İçinde ı olan 5 harfli 750 kelime var. İçerisinde I harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ı harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu ı harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ARIZA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Aksama, aksaklık, bozulma
- "Otomobil arıza yaptı."
-
Engebe
-
Bir notanın sesini yarım ton yükseltmek, alçaltmak veya eski durumuna getirmek için notanın soluna konulan diyez, bemol ve bekâr işaretlerinin ortak adı
-
[isim]
Aksama, aksaklık, bozulma
- PIHTI
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Koyulaşarak yarı katı duruma gelmiş sıvı
- "Topla parçalanmış, taşlarında kan pıhtıları duran bir siper önünde sırayla şehit mezarlarına kadar gelmişim." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Koyulaşarak yarı katı duruma gelmiş sıvı
- SAVCI
-
-
[isim]
Devlet adına ve yararına davalar açan, kamu haklarını ve hukuku yerine getirmek üzere yargıç katında sanıkları kovuşturan görevli, müddeiumumi
-
[isim]
Devlet adına ve yararına davalar açan, kamu haklarını ve hukuku yerine getirmek üzere yargıç katında sanıkları kovuşturan görevli, müddeiumumi
- YIĞIŞ
-
-
[isim]
Yığma işi veya biçimi
-
[isim]
Yığma işi veya biçimi
- DAĞLI
-
-
[sıfat]
Dağlık bölge halkından olan
-
Dağa ait
-
Kaba saba, görgüsüz
- "Batıl itikatlara inanmış, dağlı, cahil bir kızcağızdı." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Dağlık bölge halkından olan
- MAHIV
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yok etme, yok olma
- "Bunlara mağlup görünmek büsbütün mahvımı hazırlamak demekti." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Yok etme, yok olma
- TAŞSI
-
-
[sıfat]
Taşı andıran, taşa benzeyen, taş gibi, taşımsı
-
[sıfat]
Taşı andıran, taşa benzeyen, taş gibi, taşımsı
- TIRAK
-
-
[isim]
Kırılan kuru bir şeyin çıkardığı ses
-
[isim]
Kırılan kuru bir şeyin çıkardığı ses
- YAKIM
-
-
[isim]
Yakma işi
- "Anız yakımı."
-
Önemli bir olay üzerine yakılmış türkü
-
[isim]
Yakma işi
- ÇALIK
-
-
[sıfat]
Çarpık
- "Ağzı burnu çalık."
-
Verev kesilmiş
- "Kumaşın bir yanı çalık."
-
Doğal olmaktan uzaklaşmış, kendi renginden olmayan
- "Aklı çalık. Rengi çalık."
-
Adı defterden silinmiş
-
Yüzünde çıban veya yara yeri olan
-
[isim]
Çıban yeri
-
[isim]
Koyunlarda çiçek hastalığı
-
[isim]
Çalgın
-
Yan yan giden
- "Çalık at."
-
[sıfat]
Çarpık
- RIZIK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yiyecek, içecek şey, azık
- "Arap kesesine Anadolu altını ve Arap kursağına Anadolu'nun rızkını akıtacağız." (Refik Halit Karay)
-
Tanrı'nın bütün yarattıklarına verdiği nimet
- "Bizden şerefli yırtıcı kuş, kan emen böcek / Tanrı'm o yolda rızkını vermiş, kusuru yok." (Mehmet Çınarlı)
-
[isim]
Yiyecek, içecek şey, azık
- SIRCI
- ...
- AYRIM
-
-
[isim]
Ayırma işi, tefrik
- "Kuvvetler ayrımı."
-
Bir kimse veya nesnenin bir başkasıyla karıştırılmamasını sağlayan ayrılık, benzer şeyleri birbirinden ayıran özellik, başkalık, fark
-
Alt bölüm
-
Cinsleri ve türleri birbirinden ayıran ana karakter, fark
-
Ayrılma noktası
- "Yol ayrımı."
-
Bir veya daha çok sahne içinde geliştirilip olayın tamamlanmış bir parçasını veren film bölüğü
-
[isim]
Ayırma işi, tefrik
- CIZIK
-
-
[isim]
Çizgi
-
İz
-
[isim]
Çizgi
- KIDEM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir görevde rütbece eskilik
- "Ali Fuad Bey de parti komitacılığının düşmanı olanlar gibi nizam, kıdem ve kanun adamı kalmıştır." (Falih Rıfkı Atay)
-
Bir görevde geçirilen süre
-
[isim]
Bir görevde rütbece eskilik
- YAYGI
-
-
[isim]
Yere veya döşeme üzerine serilen örtü
- "En iyi yer orasıdır, yaygınızı oraya yayın!" (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Yere veya döşeme üzerine serilen örtü
- BAĞIM
-
-
[isim]
Bir şeyin veya bir kimsenin gücü ve etkisi altında bulunma durumu, tabiiyet
-
[isim]
Bir şeyin veya bir kimsenin gücü ve etkisi altında bulunma durumu, tabiiyet
- ISKAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Düşürme, aşağı atma
-
Düşürülme
-
Ölenlerin kılınmamış namazları ve tutulmamış oruçları için verilen sadaka
-
[isim]
Düşürme, aşağı atma
- KISAS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir suçluyu, başkasına yaptığı kötülüğü aynı biçimde uygulayarak cezalandırma
-
[isim]
Bir suçluyu, başkasına yaptığı kötülüğü aynı biçimde uygulayarak cezalandırma
- VARGI
-
-
[isim]
Verilen bir önermeden çıkarsama yoluyla varılan sonuç
- "Taşlar katı olur, mermer bir taştır, şu hâlde mermer katıdır uslamlaması bir tasımdır. Bu tasımın ilk önermesine büyük önerme, ikincisine küçük önerme, sonuncusuna da vargı denir."
-
[isim]
Verilen bir önermeden çıkarsama yoluyla varılan sonuç