İçinde ğ olan 6 harfli 196 kelime var. İçerisinde Ğ harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ğ harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu ğ harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BAĞBAN
- ...
- SAĞLIK
-
-
[isim]
Vücudun hasta olmaması durumu, vücut esenliği, esenlik, sıhhat, afiyet
- "Sağlığa zarar veren şeylerden kaçınmalı."
- "Sürahi kırıldı diye üzülme, sağlık olsun!"
-
Sağ, canlı, diri olma durumu
- "Aradan dört beş yıl geçince bir yerden de haber gelmeyince sağlığından umutlarını kesmişler." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Vücudun hasta olmaması durumu, vücut esenliği, esenlik, sıhhat, afiyet
- ÖĞÜTME
-
-
[isim]
Öğütmek işi
- "Bizim oralarda buğdaylarını öğütmeye gelip değirmende kalan köylülere nöbetçi derler." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Öğütmek işi
- YAĞMAK
-
-
[nsz]
Yağmur, kar, dolu gökten düşmek
- "Her zaman yılbaşı gecesi kar yağardı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Toz, mermi vb. yüksekten çokça düşmek
- "Üstümüze kurşun yağıyordu."
-
Üst üste ve çok gelmek
- "Sende bu istidat varken, pencerelerden başına çil kuruş yağar, biz de ekmek parası ediniriz." (Halide Edip Adıvar)
-
[nsz]
Yağmur, kar, dolu gökten düşmek
- ÖĞÜTÇÜ
-
-
[isim]
Öğüt veren kimse, nasihatçi
-
Vaiz
-
[isim]
Öğüt veren kimse, nasihatçi
- URAĞAN
-
-
[isim]
Beraberinde yağmur getirmeyen güçlü fırtına
-
[isim]
Beraberinde yağmur getirmeyen güçlü fırtına
- POĞAÇA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
İçine peynir, kıyma vb. konarak hazırlanan bir tür tuzlu çörek
- "İstersen öğleyin sana taze poğaça alır gelirim." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
İçine peynir, kıyma vb. konarak hazırlanan bir tür tuzlu çörek
- BOĞUCU
-
-
[sıfat]
Boğma özelliği olan
- "Boğucu gaz."
-
Solunumu güçleştiren
- "Göğsünde boğucu bir tıkanıklık vardı." (Peyami Safa)
-
Çok sıcak, sıkıntı veren
- "Eski evinin boğucu, dertli havasından kurtulmak için komisyoncu kendini hemen sokağa attı." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[sıfat]
Boğma özelliği olan
- DEĞİNİ
-
-
[isim]
Değinme
- "Okura tamamıyla yanlış izlenimler verebilecek bir iki değini hatırlıyorum." (Selim İleri)
-
[isim]
Değinme
- DOĞMAK
-
-
[nsz]
Dünyaya gelmek
- "Doğduğuma pişman olacak kadar sıkıntı çektim." (Halide Edip Adıvar)
-
Güneş, ay, yıldız ufuktan yükselerek görünmek
- "Bir sabah güneş doğarken kafile yola çıktı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[-e]
Düşünce, hayal vb. zihinde birdenbire oluşmak
-
Ortaya çıkmak, sonucu olmak
- "Nezaket denen şey, kadının hanımlaşması ile beraber doğdu." (Falih Rıfkı Atay)
-
[nsz]
Dünyaya gelmek
- AĞRIMA
-
-
[isim]
Ağrımak işi
-
Memeli hayvanlarda görülen ara konakçı kenelerin bulaştırdığı ağrıma asalaklarından ileri gelen hastalık
-
[isim]
Ağrımak işi
- OĞULLU
-
-
[sıfat]
Oğlu olan
-
[sıfat]
Oğlu olan
- BAĞLAR
- ...
- ÖĞÜTÜŞ
-
-
[isim]
Öğütme işi veya biçimi
-
[isim]
Öğütme işi veya biçimi
- OĞUZCA
- ...
- BAĞLIK
-
-
Bağ yeri, üzüm bağları çok olan yer
-
Bağ yeri, üzüm bağları çok olan yer
- BİLEĞİ
-
-
[isim]
Kesici araçları bilemek için kullanılan alet
-
[isim]
Kesici araçları bilemek için kullanılan alet
- ZÜĞÜRT
-
-
[sıfat]
Parasız, yoksul, meteliksiz olan (kimse)
-
[sıfat]
Parasız, yoksul, meteliksiz olan (kimse)
- ÇAĞDAŞ
-
-
[sıfat]
Aynı çağda yaşayan, çağcıl, asri, muasır
- "Victor Hugo ile Namık Kemal çağdaş yazarlardır."
-
Bulunulan çağın anlayışına, şartlarına uygun olan, çağcıl, modern, asri
- "Eğitim ve öğretim, Atatürk ilkeleri ve inkılapları doğrultusunda, çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre, devletin gözetim ve denetimi altında yapılır." (Anayasa)
-
[sıfat]
Aynı çağda yaşayan, çağcıl, asri, muasır
- DOĞRAM
-
-
[isim]
Doğrama sonucu ortaya çıkan parça
-
[isim]
Doğrama sonucu ortaya çıkan parça