İçinde ğan olan 10 harfli 16 kelime var. İçerisinde ĞAN bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ğan olan kelimeler listesine ya da Sonu ğan ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A N Ğ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AĞ, AN
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- PAPAĞANLIK
-
-
[isim]
Duyduklarını düşünmeden, anlamını bilmeden tekrarlama durumu
-
[isim]
Duyduklarını düşünmeden, anlamını bilmeden tekrarlama durumu
- GELİNBOĞAN
-
-
[isim]
Bir ahlat türü
-
[isim]
Bir ahlat türü
- YEŞİLSOĞAN
- ...
- DURAĞANLIK
-
-
[isim]
Durağan olma durumu
-
[isim]
Durağan olma durumu
- ERKENDOĞAN
- ...
- ÇAKALBOĞAN
-
-
[isim]
Kırlarda rastlanan bir bitki
- "Bağın içini de ayrık otları, çakalboğanlar sarmıştı." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Kırlarda rastlanan bir bitki
- ÇAKIRDOĞAN
-
-
[isim]
Yırtıcı kuşlardan bir doğan çeşidi, tuğrul (Accipiter gentilis)
-
[isim]
Yırtıcı kuşlardan bir doğan çeşidi, tuğrul (Accipiter gentilis)
- DOĞANCILIK
-
-
[isim]
Doğancının işi veya mesleği
-
[isim]
Doğancının işi veya mesleği
- PAPAĞANLAR
-
-
[isim]
Tek familyası papağangiller olan, papağan olarak bilinen bütün kuşları kapsayan takım
-
[isim]
Tek familyası papağangiller olan, papağan olarak bilinen bütün kuşları kapsayan takım
- KAYAĞANLIK
-
-
[isim]
Kayağan olma durumu
-
[isim]
Kayağan olma durumu
- SOĞANCILIK
-
-
[isim]
Soğan yetiştirme veya satma işi
-
[isim]
Soğan yetiştirme veya satma işi
- SOĞANLAMAK
-
-
[-i]
Soğan katmak
-
[-i]
Soğan katmak
- DOĞANŞEHİR
- ...
- ARTAĞANLIK
-
-
[isim]
Alışılandan veya beklenilenden artık ürün verme durumu, bereket
-
[isim]
Alışılandan veya beklenilenden artık ürün verme durumu, bereket
- DOĞANHİSAR
- ...
- OLAĞANÜSTÜ
-
-
[sıfat]
Alışılmıştan, benzerlerinden farklı olan, fevkalade
- "Bazı kentlerin, insanın üstünde olağanüstü bir etkisi oluyor." (Halide Edip Adıvar)
-
Beklenmedik bir zamanda yapılan, önceden tasarlanmamış olan, fevkalade
- "İlk önemli dedikodu, olağanüstü vergiler yüzünden çıkmış." (Kemal Tahir)
-
Büyük bir hayranlığa yol açan, harikulade
- "Kadın milletinin bu gibi ince hesaplarda olağanüstü bir kabiliyeti var." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Alışılmıştan, benzerlerinden farklı olan, fevkalade