İçinde ğla olan 9 harfli 22 kelime var. İçerisinde ĞLA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ğla olan kelimeler listesine ya da Sonu ğla ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A L Ğ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AĞ, AL, LA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BAĞLAMACI
-
-
[isim]
Bağlama yapan veya satan kimse
-
Bağlama çalan kimse
-
[isim]
Bağlama yapan veya satan kimse
- SIĞLAŞMAK
-
-
[nsz]
Sığ duruma gelmek
-
[nsz]
Sığ duruma gelmek
- YAĞLATMAK
-
-
[-i]
Yağlama işini yaptırmak
-
[-i]
Yağlama işini yaptırmak
- YAĞLAYICI
-
-
[isim]
Makine, motor vb.ni oluşturan parçaları yağlama işinde kullanılan araç
-
[isim]
Makine, motor vb.ni oluşturan parçaları yağlama işinde kullanılan araç
- ESASOĞLAN
- ...
- MUĞLAKLIK
- ...
- SARIOĞLAN
- ...
- DAĞLANMAK
-
-
[nsz]
Dağlama işine konu olmak
-
[nsz]
Dağlama işine konu olmak
- SAĞLANMAK
-
-
[nsz]
Sağlama işine konu olmak
- "Onun da yardımı sağlandı."
-
[nsz]
Sağlama işine konu olmak
- DAĞLATMAK
-
-
[-i]
Dağlama işini yaptırmak
-
[-i]
Dağlama işini yaptırmak
- KOCAOĞLAN
-
-
[isim]
Ayı
-
[isim]
Ayı
- YAĞLANMAK
-
-
[nsz]
Yağlama işi yapılmak, yağ sürülmek, yağ konulmak
-
Yağ oluşmak
- "... şişman denilecek kadar etlenmiş, toplanmış, yağlanmış bir hanım var." (Memduh Şevket Esendal)
-
Yağdan kirlenmek
- "... saçlarını taramış, yakası pek yağlanan eski cübbesini değiştirmiş..." (Memduh Şevket Esendal)
-
Yağ sürünmek
- "Ayşe yağlandı. Kispetler giydi." (Ömer Seyfettin)
-
[nsz]
Yağlama işi yapılmak, yağ sürülmek, yağ konulmak
- SAĞLAMLIK
-
-
[isim]
Sağlam olma durumu
- "Ölenle, son zamanları gevşeyen, azalan fakat kökleri mazinin sağlamlığı içinde kalan eski bir aşinalığım vardı." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Sağlam olma durumu
- BAĞLAŞMAK
-
-
[nsz]
Bir şey yapmak için birbirine antlaşma veya sözleşme ile bağlanmak, ittifak etmek
-
[nsz]
Bir şey yapmak için birbirine antlaşma veya sözleşme ile bağlanmak, ittifak etmek
- BAĞLAYICI
-
-
Bağlama niteliği olan
-
Bağlamaya ve birleştirmeye yarayan: "Ve" bağlayıcı bir edattır
-
Uyulması zorunlu
- "Anayasanın bağlayıcı hükümleri."
-
Bağlama niteliği olan
- BAĞLANMAK
-
-
Bağlama işine konu olmak
- "Ceviz ağacının bir dalına bağlanmış salıncak, hafif hafif kıpırdanıyordu." (Orhan Pamuk)
-
Sevmek, içten bağlı olmak
- "Ona bağlandığım kadar / Hiçbirine bağlanmadım / Sade kadın değil, insan." (Orhan Veli Kanık)
-
Yalnızca belli bir işle uğraşmak
-
[nsz]
Bir şey bir kimseye ayrılmak, tahsis edilmek
- "... sosyal güvenlik kuruluşları tarafından bağlanan emekli aylığı ve benzeri ödemelerin kesilmesini gerektirmez." (Anayasa)
-
Sözle veya yazılı olarak bir şeye bağlanmak, angaje olmak
-
[nsz]
Beklenen şey elde edilmez olmak
-
Bağlama işine konu olmak
- OĞLAKLAMA
-
-
[isim]
Oğlaklamak işi
-
[isim]
Oğlaklamak işi
- LIĞLANMAK
-
-
[nsz]
Üstünde lığ birikmek
-
[nsz]
Üstünde lığ birikmek
- AĞLAMAKLI
-
-
[sıfat]
Ağlar gibi olan, üzüntülü
- "Çoğu ağlamaklı bu türlü şarkıları aslında sevmediklerini anlamışlar." (Necati Cumalı)
- "Biz zayıf insanlar, yabancı bir yerde ağlamaklı oluyoruz." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Ağlar gibi olan, üzüntülü
- SAĞLATMAK
- ...