İçinde ğla olan 8 harfli 50 kelime var. İçerisinde ĞLA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ğla olan kelimeler listesine ya da Sonu ğla ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A L Ğ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AĞ, AL, LA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- YAĞLAMAK
-
-
[-i]
Yağ sürmek
-
Sürtünen iki yüzey arasına, kaymayı kolaylaştırmak için yağlı bir madde sürmek
-
Dalkavukça övmek, yağ çekmek
-
[-i]
Yağ sürmek
- BAĞLAŞIK
-
-
[sıfat]
Aralarında anlaşma veya sözleşme sağlanmış olan (kimse veya topluluk), müttefik
-
Sonuç, sebep gibi birbiriyle sıkı sıkıya bağlı ve karşılıklı bağımlı olan (nesne, terim)
-
[sıfat]
Aralarında anlaşma veya sözleşme sağlanmış olan (kimse veya topluluk), müttefik
- DAĞLAMAK
-
-
[-i]
Kızgın bir demirle hayvan derisine damga vurmak
-
Akan kanı dindirmek veya hasta bölümleri ortadan kaldırmak için vücudun bir yerini kızdırılmış bir metal araçla yakmak
- "Kızgın maşa demirini al da kollarını dağla dese dağlayacakmışım." (Osman Cemal Kaygılı)
-
Çok sıcak, soğuk veya acı, bir şey, yakmak
- "Soğuk yüzünü dağladı. Biber ağzını dağladı."
-
Acısı yüreğine işlemek
-
[-i]
Kızgın bir demirle hayvan derisine damga vurmak
- OĞLANCIK
-
-
[isim]
Küçük oğlan çocuk
- "Onu sıvası dökük, iki göz evinde kınalı saçlı, çipil oğlancığını severken görmeli." (Nezihe Meriç)
-
[isim]
Küçük oğlan çocuk
- BAĞLANMA
-
-
[isim]
Bağlanmak işi
-
[isim]
Bağlanmak işi
- AĞLAKLIK
- ...
- AĞLAŞMAK
-
-
[nsz]
Birlikte ağlamak
- "Onlar, hanım, evlatlık bir türlü birbirlerinden ayrılamayarak karanlıkta ağlaşıyorlardı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[nsz]
Sızlanmak
-
[nsz]
Birlikte ağlamak
- KELOĞLAN
-
-
[isim]
Hindi
-
[isim]
Hindi
- OĞLANEVİ
-
-
[isim]
Evlilikte erkek tarafı, erkekevi
- "Bir gün kız, bir gün oğlanevinde iki gün sürecekti düğün." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Evlilikte erkek tarafı, erkekevi
- SAĞLATMA
- ...
- AĞLATICI
-
-
[isim]
Ağlamaya yol açan şey
-
[isim]
Ağlamaya yol açan şey
- AĞLATMAK
-
-
[-i]
Ağlamasına yol açmak
-
[-i]
Ağlamasına yol açmak
- DAĞLATIŞ
-
-
[isim]
Dağlatma işi veya biçimi
-
[isim]
Dağlatma işi veya biçimi
- BAĞLANAK
-
-
[isim]
Bağlantı
- "Bu kopuk kopuk, küçük yaşantıların ekseni, tek bağlanağı da kendisi." (Haldun Taner)
-
[isim]
Bağlantı
- KIZOĞLAN
-
-
[isim]
Bakire
-
[isim]
Bakire
- BAĞLAYIŞ
-
-
[isim]
Bağlama işi veya biçimi
-
[isim]
Bağlama işi veya biçimi
- SAĞLAMCA
-
-
[sıfat]
Oldukça sağlam, sağlama yakın
-
[zarf]
(sağla'mca) Sağlam olarak
-
[sıfat]
Oldukça sağlam, sağlama yakın
- SAĞLAMAK
-
-
[-i]
Bir işin olması için gerekli durumu, şartları hazırlamak, temin etmek
- "Biz bu ihtiyara son günlerinde hiç aklından geçirmediği bir saadet sağladık." (Haldun Taner)
-
Elde etmek, sahip olmak
- "... o sevimli yavru hâliyle sağladığı sempatinin büyük bir kısmını yitirmişti." (Yaşar Nabi Nayır)
-
Bir işlemin doğruluğunu ortaya koymak
-
[-i]
Bir işin olması için gerekli durumu, şartları hazırlamak, temin etmek
- ÇAĞLAYIK
-
-
[isim]
Yerden ses çıkararak, gürültüyle kaynayarak çıkan genellikle sıcak su, kaynak
-
[isim]
Yerden ses çıkararak, gürültüyle kaynayarak çıkan genellikle sıcak su, kaynak
- YAĞLANMA
-
-
[isim]
Yağlanmak işi
-
[isim]
Yağlanmak işi