İçinde ım olan 6 harfli 68 kelime var. İçerisinde IM bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ım olan kelimeler listesine ya da Sonu ım ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- FARIMA
-
-
[isim]
Farımak işi
-
[isim]
Farımak işi
- PALDIM
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Yük ve binek hayvanının, semer veya eyerinin ileri kaymasını önlemek için arka ayaklarının kaba etleri üzerinden geçirilen kayış
- "O başta: Kuskunu kopmuş eğerli düldüller. Bu başta: Paldımı düşmüş semerli bülbüller." (Mehmet Akif Ersoy)
-
[isim]
Yük ve binek hayvanının, semer veya eyerinin ileri kaymasını önlemek için arka ayaklarının kaba etleri üzerinden geçirilen kayış
- ÇIMACI
-
-
[isim]
Vapur iskelelerinde çıma uzatan veya tutan işçi
- "Kimimiz dümen tutar mavnalarda / Kimimiz çımacıdır halat başında." (Orhan Veli Kanık)
-
[isim]
Vapur iskelelerinde çıma uzatan veya tutan işçi
- IŞIMAK
-
-
[nsz]
Işıklanmak, aydınlanmak
- "... ancak dört beş saat uyuyor, gün ışırken gözlerimi açıyorum." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
Işık saçmak
-
[nsz]
Işıklanmak, aydınlanmak
- AĞRIMA
-
-
[isim]
Ağrımak işi
-
Memeli hayvanlarda görülen ara konakçı kenelerin bulaştırdığı ağrıma asalaklarından ileri gelen hastalık
-
[isim]
Ağrımak işi
- TALKIM
-
-
[isim]
Ana sapın bir çiçekle sonuçlandığı, büyümeyi yan sapların sürdürdüğü bir tür uzama biçimi
-
[isim]
Ana sapın bir çiçekle sonuçlandığı, büyümeyi yan sapların sürdürdüğü bir tür uzama biçimi
- ONARIM
-
-
[isim]
Onarma işi, tamirat, tamir
- "Onarımı yeni bitmiş yapının önünde hayvanın dizginlerini tıpkı tıpkısına bir erkek gibi çekti." (Orhan Kemal)
- "Ondan sonra da birkaç kez onarım görmüştür." (Salâh Birsel)
-
Bir yapının, bir heykelin, bir resmin bozulmuş yerlerini yeniden yapma, ilk durumuna getirme, restore etme
-
[isim]
Onarma işi, tamirat, tamir
- YIRTIM
-
-
[isim]
Basma kumaş vb. dokuma
-
[isim]
Basma kumaş vb. dokuma
- CIMBAR
-
-
[isim]
Çımbar
-
Filiz, sürgün
-
[isim]
Çımbar
- ACIMSI
-
-
[sıfat]
Acıyı andıran, acıya benzeyen, acı gibi
-
Dokunaklı
- "Acımsı bir kitabı daha vardır." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[sıfat]
Acıyı andıran, acıya benzeyen, acı gibi
- RIHTIM
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Bir akarsu veya deniz kıyısında doldurularak yapılmış, gemilerin indirme bindirme veya yükleme boşaltma yapabileceği yer
- "Gençlik neşesi, bahar güneşi aydınlığı ve şarkı sesleri içinde küçük rıhtımlara yanaşıyoruz." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Bir akarsu veya deniz kıyısında doldurularak yapılmış, gemilerin indirme bindirme veya yükleme boşaltma yapabileceği yer
- ÇAĞRIM
-
-
[isim]
Yüksek bir sesin yetişebileceği kadar uzaklık
- "İki çağrım ötede bir pınar var."
-
[isim]
Yüksek bir sesin yetişebileceği kadar uzaklık
- ALAŞIM
-
-
[isim]
Bir metalin belli oranlarda bir veya birkaç metalle ergimesiyle oluşan yeni metal, halita
-
[isim]
Bir metalin belli oranlarda bir veya birkaç metalle ergimesiyle oluşan yeni metal, halita
- ANSIMA
- ...
- CIMBIZ
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Kıl vb. ince şeyleri tutmak veya çekmek için kullanılan küçük maşa
- "Bir elinde cımbız, bir elinde ayna / Umurunda mı dünya?" (Orhan Veli Kanık)
-
Özellikle dokumacılıkta kumaş yüzlerindeki düğüm, çöp vb. maddeleri temizlemekte kullanılan el aracı
-
[isim]
Kıl vb. ince şeyleri tutmak veya çekmek için kullanılan küçük maşa
- İMANIM
-
-
(imanım) "kardeş, arkadaş" anlamında bir seslenme sözü
- "Ben bu devreyi geçirinceye kadar imanım gevremiştir." (Sait Faik Abasıyanık)
-
(imanım) "kardeş, arkadaş" anlamında bir seslenme sözü
- TANIMA
-
-
[isim]
Tanımak işi
- "Hocayı tam olarak tanıması, bilmesi gerektiğini sanıyordu." (Tarık Buğra)
-
[isim]
Tanımak işi
- UZANIM
-
-
[isim]
Nitelik, özellik, ölçü, boyut
-
Yerden herhangi bir gezegene ve güneşe uzanan iki doğrultu arasındaki açı
-
Titreşim durumunda bulunan bir noktanın, herhangi bir anda titreşim merkezinden uzaklığı
-
[isim]
Nitelik, özellik, ölçü, boyut
- TILSIM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Doğaüstü işler yapabileceğine inanılan güç
- "Hele bu Cumhuriyet sözünü ne seviyor, nasıl sihirli bir deyim, her şeyi bir anda değiştiriverecek bir tılsımmış gibi tekrarlıyor." (Atilla İlhan)
-
Büyülü olduğuna inanılan muska vb. şey
-
Çare, önlem, kuvvet
- "Bu insanlar, hastalık ve acı, görünmez bir canavar gibi yerlerinden kaptı mı çantaya tılsım gibi bakarlar." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Doğaüstü işler yapabileceğine inanılan güç
- UYARIM
-
-
[isim]
Bir uyaran karşısında organizmanın gösterdiği tepki, tembih
-
Bir uyarma sebebiyle herhangi bir kasta, salgı bezinde olan açık veya gizli değişme
-
[isim]
Bir uyaran karşısında organizmanın gösterdiği tepki, tembih