İçinde ıl olan 5 harfli 54 kelime var. İçerisinde IL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ıl olan kelimeler listesine ya da Sonu ıl ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ILGIM
-
-
[isim]
Serap
-
[isim]
Serap
- HAŞIL
-
-
[isim]
Dokumacılıkta kullanılan unlu veya çirişli sıvı
-
[isim]
Dokumacılıkta kullanılan unlu veya çirişli sıvı
- DILAK
-
-
[isim]
Bızır, klitoris
-
[isim]
Bızır, klitoris
- ILGAZ
- ...
- KILMA
-
-
[isim]
Kılmak işi
-
[isim]
Kılmak işi
- VASIL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Ulaşan, varan
- "Biraz sonra tren Menemen'e vasıl oldu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Ulaşan, varan
- ILICA
-
-
[isim]
Suyu sıcak olarak yerden çıkan hamam, kaplıca, çermik, kudret hamamı
-
[isim]
Suyu sıcak olarak yerden çıkan hamam, kaplıca, çermik, kudret hamamı
- KILIÇ
-
-
[isim]
Uzun, düz veya eğri, ucu sivri, bir veya her iki yüzü keskin, kın içinde bele takılan, çelikten silah
- "Zırhları biraz paslanmış ve yaldızları bir hayli solmuş eğri kılıçlar asılıydı." (Abdülhak Şinasi Hisar)
- "Harbiyede beraber okumuşlar, beraber kılıç kuşanmışlardı." (Halide Edip Adıvar)
- "Kale kapılarında Allah adına birbirine kılıç üşürenler..." (Atilla İlhan)
- "Bizim zavallı soydaşlarımıza kadar önünüze kim rast geldiyse kılıçtan geçirdiniz." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Bu silah kullanılarak oynanan bir tür kılıç oyunu
-
Saban ökçesini oka bağlayan ağaç parçası
-
[isim]
Uzun, düz veya eğri, ucu sivri, bir veya her iki yüzü keskin, kın içinde bele takılan, çelikten silah
- KILLI
-
-
[sıfat]
Kılı olan, kıl ile kaplı
-
[sıfat]
Kılı olan, kıl ile kaplı
- CILIZ
-
-
[sıfat]
Çok zayıf ve güçsüz, eneze, nahif
- "Hanın sahibi cılız bir adamdı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Güçsüz, sönük (ışık)
-
Basit, değersiz, önemsiz
- "Mimaride cılız eserler vücuda geliyordu." (Burhan Felek)
-
[sıfat]
Çok zayıf ve güçsüz, eneze, nahif
- HASIL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Olan, ortaya çıkan, görünen
- "Beklediği havanın hasıl olmadığını görerek yine sopasını sakladı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Olan, ortaya çıkan, görünen
- BAĞIL
-
-
[sıfat]
Görece
-
[isim]
Kendine özgü bir kımıldanışı olduğu hâlde başka bir cisme uyarak sürüklenen cismin görünürdeki kımıldanışının niteliği
-
[sıfat]
Görece
- KILIF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir şeyi korumak için kendi biçimine göre, çoğunlukla yumuşak bir nesneden yapılmış özel kap
- "Bütün vücudu sanki ziftten bir kılıf içine tıkılmış gibi idi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Yolsuz bir işe bulunan sudan gerekçe
-
[isim]
Bir şeyi korumak için kendi biçimine göre, çoğunlukla yumuşak bir nesneden yapılmış özel kap
- AKÇIL
-
-
[sıfat]
Rengini atmış, ağarmış, içinde ak renk bulunan
- "Buruşuk, akçıl donlu bir bedevi." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Rengini atmış, ağarmış, içinde ak renk bulunan
- AŞILI
-
-
[sıfat]
Herhangi bir hastalığa karşı aşılanmış olan (kimse)
- "Tifoya karşı aşılı kimse."
-
Kendisine aşı yapılmış (bitki)
-
[sıfat]
Herhangi bir hastalığa karşı aşılanmış olan (kimse)
- CILGA
- ...
- TIFIL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Küçük çocuk
-
[sıfat]
Zayıf, ufak tefek
-
[isim]
Küçük çocuk
- KILGI
-
-
[isim]
Bir sanat ve bilim dalının ilkelerini düşünce alanından uygulama alanına geçirip gerçekleştirme işi, uygulama, tatbik, ameliye, pratik
-
[isim]
Bir sanat ve bilim dalının ilkelerini düşünce alanından uygulama alanına geçirip gerçekleştirme işi, uygulama, tatbik, ameliye, pratik
- KIZIL
-
-
[isim]
Parlak kırmızı renk
-
[sıfat]
Bu renkte olan
- "Sular sarardı... Yüzün perde perde solmakta / Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta." (Ahmet Haşim)
-
[sıfat]
Aşırı derecede olan
- "Softalar arasında kızıl bir kavga kopmuştu." (Falih Rıfkı Atay)
-
Komünist
-
Genellikle küçük yaşlarda görülen, bulaşıcı, yüksek ateşli, kırmızı renkte geniş lekeler döktüren, kuluçka dönemi üç dört gün süren tehlikeli hastalık
-
Altın
-
[isim]
Parlak kırmızı renk
- CIBIL
-
-
[sıfat]
Çıplak
-
Yoksul, parasız, geçim darlığı çeken
-
[sıfat]
Çıplak