İçinde ıkla olan 9 harfli 48 kelime var. İçerisinde IKLA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ıkla olan kelimeler listesine ya da Sonu ıkla ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A I K L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
4 Harfli Kelimeler
AKIL, AKLI, ALIK
3 Harfli Kelimeler
AKI, KAL, KIL, LAK
2 Harfli Kelimeler
AK, AL, LA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ŞIKLAŞMAK
 - 
    
- 
                        [nsz]
                    
                        Şık duruma gelmek, şık olmak
                    
                    
- "Sen bugün böyle niçin pek şıklaştın, boynuna kravat filan taktın da geldin?" (Osman Cemal Kaygılı)
 
 
 - 
                        [nsz]
                    
                        Şık duruma gelmek, şık olmak
                    
                    
 - AÇIKLAYIŞ
 - 
    
- 
                        [isim]
                    
                        Açıklama işi veya biçimi
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Açıklama işi veya biçimi
                    
                    
 - TIKLANMAK
 - 
    
- 
                        [nsz]
                    
                        Tıklama işine konu olmak
                    
                    
 
 - 
                        [nsz]
                    
                        Tıklama işine konu olmak
                    
                    
 - IŞIKLAMAK
 - ...
 - BALIKLAMA
 - 
    
- 
                        [zarf]
                    
                        Suya dalmada, atlamada balık gibi gergin, düz ve baş aşağı bir biçimde
                    
                    
- "Suya, idmancı gençlerin yaptığı gibi balıklama atlamadı." (Sait Faik Abasıyanık)
 
 - 
                    
                        Bir işe, bir duruma, bir harekete sonucunun ne olacağını düşünmeden girişerek
                    
                    
 
 - 
                        [zarf]
                    
                        Suya dalmada, atlamada balık gibi gergin, düz ve baş aşağı bir biçimde
                    
                    
 - AÇIKLATMA
 - 
    
- 
                        [isim]
                    
                        Açıklatmak işi
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Açıklatmak işi
                    
                    
 - GIDIKLAMA
 - 
    
- 
                        [isim]
                    
                        Gıdıklamak işi
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Gıdıklamak işi
                    
                    
 - SIKLAŞMAK
 - 
    
- 
                        [nsz]
                    
                        Sık duruma gelmek veya sıkça ortaya çıkmak, sık görülmek
                    
                    
- "Krizleri öyle bir sıklaştı ki ne yapacağımızı şaşırıp kaldık." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
 
 
 - 
                        [nsz]
                    
                        Sık duruma gelmek veya sıkça ortaya çıkmak, sık görülmek
                    
                    
 - KIRIKLAMA
 - 
    
- 
                        [isim]
                    
                        Kırıklamak işi
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Kırıklamak işi
                    
                    
 - ARIKLATMA
 - 
    
- 
                        [isim]
                    
                        Arıklatmak durumu
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Arıklatmak durumu
                    
                    
 - AÇIKLAŞMA
 - 
    
- 
                        [isim]
                    
                        Açıklaşmak durumu almak
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Açıklaşmak durumu almak
                    
                    
 - ARTIKLAMA
 - 
    
- 
                        [isim]
                    
                        Artıklamak işi
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Artıklamak işi
                    
                    
 - ANIKLAMAK
 - 
    
- 
                        [-i]
                    
                        Hazırlamak
                    
                    
 
 - 
                        [-i]
                    
                        Hazırlamak
                    
                    
 - AYIKLAMAK
 - 
    
- 
                        [-i]
                    
                        Bir şeyin içinden, işe yaramayan, gereksiz veya istenmeyen taneleri ayırıp çıkarmak, temizlemek
                    
                    
- "Döndüğümde karımın mezarını dolduran otları, baldıranları kendi elimle ayıkladım." (Aka Gündüz)
 - "Karıya bir de nikâh yaptırdı mı ondan sonra ayıkla artık pirincin taşını ..." (Orhan Kemal)
 
 - 
                    
                        Bir görevde gereksiz görülenleri işinden ayırmak
                    
                    
 
 - 
                        [-i]
                    
                        Bir şeyin içinden, işe yaramayan, gereksiz veya istenmeyen taneleri ayırıp çıkarmak, temizlemek
                    
                    
 - AÇIKLAMAK
 - 
    
- 
                        [-i]
                    
                        Bir konuyla ilgili gerekli bilgileri vermek, izah etmek, afişe etmek
                    
                    
 - 
                    
                        Bir sorunla ilgili aydınlatıcı bilgi vermek, tavzih etmek
                    
                    
- "Bakan, bu konuda düşüncelerini açıkladı."
 
 - 
                    
                        Bir sözün, bir yazının ne anlatmak istediğini belirtmek, yorumlamak
                    
                    
 - 
                    
                        Açıkça söylemek, ifşa etmek
                    
                    
- "Kenan Bey bunun kuru bir inanç olmadığını da ilk defa açıkladı." (Tarık Buğra)
 
 - 
                    
                        Belirtmek, göstermek, açığa vurmak, izhar etmek
                    
                    
 
 - 
                        [-i]
                    
                        Bir konuyla ilgili gerekli bilgileri vermek, izah etmek, afişe etmek
                    
                    
 - ŞIKLATMAK
 - ...
 - SIRSIKLAM
 - 
    
- 
                        [sıfat]
                    
                        Büsbütün ıslak, çok ıslak, sırılsıklam
                    
                    
- "Yağmur altında sırsıklam gelip yine pazar yoluna çömelmiş." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
 
 
 - 
                        [sıfat]
                    
                        Büsbütün ıslak, çok ıslak, sırılsıklam
                    
                    
 - KAZIKLAMA
 - 
    
- 
                        [isim]
                    
                        Kazıklamak işi
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Kazıklamak işi
                    
                    
 - KAŞIKLAMA
 - 
    
- 
                        [isim]
                    
                        Kaşıklamak işi
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Kaşıklamak işi
                    
                    
 - ILIKLAŞMA
 - 
    
- 
                        [isim]
                    
                        Ilıklaşmak işi
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Ilıklaşmak işi