İçinde ğ olan 6 harfli 196 kelime var. İçerisinde Ğ harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ğ harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu ğ harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

BAĞBAN
...
SAĞLIK

  1. [isim] Vücudun hasta olmaması durumu, vücut esenliği, esenlik, sıhhat, afiyet
    • "Sağlığa zarar veren şeylerden kaçınmalı."
    • "Sürahi kırıldı diye üzülme, sağlık olsun!"
  2. Sağ, canlı, diri olma durumu
    • "Aradan dört beş yıl geçince bir yerden de haber gelmeyince sağlığından umutlarını kesmişler." (Memduh Şevket Esendal)

ÖĞÜTME

  1. [isim] Öğütmek işi
    • "Bizim oralarda buğdaylarını öğütmeye gelip değirmende kalan köylülere nöbetçi derler." (Memduh Şevket Esendal)

YAĞMAK

  1. [nsz] Yağmur, kar, dolu gökten düşmek
    • "Her zaman yılbaşı gecesi kar yağardı." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Toz, mermi vb. yüksekten çokça düşmek
    • "Üstümüze kurşun yağıyordu."
  3. Üst üste ve çok gelmek
    • "Sende bu istidat varken, pencerelerden başına çil kuruş yağar, biz de ekmek parası ediniriz." (Halide Edip Adıvar)

ÖĞÜTÇÜ

  1. [isim] Öğüt veren kimse, nasihatçi
  2. Vaiz

URAĞAN

  1. [isim] Beraberinde yağmur getirmeyen güçlü fırtına

POĞAÇA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] İçine peynir, kıyma vb. konarak hazırlanan bir tür tuzlu çörek
    • "İstersen öğleyin sana taze poğaça alır gelirim." (Sait Faik Abasıyanık)

BOĞUCU

  1. [sıfat] Boğma özelliği olan
    • "Boğucu gaz."
  2. Solunumu güçleştiren
    • "Göğsünde boğucu bir tıkanıklık vardı." (Peyami Safa)
  3. Çok sıcak, sıkıntı veren
    • "Eski evinin boğucu, dertli havasından kurtulmak için komisyoncu kendini hemen sokağa attı." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

DEĞİNİ

  1. [isim] Değinme
    • "Okura tamamıyla yanlış izlenimler verebilecek bir iki değini hatırlıyorum." (Selim İleri)

DOĞMAK

  1. [nsz] Dünyaya gelmek
    • "Doğduğuma pişman olacak kadar sıkıntı çektim." (Halide Edip Adıvar)
  2. Güneş, ay, yıldız ufuktan yükselerek görünmek
    • "Bir sabah güneş doğarken kafile yola çıktı." (Reşat Nuri Güntekin)
  3. [-e] Düşünce, hayal vb. zihinde birdenbire oluşmak
  4. Ortaya çıkmak, sonucu olmak
    • "Nezaket denen şey, kadının hanımlaşması ile beraber doğdu." (Falih Rıfkı Atay)

AĞRIMA

  1. [isim] Ağrımak işi
  2. Memeli hayvanlarda görülen ara konakçı kenelerin bulaştırdığı ağrıma asalaklarından ileri gelen hastalık

OĞULLU

  1. [sıfat] Oğlu olan

BAĞLAR
...
ÖĞÜTÜŞ

  1. [isim] Öğütme işi veya biçimi

OĞUZCA
...
BAĞLIK

  1. Bağ yeri, üzüm bağları çok olan yer

BİLEĞİ

  1. [isim] Kesici araçları bilemek için kullanılan alet

ZÜĞÜRT

  1. [sıfat] Parasız, yoksul, meteliksiz olan (kimse)

ÇAĞDAŞ

  1. [sıfat] Aynı çağda yaşayan, çağcıl, asri, muasır
    • "Victor Hugo ile Namık Kemal çağdaş yazarlardır."
  2. Bulunulan çağın anlayışına, şartlarına uygun olan, çağcıl, modern, asri
    • "Eğitim ve öğretim, Atatürk ilkeleri ve inkılapları doğrultusunda, çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre, devletin gözetim ve denetimi altında yapılır." (Anayasa)

DOĞRAM

  1. [isim] Doğrama sonucu ortaya çıkan parça

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü