İçinde ğı olan 8 harfli 61 kelime var. İçerisinde ĞI bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ğı olan kelimeler listesine ya da Sonu ğı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KAĞITLIK
- ...
- BAĞIRSAK
-
-
[isim]
Sindirim organının mideden anüse kadar olan, ince bağırsak ve kalın bağırsaktan oluşan bölümü
-
[isim]
Sindirim organının mideden anüse kadar olan, ince bağırsak ve kalın bağırsaktan oluşan bölümü
- TEREYAĞI
-
-
[isim]
Sütten çıkarılan yemeklik yağ, sağyağ, sadeyağ
- "Tereyağından kıl çeker gibi bu belalı işten sıyrıldı."
-
[isim]
Sütten çıkarılan yemeklik yağ, sağyağ, sadeyağ
- KIZCAĞIZ
-
-
[isim]
Kendisine karşı şefkat ve acıma duyulan kız
- "Narin bir kızcağızın yanındaki boş yere sokuldu." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[isim]
Kendisine karşı şefkat ve acıma duyulan kız
- MAZIDAĞI
- ...
- KILAĞILI
-
-
[sıfat]
Kılağılanmış, keskin duruma getirilmiş olan, zağlı
-
[sıfat]
Kılağılanmış, keskin duruma getirilmiş olan, zağlı
- AĞILANMA
-
-
[isim]
Ağılanmak işi
-
[isim]
Ağılanmak işi
- BAĞILDAK
-
-
[isim]
Beşikteki çocuğun düşmemesi için beşiğe sarılıp bağlanan, kumaştan yapılmış enli bağ
-
Kadınların âdet zamanında bağladıkları bez
-
[isim]
Beşikteki çocuğun düşmemesi için beşiğe sarılıp bağlanan, kumaştan yapılmış enli bağ
- YAĞIŞSIZ
-
-
[sıfat]
Yağışı olmayan, kurak
-
[sıfat]
Yağışı olmayan, kurak
- SAĞIMLIK
-
-
[sıfat]
Sağılmak için beslenen (hayvan)
-
[sıfat]
Sağılmak için beslenen (hayvan)
- BUNCAĞIZ
-
-
[sıfat]
Bu kadar, bu kadarcık
-
Bu zavallı, bu küçücük
- "Buncağızlar henüz ilk aşk aşamasında." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Bu kadar, bu kadarcık
- ÇIĞIRMAK
-
-
[-i]
Çağırmak, seslenmek
-
Türkü söylemek
- "Gazi Rahman gene türküler çığıracaktır, eski türküleri çığıracaktır." (Tarık Buğra)
-
[-i]
Çağırmak, seslenmek
- SAĞIRLIK
-
-
[isim]
Sağır olma durumu
-
[isim]
Sağır olma durumu
- BAĞIMSIZ
-
-
[sıfat]
Davranışlarını, tutumunu, girişimlerini herhangi bir gücün etkisinde kalmadan düzenleyebilen, özgür, hür
- "Konsolosların her biri bağımsız bir vali gibi davranırdı." (Necati Cumalı)
-
Müstakil
-
[isim]
Herhangi bir kuruluşa, partiye bağlı olmayan kimse
- "... Meclis dışındaki bağımsızlardan olmak üzere, siyasi parti gruplarından, oranlarına göre, üye alınır." (Anayasa)
-
[isim]
Bağımsız milletvekili
-
[sıfat]
Davranışlarını, tutumunu, girişimlerini herhangi bir gücün etkisinde kalmadan düzenleyebilen, özgür, hür
- DAĞILMAK
-
-
[nsz]
Toplu durumdayken ayrılıp birbirinden uzaklaşmak
- "Yolcular artık yavaş yavaş dağılıyorlardı." (Haldun Taner)
-
Değer ve birimler belli etkenlerle, oranlı olarak bölünmek
-
Parçalanarak yayılmak, ufalanmak
- "Kentin eski merkezindeki evler kendiliğinden yıkılıyor, bahçe duvarları dökülüp dağılıyordu." (Ayla Kutlu)
-
Karışık duruma gelmek, düzeni bozulmak
- "Oda dağıldı."
- "Siyah saçları hare hare suyun yüzüne dağıldı." (Cahit Uçuk)
-
Birliği, beraberliği bozulmak
- "Golü yiyince takım dağıldı. Babanın ölümünden sonra aile dağıldı."
-
Bir topluluğun, kuruluşun varlığı son bulmak, fesholunmak, münfesih olmak
-
Yavaş yavaş kaybolmak, yok olmak
- "Ona ne zaman rastlasanız içiniz açılır, efkârınız dağılır." (Haldun Taner)
-
[nsz]
Toplu durumdayken ayrılıp birbirinden uzaklaşmak
- AĞILAMAK
-
-
[-i]
Zehirlemek
-
Bir şeye zehir katmak
-
[-i]
Zehirlemek
- SAKAĞILI
- ...
- CANCAĞIZ
-
-
[isim]
"Kendiliğinden isterse, içinden gelirse" anlamındaki cancağzı isterse deyiminde geçen bir söz
- "Tayfur Bey görünmezse görünmesin, cancağzı isterse görünsün!" (Sermet Muhtar Alus)
-
[isim]
"Kendiliğinden isterse, içinden gelirse" anlamındaki cancağzı isterse deyiminde geçen bir söz
- BAĞIRTMA
-
-
[isim]
Bağırtmak işi
-
[isim]
Bağırtmak işi
- SACAYAĞI
-
-
[isim]
Üzerine tencere, tava vb. koymaya yarayan, ateş üzerine oturtulan, üç ayaklı çember veya üçgen biçiminde demir destek
-
Her zaman dayanışma içinde olan kimseler
-
[isim]
Üzerine tencere, tava vb. koymaya yarayan, ateş üzerine oturtulan, üç ayaklı çember veya üçgen biçiminde demir destek