İçinde ı olan 3 harfli 60 kelime var. İçerisinde I harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ı harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu ı harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- IRZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir kimsenin, başkaları tarafından dokunulmaması ve saygı gösterilmesi gereken iffeti
- "Bekçiye mahalle, ırzını, namusunu, malını canını tereddütsüz teslim edebilirdi." (Samiha Ayverdi)
-
[isim]
Bir kimsenin, başkaları tarafından dokunulmaması ve saygı gösterilmesi gereken iffeti
- TIR
-
-
[isim]
Genellikle uluslararası kara yolu taşımacılığında kullanılan, dingil sayısı fazla olan uzun kamyon
-
[isim]
Genellikle uluslararası kara yolu taşımacılığında kullanılan, dingil sayısı fazla olan uzun kamyon
- RIH
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Yazıdaki mürekkebi kurutmak için dökülen çok ince ve renkli bir tür kum
-
[isim]
Yazıdaki mürekkebi kurutmak için dökülen çok ince ve renkli bir tür kum
- HIR
-
-
[isim]
Kavga, dalaş
-
[isim]
Kavga, dalaş
- SIĞ
-
-
[sıfat]
Derinliği az, dibi yüzeyine yakın olan (göl, deniz, akarsu vb.)
- "Mercan adaları sığ bir kayalığın etrafını alırlar." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Ayrıntıya inmeyen, yeterli olmayan, yüzeyde kalan
- "Sığ düşünce."
-
[sıfat]
Derinliği az, dibi yüzeyine yakın olan (göl, deniz, akarsu vb.)
- AZI
-
-
[isim]
Köpek dişlerinden sonra içeriye doğru, alt ve üst çenenin iki yanında beşer tane bulunan ve yiyecekleri öğütmeye yarayan dişlerin ortak adı, azı dişi, öğütücü diş
-
Öküz arabalarında ön ve arka yastıkları dingile bağlayan ağaç çivi
-
[isim]
Köpek dişlerinden sonra içeriye doğru, alt ve üst çenenin iki yanında beşer tane bulunan ve yiyecekleri öğütmeye yarayan dişlerin ortak adı, azı dişi, öğütücü diş
- CIZ
-
-
[isim]
Çocuk dilinde ateş
-
Kızgın yağın içine bir şey atıldığında çıkan ses
-
[isim]
Çocuk dilinde ateş
- TIP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hastalıkları iyileştirmek, hafifletmek veya önlemek amacıyla başvurulan teknik ve bilimsel çalışmaların tümü, hekimlik, tababet
- "İlk önceleri tıp literatürüne dair bazı Fransızca kitaplar da getiriyordum." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Hastalıkları iyileştirmek, hafifletmek veya önlemek amacıyla başvurulan teknik ve bilimsel çalışmaların tümü, hekimlik, tababet
- AYI
-
-
[isim]
Memelilerin etobur takımından, beş parmaklı, tabanlarına basarak yürüyen, yurdumuzda boz türü bulunan, iri gövdeli hayvan (Ursus arctos)
-
[ünlem]
Kaba saba olan insanlar için kullanılan bir seslenme sözü
-
[isim]
Memelilerin etobur takımından, beş parmaklı, tabanlarına basarak yürüyen, yurdumuzda boz türü bulunan, iri gövdeli hayvan (Ursus arctos)
- PIT
-
-
[isim]
Çok küçük bir nesnenin, su damlasının yere veya herhangi bir şey üzerine düşmesiyle çıkan hafif ses
-
[isim]
Çok küçük bir nesnenin, su damlasının yere veya herhangi bir şey üzerine düşmesiyle çıkan hafif ses
- TIN
-
-
[isim]
Tınlayan şeyin çıkardığı ses, tınlama sesi
-
[isim]
Tınlayan şeyin çıkardığı ses, tınlama sesi
- YIL
-
-
[isim]
Dünyanın, güneş çevresinde tam bir dolanım yapması için geçen 365 gün, 5 saat ve 49 dakikalık zaman
-
Miladi takvime göre ocak ayının birinde başlayıp aralık ayının otuz birinde sona eren on iki aylık dönem, sene
- "Yıl 1919 / Mayısın on dokuzu / Ufukta duran gemi gitgide yaklaşıyor." (Celâl Sahir Erozan)
-
[isim]
Dünyanın, güneş çevresinde tam bir dolanım yapması için geçen 365 gün, 5 saat ve 49 dakikalık zaman
- KIL
-
-
[isim]
Bazı hayvanların derisinde, insan vücudunun belli yerlerinde çıkan, üst deri ürünü olan ipliksi uzantı
- "Hikmet Bey yaman adam, dikkat ettim, hiç istifini bozmadı, kılı kıpırdamadı." (Haldun Taner)
- "Senin gibi kılı kırk yaran bir kıza name beğendirme başarısından dolayı sevgiliniz beyefendiyi kutlarım." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
- "Her şeyi kılıfına uydurduktan sonra kılına halel gelmez." (Muammer İzgü)
- "Yüzlerce Berlinli kendisini seyrediyormuş gibi kılını kıpırdatmadan resim yapardı." (Salâh Birsel)
-
Keçi tüyü
-
[sıfat]
Keçi tüyünden yapılmış veya dokunmuş olan
- "Kıl kilim."
- "Sana kız mı verirler / Kıl şalvar giymeyincek." (H. Türküsü)
-
[sıfat]
Huysuz, geçimsiz (kimse)
-
Bitkilerde görülen, genellikle silindirimsi, içi boş, çok ince uzantı
-
[isim]
Bazı hayvanların derisinde, insan vücudunun belli yerlerinde çıkan, üst deri ürünü olan ipliksi uzantı
- ŞIK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Güzel, zarif, modaya uygun
- "Şık bir elbise."
-
Güzel, modaya uygun giyinmiş olan
- "Daima müzik vardı, şık kadınlar vardı." (Halide Edip Adıvar)
-
Yerinde, gereği gibi
- "Şık bir cevap."
-
[sıfat]
Güzel, zarif, modaya uygun
- ŞIP
-
-
[isim]
Düşen su damlasının çıkardığı ses
-
[isim]
Düşen su damlasının çıkardığı ses
- AÇI
-
-
Birbirini kesen iki yüzey veya aynı noktadan çıkan iki yarım doğrunun oluşturduğu geometrik biçim, zaviye
-
Görüş, bakım, yön, anlayış biçimi
- "Bu röportajların özellikleri açı tazeliği, sunuş özelliği ve kıvrak mizahı idi." (Haldun Taner)
-
Birbirini kesen iki yüzey veya aynı noktadan çıkan iki yarım doğrunun oluşturduğu geometrik biçim, zaviye
- TIK
-
-
[isim]
İnce ve küçük bir nesne ile sert bir yere vurulduğunda çıkan ses
-
[isim]
İnce ve küçük bir nesne ile sert bir yere vurulduğunda çıkan ses
- KIÇ
-
-
[isim]
Kuyruk sokumu bölgesi, kaba et, popo, makat
-
Deniz teknelerinde art taraf
- "Pantolonunu, ceketini fırlatır, kıç altındaki âdeta kamaramsı yere sokulur, düşünürdü." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Arka bölümde olan
-
Bacak, ayak
-
[isim]
Kuyruk sokumu bölgesi, kaba et, popo, makat
- TIĞ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Dantel veya yün örmekte kullanılan, ucu çengelli kısa şiş
- "Maviş Hanım'ın elinde tığ, pencerenin önüne oturmuş, sabırla dantel üretir, görmüyor mu?" (Atilla İlhan)
- "Böyle kibar, yakışıklı, tığ gibi kocayı rüyada görsen inanmazdın." (Sermet Muhtar Alus)
-
Biz (II)
-
Demirci ve tesviyecilerin delikleri büyütmek veya eşit duruma getirmek için kullandıkları takım
-
[isim]
Dantel veya yün örmekte kullanılan, ucu çengelli kısa şiş
- ZIH
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Giysilerin kol, yaka, etek vb. kenarlarına dikilen şerit veya kaytan
- "Pantolon zıhı."
-
Marangoz işlerinde ince kenar pervazı
-
Sayfa çevresine çekilen çizgi
-
[isim]
Giysilerin kol, yaka, etek vb. kenarlarına dikilen şerit veya kaytan