İçinde ği olan 7 harfli 35 kelime var. İçerisinde Ğİ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ği olan kelimeler listesine ya da Sonu ği ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Ğ İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
İĞ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- EĞİTMEK
-
-
[-i]
Birinin akla uygun, fiziksel ve moral gelişmesi üzerine etki yaparak çeşitli davranış yatkınlıkları, bilgi ve görgü aşılayarak önceden tespit edilmiş amaçlara göre onun belirli bir yönde gelişmesini sağlamak, terbiye etmek
- "Çocukları eğitmek."
-
Hayvanı istenilen davranışları yapabilecek biçimde yetiştirmek
-
[-i]
Birinin akla uygun, fiziksel ve moral gelişmesi üzerine etki yaparak çeşitli davranış yatkınlıkları, bilgi ve görgü aşılayarak önceden tespit edilmiş amaçlara göre onun belirli bir yönde gelişmesini sağlamak, terbiye etmek
- DİVRİĞİ
- ...
- YİĞİTÇE
-
-
[sıfat]
Yiğit
-
Yiğit gibi, yiğide yaraşır bir biçimde, yüreklilikle
- "Benim buradan ölüm çıkar demeli, sonra da yiğitçe dövüşmeliyim." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Yiğit
- YÜREĞİR
- ...
- KÜPLEĞİ
-
-
[isim]
Küreğin, baltanın sap takılan yeri
-
[isim]
Küreğin, baltanın sap takılan yeri
- EĞİLMEK
-
-
[nsz]
Belirli bir yönle açı oluşturacak bir durum almak, bir yöne doğru çarpılmak:, dikliğini kaybetmek
- "Sofraya pilav gelince Aziz eğilerek kokladı." (Cahit Uçuk)
-
İnsan, bir işi yapmak için belini eğmek
- "Tenis oynarken yüz çeşit çeviklikler içinde eğilir, kalkar, sıçrar, koşar." (Refik Halit Karay)
-
Başkasının baskısını veya egemenliğini benimsemek, kabul etmek
- "Türk eğilmez."
-
[-e]
Bir işi önemseyip ele almak
- "Bir yandan ayrıntılara eğilirken, bir yandan da bunları alaylı bir süzgeçten geçirir." (Salâh Birsel)
-
[nsz]
Belirli bir yönle açı oluşturacak bir durum almak, bir yöne doğru çarpılmak:, dikliğini kaybetmek
- DEĞİNME
-
-
[isim]
Değinmek işi, temas
-
[isim]
Değinmek işi, temas
- GEĞİRME
-
-
[isim]
Geğirmek işi
-
[isim]
Geğirmek işi
- DEĞİŞKE
-
-
[isim]
Varyant
-
Her canlıda dış etkilerle ortaya çıkabilen, kalıtımla ilgili olmayan değişiklik, modifikasyon
-
[isim]
Varyant
- EĞİRTME
-
-
[isim]
Eğirtmek işi
-
[isim]
Eğirtmek işi
- ÖRNEĞİN
-
-
[edat]
Söz gelişi
-
[edat]
Söz gelişi
- DEĞİŞİM
-
-
[isim]
Bir zaman dilimi içindeki değişikliklerin bütünü
-
Para aracılığı olmaksızın, bir nesnenin dolaysız olarak bir başka nesne ile değiştirilmesi, değiş, değişme, değiş tokuş, takas, trampa, mübadele, trok
-
Yeni döllerin atalarına tıpatıp benzememesini sağlayan özelliklerin tümü, varyasyon
-
Rüzgârın yön değiştirmesi
-
Bir niceliğin birbirinden ayrı değerler alması veya böyle iki değer arasındaki ayrım
-
[isim]
Bir zaman dilimi içindeki değişikliklerin bütünü
- DEĞİNİŞ
-
-
[isim]
Değinme işi veya biçimi
-
[isim]
Değinme işi veya biçimi
- EĞİNMEK
-
-
[-e]
Gönül vermek
-
[-e]
Gönül vermek
- DEĞİRMİ
-
-
[sıfat]
Yuvarlak
- "Bir iki tane değirmi, büyücek yufka açmıştı." (Nabizade Nazım)
-
Eni boyuna eşit olan (kumaş)
-
[isim]
Yemeni, yazma, baş örtüsü, mendil
-
[sıfat]
Yuvarlak
- EĞİTİCİ
-
-
[isim]
Genellikle çocuk eğitimi ile uğraşan kimse, mürebbi
-
[sıfat]
Eğitimi sağlayan, eğitmeye elverişli veya eğiten değerleri bulunan
- "Eğitici film."
-
[isim]
Genellikle çocuk eğitimi ile uğraşan kimse, mürebbi
- GÜNEĞİK
-
-
[isim]
Hindiba
-
[isim]
Hindiba
- EĞİKLİK
-
-
[isim]
Eğik olma durumu, eğim, yamukluk, meyil
-
Bir gök cisminin içinde hareket ettiği düzlem ile yörünge düzlemiyle belirtilmiş herhangi bir düzlem arasındaki açı
-
[isim]
Eğik olma durumu, eğim, yamukluk, meyil
- DEĞİŞME
-
-
[isim]
Değişmek işi
- "Bu kadar büyük değişme için mutlaka bir kadın parmağı lazım." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Değişim
-
[isim]
Değişmek işi
- GEĞİRTİ
-
-
[isim]
Geğirirken çıkan ses
-
[isim]
Geğirirken çıkan ses