kişi
- SARSIM
-
-
[isim]
Sarsma işi
-
Tedirginlik
-
[isim]
Sarsma işi
- UZANIM
-
-
[isim]
Nitelik, özellik, ölçü, boyut
-
Yerden herhangi bir gezegene ve güneşe uzanan iki doğrultu arasındaki açı
-
Titreşim durumunda bulunan bir noktanın, herhangi bir anda titreşim merkezinden uzaklığı
-
[isim]
Nitelik, özellik, ölçü, boyut