İçinde ğa olan 5 harfli 13 kelime var. İçerisinde ĞA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ğa olan kelimeler listesine ya da Sonu ğa ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A Ğ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AĞ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DIĞAN
-
-
[isim]
Yağ tavası
-
[isim]
Yağ tavası
- BOĞAK
-
-
[isim]
Anjin
-
[isim]
Anjin
- DOĞAL
-
-
[sıfat]
Doğada olan, doğada bulunan
- "Doğal olarak kendisinin de o bir adımdan daha çok yaklaşmasına izin vermiyordu." (Necati Cumalı)
-
Doğada rastlandığı gibi, doğaya uygun olan, doğa güçlerine, kurallarına uyan, tabii, natürel
-
Kendiliğinden olan, insan eliyle yapılmamış, yapay karşıtı
- "Doğal liman. Doğal sınır."
-
Yapmacık olmayan
-
Olağan, alışılmış, her zamanki gibi olan, beklenildiği gibi
-
Sağduyuya, mantığa, olağan düzene uygun olan
-
Katıksız, saf
-
[sıfat]
Doğada olan, doğada bulunan
- YAĞAR
-
-
[isim]
Yağmur
- "Yüce dağların yağarı / Eridi kalmadı karı." (Halk türküsü)
-
[isim]
Yağmur
- DOĞAN
-
-
[isim]
Kartalgillerden, sırtı kül rengi ve enine çizgili, küçük kuş, fare vb. ile beslenen ve alıştırılarak kuş avında kullanılan yırtıcı bir kuş (Falco peregrinus)
-
[isim]
Kartalgillerden, sırtı kül rengi ve enine çizgili, küçük kuş, fare vb. ile beslenen ve alıştırılarak kuş avında kullanılan yırtıcı bir kuş (Falco peregrinus)
- DAĞAR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Ağzı yayvan, dibi dar toprak kap
-
Dağarcık
- "Daldırın elinizi onun özdeyiş dağarına, her duruma uygun formüller bulabilirsiniz." (Haldun Taner)
-
[isim]
Ağzı yayvan, dibi dar toprak kap
- BOĞAZ
-
-
[isim]
Boynun ön bölümü ve bu bölümü oluşturan organlar, imik, kursak
- "Ses, ciğerlerde biriken havanın boğaza çarpması demektir." (Ömer Seyfettin)
- "Birbiriyle boğaz boğaza gelen okul çocuklarını, Samet'in varlığı bugünlerde tek bir vücut gibi bir araya toplayabilirdi." (Halide Edip Adıvar)
- "Çocukluğumdan beri sık sık boğaz olurdum." (Burhan Felek)
- "Kediyi karşısında gördükçe yüreği titriyor, boğazı kuruyor." (Memduh Şevket Esendal)
-
Şişe, güğüm vb. kaplarda ağza yakın dar bölüm
- "Şişenin boğazı. Testinin boğazı."
- "Fazla imrendiriyorsun insanı, boğaz olacağız." (Sait Faik Abasıyanık)
-
İki dağ arasında dar geçit, derbent
- "Yol üzerindeki derbentleri ve boğazları işgal ederek ordunun başında bunları takip ediyordu." (Feridun Fazıl Tülbentçi)
-
Yedirip içirme yükümü, iaşe
- "İşçilerin boğazı bizden olacak."
-
Yiyeceği içeceği sağlanan kimse
- "Hayat zor anne, kaç boğazız evde, ağabeyim hangi birimize yetişsin." (Ayşe Kulin)
-
Yeme içme
- "Boğazına düşkün."
-
İki kara arasındaki dar deniz
-
[isim]
Boynun ön bölümü ve bu bölümü oluşturan organlar, imik, kursak
- DOĞAÇ
-
-
[isim]
Şiir veya sözü birdenbire, düşünmeden, içine doğduğu gibi söyleme, irtical
-
[isim]
Şiir veya sözü birdenbire, düşünmeden, içine doğduğu gibi söyleme, irtical
- SOĞAN
-
-
[isim]
Zambakgillerden, yemeklere tat vermek için yumrusu ve yeşil yaprakları kullanılan güzel kokulu bitki (Allium cepa)
-
Çiğdem, lale, zambak, sarımsak vb. bitkilerin toprak altındaki yumru kökü
-
[isim]
Zambakgillerden, yemeklere tat vermek için yumrusu ve yeşil yaprakları kullanılan güzel kokulu bitki (Allium cepa)
- BAĞAN
-
-
[isim]
Vakti gelmeden ölü doğan yavru, düşük
-
Ölü doğan kuzunun derisi
-
[isim]
Vakti gelmeden ölü doğan yavru, düşük
- SIĞAÇ
- ...
- ZAĞAR
-
-
[isim]
Bir cins çoban köpeği
- "Azarlanmış bir zağar sümsüklüğüyle otelime kapandım." (Aka Gündüz)
-
[isim]
Bir cins çoban köpeği
- KAĞAN
-
-
[isim]
Hanların bağlı olduğu devlet başkanı, hakan, imparator
-
[isim]
Hanların bağlı olduğu devlet başkanı, hakan, imparator