İçinde ılı olan 5 harfli 15 kelime var. İçerisinde ILI bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ılı olan kelimeler listesine ya da Sonu ılı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KILIŞ

  1. [isim] Kılma işi veya biçimi

KILIF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir şeyi korumak için kendi biçimine göre, çoğunlukla yumuşak bir nesneden yapılmış özel kap
    • "Bütün vücudu sanki ziftten bir kılıf içine tıkılmış gibi idi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. Yolsuz bir işe bulunan sudan gerekçe

YILIK

  1. [sıfat] Çarpık, eğri (ağız)
  2. Şaşı (göz)

ACILI

  1. [sıfat] Acı katılmış olan
    • "Acılı tarhana."
  2. Acısı olan, kederli
    • "Acılı kadın."

ILICA

  1. [isim] Suyu sıcak olarak yerden çıkan hamam, kaplıca, çermik, kudret hamamı

KILIR

  1. [isim] Maydanozgillerden, bir yıllık ve özel kokulu otsu bir bitki (Ammi visnaga)

ILIMA

  1. [isim] Ilımak işi veya durumu

ASILI

  1. [sıfat] Asılmış olan

AZILI

  1. [sıfat] Gözü bir şeyden yılmayan, azgın
    • "Azılı katil."
  2. Çok şiddetli, korkunç
    • "En azılı küfürler kalın bir argo kabuğu içinde saklı." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)

AĞILI

  1. [sıfat] İçinde ağı bulunan, zehirli

KILIÇ

  1. [isim] Uzun, düz veya eğri, ucu sivri, bir veya her iki yüzü keskin, kın içinde bele takılan, çelikten silah
    • "Zırhları biraz paslanmış ve yaldızları bir hayli solmuş eğri kılıçlar asılıydı." (Abdülhak Şinasi Hisar)
    • "Harbiyede beraber okumuşlar, beraber kılıç kuşanmışlardı." (Halide Edip Adıvar)
    • "Kale kapılarında Allah adına birbirine kılıç üşürenler..." (Atilla İlhan)
    • "Bizim zavallı soydaşlarımıza kadar önünüze kim rast geldiyse kılıçtan geçirdiniz." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. Bu silah kullanılarak oynanan bir tür kılıç oyunu
  3. Saban ökçesini oka bağlayan ağaç parçası

CILIZ

  1. [sıfat] Çok zayıf ve güçsüz, eneze, nahif
    • "Hanın sahibi cılız bir adamdı." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Güçsüz, sönük (ışık)
  3. Basit, değersiz, önemsiz
    • "Mimaride cılız eserler vücuda geliyordu." (Burhan Felek)

ATILI

  1. [sıfat] Atılmış, ertelenmiş, tehirli
    • "... işbu davanın atılı bulunduğu 18/09/2005 günü saat 9.45'te hazır bulunması veya ..."

AŞILI

  1. [sıfat] Herhangi bir hastalığa karşı aşılanmış olan (kimse)
    • "Tifoya karşı aşılı kimse."
  2. Kendisine aşı yapılmış (bitki)

KILIK

  1. [isim] Bir kimsenin giyinişi, dış görünüşü, giyim, üst baş, kıyafet, kisve
    • "Delikanlı kopuklar, kılıklarından, giyinişlerinden belli oluyorlar." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Hepsinden önce kılığına bir çekidüzen vermeli idi..." (Haldun Taner)
  2. Bir kimsenin resmi, fotoğraf

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü