İçinde ğ olan 6 harfli 196 kelime var. İçerisinde Ğ harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ğ harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu ğ harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

YAĞLIK

  1. [isim] Büyük mendil, çevre
    • "Osmanlı kadınlığının göz nurunu, el emeğini, üstün zevkini yüzyıllardan beri yiğitçe taşımış, işlemeli, yağlıklar, dantelalar, oyalar..." (Kemal Tahir)

ÖĞÜTÇÜ

  1. [isim] Öğüt veren kimse, nasihatçi
  2. Vaiz

DEĞMEK

  1. [-e] Aralık kalmayıncaya kadar birbirine yaklaşmak, dokunmak, temas etmek
    • "Kapıdan bir an birbirimize değerek girdik." (Yusuf Ziya Ortaç)
  2. Ulaşmak, erişmek
    • "Mektup elime değmedi. Yaşı on beşine değince..."
  3. İstenilen yere düşmek, rast gelmek, isabet etmek
    • "Kurşun hedefe değdi."

RAĞMEN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [zarf] Karşın
    • "Bütün isteğime rağmen, gerçi bu çocuğa içimi dökmemiştim." (Halide Edip Adıvar)

BAŞBUĞ

  1. [isim] Eski Türklerde baş, başkan, komutan
  2. Osmanlı İmparatorluğu'nda savaş zamanı başka birliklerden ayrılıp bir araya getirilerek oluşturulan birliğin veya milis güçlerinin komutanı

ÇÖĞMEK

  1. [nsz] Alçalmak, aşağıya inmek

EĞRETİ

  1. [sıfat] Belirli bir süre sonra kaldırılacak olan, geçici, muvakkat
    • "O gün için oraya eğreti olarak getirilmişe benziyordu." (Atilla İlhan)
  2. Takma
    • "Eğreti diş. Eğreti bacak."
  3. Belli belirsiz
  4. Uyumsuz, yakışmamış
  5. [zarf] İyi yerleşmemiş, yerini bulmamış bir biçimde
    • "Ayakları karada ama eğreti duruyorlar rıhtım taşları üzerinde." (Zeyyat Selimoğlu)
  6. [zarf] Üstünkörü, ciddiye almadan
    • "Her işi eğreti yapar oldun, her işi ucundan tutar oldun." (Samiha Ayverdi)

RAĞBET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İstek, arzu, ilgi
    • "İtalyan kadınları o kumaşlara o kadar rağbet göstermişlerdir ki..." (Falih Rıfkı Atay)
    • "... haftanın bir gecesinde yalnız kadınlara oynayacak kadar mahallede rağbet kazandı." (Halide Edip Adıvar)
  2. Beğenme, itibar
    • "Fakat memlekette böylelerine rağbet yok." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

BAĞRIŞ

  1. [isim] Bağırma işi veya biçimi

DEĞİNİ

  1. [isim] Değinme
    • "Okura tamamıyla yanlış izlenimler verebilecek bir iki değini hatırlıyorum." (Selim İleri)

YEĞREK

  1. [sıfat] Daha iyi, daha üstün

YOĞRUM

  1. [isim] Yoğurma işi

ZAĞARA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yakanın üzerine dikilen kürk

YEĞLİK

  1. [isim] Bir şeyin, başkalarından üstün sayılması, rüçhan

BİLEĞİ

  1. [isim] Kesici araçları bilemek için kullanılan alet

DOĞACI

  1. [isim] Doğacılık yanlısı olan kimse, natürist

AKAĞAÇ

  1. [isim] Gürgengillerin kerestesinden yararlanılan beyaz kabuklu bir türü (Zelkova carpinifolia)

SAĞLAK
...
AĞRILI

  1. [sıfat] Ağrıyan, ağrısı olan
    • "Ağrılı diş."

CAĞLIK

  1. [isim] Dokumacılıkta, çözgü makinesinde çözgü ipliği bobinlerinin desen ve renk sırasına göre yerleştirildiği sehpa

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü