İçinde ılı olan 6 harfli 45 kelime var. İçerisinde ILI bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ılı olan kelimeler listesine ya da Sonu ılı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- AÇKILI
-
-
[sıfat]
Açkı yapılmış, perdahlanmış, perdahlı
-
[sıfat]
Açkı yapılmış, perdahlanmış, perdahlı
- ACILIK
-
-
[isim]
Acı olma durumu
- "Göğsünde bir sızı, ağzında bir acılık duydu." (Ömer Seyfettin)
-
Dokunaklılık, kederlilik, yaslılık
- "Yüreğinde derin bir üzüntüyle acılık vardı." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Acı olma durumu
- ANILIŞ
-
-
[isim]
Anılma işi veya biçimi
-
[isim]
Anılma işi veya biçimi
- ATILIM
-
-
[isim]
Atılma işi
-
İleri atılma
-
Hızla ilerleme, hamle, savlet
-
Sayı kazanmak amacıyla yapılan atılış, hücum
-
Herhangi bir konuda ilerleme çabası, hamle
-
[isim]
Atılma işi
- ILICAK
-
-
[sıfat]
Ilıkça
-
[sıfat]
Ilıkça
- AÇILIM
-
-
[isim]
Açılma
-
Bakış açısı
- "Bu gezi dış politikada yeni bir açılımı simgeliyor."
-
Sağ açıklık
- "Güneşin bir yıldaki açılımı -23 derece 27 dakikadan +23 derece 27 dakikaya kadar değişir."
-
Bir kısaltma veya formülün açık biçimi
-
[isim]
Açılma
- ILIMAN
-
-
[sıfat]
Sıcaklığı çok yüksek veya çok düşük olmayan (yer, iklim), mutedil
- "Ilıman bölge."
-
[sıfat]
Sıcaklığı çok yüksek veya çok düşük olmayan (yer, iklim), mutedil
- AÇILIŞ
-
-
[isim]
Açılma işi veya biçimi
-
Yeni bir yapının, yerin veya kuruluşun çalışmaya başlaması, küşat
-
[isim]
Açılma işi veya biçimi
- ÇAKILI
-
-
[sıfat]
Çivi, kazık vb. bir şeyle tutturulmuş
- "Duvara çakılı büyük rakkaslı saati tamire götüren hademe, Reşat'ın omzuna adamakıllı bindirmiş." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
Çakılmış, bir şeye bağlı
- "Genç kadın forsaların çakılı bulunduğu oturak dairesini görmeyi merak ediyordu." (Feridun Fazıl Tülbentçi)
- "O günkü sözleri çakılı kaldı bende." (Necati Cumalı)
-
Yeri değişmez, sabit
- "Çakılı top."
-
[sıfat]
Çivi, kazık vb. bir şeyle tutturulmuş
- YAZILI
-
-
[sıfat]
Yazılmış olan, muharrer, sözlü karşıtı
- "Yazılı bir kâğıt."
-
Üzerinde yazı bulunan, yazısı olan
- "Yazılı taş."
-
[isim]
Yazılı sınav
-
Geçerli olan, nominal
-
[sıfat]
Yazılmış olan, muharrer, sözlü karşıtı
- HASILI
-
-
[zarf]
Sözün kısası, kısacası
- "Hasılı ne söyledikse kâr etmedi." (Haldun Taner)
-
[zarf]
Sözün kısası, kısacası
- DADILI
- ...
- ÇALILI
-
-
[sıfat]
Çalısı olan
-
[sıfat]
Çalısı olan
- SARILI
-
-
[sıfat]
Üstünde sarı renk bulunan
-
[sıfat]
Üstünde sarı renk bulunan
- SAYILI
-
-
[sıfat]
Herhangi bir sayısı olan
- "On sayılı kâğıt."
-
Sayısı belli olan, sayılmış olan
- "Tabaklar sayılıdır."
-
[sıfat]
Herhangi bir sayısı olan
- ATILIŞ
-
-
[isim]
Atılma işi veya biçimi, atılma
-
[isim]
Atılma işi veya biçimi, atılma
- KAZILI
- ...
- ASKILI
-
-
[sıfat]
Askısı olan
- "Askılı eteklik."
-
[sıfat]
Askısı olan
- AYILIŞ
- ...
- PAZILI
-
-
[sıfat]
Pazısı olan
- "Gözleri geniş omuzlu, demir pazılı Hüseyin'deydi." (Halide Edip Adıvar)
-
[sıfat]
Pazısı olan