İçinde ım olan 5 harfli 63 kelime var. İçerisinde IM bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ım olan kelimeler listesine ya da Sonu ım ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KASIM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yılın otuz gün süren, on birinci ayı, son teşrin, teşrinisani
  2. Kışın başlangıcı sayılan 8 Kasım günü başlayıp hıdırellezin ilk günü olan 6 Mayısa kadar altı ay süren dönem

HADIM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kısırlaştırılmış erkek

SIKIM

  1. [isim] Sıkma işi
  2. Kapalı elin alabildiği miktar
  3. Bir defada sıkılan miktar
  4. Ateşli silahlarda bir atış için yeterli olan miktar

TIMAR

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Yara bakımı
  2. Ağaç bakımı
    • "Merkeplere atladılar, şeftali bahçelerinden geçtikten sonra tımar görmemiş sık, gür bir ayvalığa daldılar." (Refik Halit Karay)
    • "Arabacı atları tımar ediyordu." (Aka Gündüz)
  3. Binek hayvanlarının kıllarını, derisini temizleme
    • "Tımar tam bir saat sürüyor, yarım saat hayvanın bir tarafı, yarım saat öbür yanı." (Haldun Taner)

ÇALIM

  1. [isim] Karşıdakini etkilemek amacıyla yapılan abartılı davranış, kurum, caka
    • "Bundan ötürü de hâllerinde görgüsüzce bir çalım, budalaca bir durum sezilir." (Haldun Taner)
    • "İzmir ve dolaylarında çalım satıp dolaşmaya başlayacaklar." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "Sanki demek istediğim bir çalımına gelseydi seni de yüzdürürdü." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Yıldız, çalımına getirdikçe ateş ediyordu." (Aka Gündüz)
  2. Kılıcın keskin yanı
  3. Menzil, erim
    • "Kurşun çalımı. Göz çalımı."
  4. Biraz benzeme, andırma
  5. Geminin su kesiminden aşağı bölümünün baş ve kıç bodoslamasına doğru darlaşması
  6. Bir oyuncunun topu elinden veya ayağından kaçırmadan karşısındaki oyuncuları kıvrak hareketlerle geçmesi

SAYIM

  1. [isim] Sayma işi, tadat
    • "Nüfus sayımı."

YAYIM

  1. [isim] Yayma işi
  2. Kitap, gazete vb. okunacak şeylerin basılıp dağıtılması, neşir
    • "Kitap ve gazete yayımı işi bizim can davamızdır." (Reşat Nuri Güntekin)
  3. Herhangi bir eserin radyo ve televizyon aracılığıyla dinleyiciye, seyirciye ulaştırılması, neşir

HIMIŞ

  1. [isim] Ağaç çatkıların arasına kerpiç doldurularak yapılmış duvar veya bina

SATIM

  1. [isim] Satış
    • "'O Kimdi' adlı polisiye bir sevda romanı yayımladı. 'O Kimdi'yi de satımda bulamazsın." (Selim İleri)

TIKIM

  1. [isim] Ağzın alabileceği büyüklükte lokma

HAZIM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sindirim
  2. Benimseme, kabul etme

BAKIM

  1. [isim] Bakma işi
  2. Bir şeyin iyi gelişmesi, iyi bir durumda kalması için verilen emek
    • "Bahçe bakım ister."
  3. Birinin beslenme, giyinme vb. gereksinimlerini üstlenme ve sağlama işi

YALIM

  1. [isim] Alev
    • "Kuru otların yalımı çabuk geçti." (Necati Cumalı)
  2. Kılıç, bıçak gibi kesici araçların keskin yüzü

TAŞIM

  1. [isim] Kaynama sırasında taşma

ZIMBA

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Delgeç
  2. Delgeçle açılan delik

CANIM

  1. sevgi bildiren bir seslenme sözü
    • "Susunuz, dedi, beyhude, ... yoruluyorsunuz can alacak noktayı unutuyoruz." (Mahmut Yesari)
    • "Gözüne kestirdiği, daha doğrusu, suçlamak için can attığı birisi var." (Tarık Buğra)
    • "Sırası gelince kendi paylarına düşen can borcunu da ödediler." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Eylül sonunda ruhunu teslim eden heves / Can bulmak üzredir yeni baştan bahar ile" (Faruk Nafiz Çamlıbel)
  2. hoşnutsuzluk anlatan bir seslenme sözü
    • "Bir kedi yavrusunu kurtarmak için ipe sarılıp kuyuya iner, canımı tehlikeye koyardım." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Yazdığım satırlara bakarsanız manevi varlığımın can çekiştiğini görürsünüz." (Halide Edip Adıvar)
    • "Bu sözleriniz bana can verdi."
    • "Bitip tükenmek bilmeyen bir tablo gibi serilip giden lale tarlası renkten renge geçtikçe herkesin canı ağzına geliyor." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
  3. (ca:nım) çok güzel, çok değer verilen
    • "Her şeyde bu mevsime mahsus bir can, bir dirilik kendini gösteriyordu." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Bahar toprağa gene can verdi." (Falih Rıfkı Atay)
    • "Ayrılık! Her vakit can yakar, ağlatır." (Ahmet Rasim)
    • "Her gün giyilmekten elbisenin canı çıktı."

YAZIM

  1. [isim] Bir dilin belli kurallarla yazıya geçirilmesi, imla

TADIM

  1. [isim] Tadına bakmak için bir şeyden ağza alınan miktar
  2. Tat alma yetisi

YAPIM

  1. [isim] Yapma işi, inşa, imal
  2. Ham maddeyi el veya makine ile işleyerek mal üretme, imal
  3. Özümleme
  4. Bir filmin çevrilmesi veya bir radyo, televizyon programının hazırlanması için gerekli çalışmaların tümü ve bu çalışmaların ürünü, prodüksiyon

KIMIZ

  1. [isim] Kısrak sütünün mayalanmasıyla yapılan, az alkollü, ekşi, bir Türk içkisi
    • "Ey, sevincinden bir büyük geleceği / Muştulayan içki, bin yılın kımızı." (Ahmet Muhip Dranas)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü