İçinde ğıl olan 8 harfli 16 kelime var. İçerisinde ĞIL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ğıl olan kelimeler listesine ya da Sonu ğıl ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
I L Ğ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
LIĞ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SAKAĞILI
- ...
- BAĞILLIK
-
-
[isim]
Görece olma durumu, izafiyet, rölativite
-
[isim]
Görece olma durumu, izafiyet, rölativite
- BUZAĞILI
-
-
[sıfat]
Buzağısı olan
- "Geceki baskında buzağılı bir ineği ile birlikte ahırı yanmıştı." (Necati Cumalı)
-
[sıfat]
Buzağısı olan
- YIĞILMAK
-
-
[nsz]
Yığma işine konu olmak veya yığma işi yapılmak
-
Çok sayıda birikmek, toplanmak
- "Bütün köşk kapının önüne yığıldı." (Aka Gündüz)
-
Düşmek, yıkılmak, kendini tutamayıp çökmek
- "Boğazını yırtan hıçkırıklarla paşanın ayaklarına yığıldı." (Halide Edip Adıvar)
-
[nsz]
Yığma işine konu olmak veya yığma işi yapılmak
- SAĞILMAK
-
-
[nsz]
Sağma işine konu olmak
-
Kumaş, kilim vb. bir yerinden iplik çıkıp sökülmek
- "Kilimin kenarı sağıldı."
-
Akmak, kaymak, aşağıya doğru hızla inmek
- "Yılan deliğe sağıldı."
-
[nsz]
Sağma işine konu olmak
- AĞILAMAK
-
-
[-i]
Zehirlemek
-
Bir şeye zehir katmak
-
[-i]
Zehirlemek
- BUKAĞILI
-
-
[sıfat]
Ayağında bukağı bulunan
-
Bilekleri beyaz olan (hayvan)
-
[sıfat]
Ayağında bukağı bulunan
- KIRAĞILI
-
-
[sıfat]
Kırağısı olan
- "İşte niyetim o vergili, kırağılı, o tohumu çürüklü topraktan çok, denizle uğraşmak." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Kırağısı olan
- KILAĞILI
-
-
[sıfat]
Kılağılanmış, keskin duruma getirilmiş olan, zağlı
-
[sıfat]
Kılağılanmış, keskin duruma getirilmiş olan, zağlı
- AĞILANMA
-
-
[isim]
Ağılanmak işi
-
[isim]
Ağılanmak işi
- BAĞILDAK
-
-
[isim]
Beşikteki çocuğun düşmemesi için beşiğe sarılıp bağlanan, kumaştan yapılmış enli bağ
-
Kadınların âdet zamanında bağladıkları bez
-
[isim]
Beşikteki çocuğun düşmemesi için beşiğe sarılıp bağlanan, kumaştan yapılmış enli bağ
- AŞAĞILIK
-
-
[isim]
Aşağı olma durumu, adilik
-
[sıfat]
Niteliği düşük, adi
- "Bazen en aşağılık bir romanı tabii olarak okur." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Aşağı olma durumu, adilik
- YAPAĞILI
- ...
- DAĞILMAK
-
-
[nsz]
Toplu durumdayken ayrılıp birbirinden uzaklaşmak
- "Yolcular artık yavaş yavaş dağılıyorlardı." (Haldun Taner)
-
Değer ve birimler belli etkenlerle, oranlı olarak bölünmek
-
Parçalanarak yayılmak, ufalanmak
- "Kentin eski merkezindeki evler kendiliğinden yıkılıyor, bahçe duvarları dökülüp dağılıyordu." (Ayla Kutlu)
-
Karışık duruma gelmek, düzeni bozulmak
- "Oda dağıldı."
- "Siyah saçları hare hare suyun yüzüne dağıldı." (Cahit Uçuk)
-
Birliği, beraberliği bozulmak
- "Golü yiyince takım dağıldı. Babanın ölümünden sonra aile dağıldı."
-
Bir topluluğun, kuruluşun varlığı son bulmak, fesholunmak, münfesih olmak
-
Yavaş yavaş kaybolmak, yok olmak
- "Ona ne zaman rastlasanız içiniz açılır, efkârınız dağılır." (Haldun Taner)
-
[nsz]
Toplu durumdayken ayrılıp birbirinden uzaklaşmak
- AĞILAŞMA
-
-
[isim]
Ağılaşmak durumu
-
[isim]
Ağılaşmak durumu
- KIĞILAMA
-
-
[isim]
Kığılamak işi
-
[isim]
Kığılamak işi