İçinde ğ olan 5 harfli 156 kelime var. İçerisinde Ğ harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ğ harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu ğ harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BAĞDA
-
-
[isim]
Ayağa vurulan, ipten, ağaçtan veya demirden yapılan köstek
-
[isim]
Ayağa vurulan, ipten, ağaçtan veya demirden yapılan köstek
- DİĞER
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Başka, özge, öteki, öbür
- "Diğer misafirlerimle meşgul olamadım." (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
Başka, özge, öteki, öbür
- DOĞAL
-
-
[sıfat]
Doğada olan, doğada bulunan
- "Doğal olarak kendisinin de o bir adımdan daha çok yaklaşmasına izin vermiyordu." (Necati Cumalı)
-
Doğada rastlandığı gibi, doğaya uygun olan, doğa güçlerine, kurallarına uyan, tabii, natürel
-
Kendiliğinden olan, insan eliyle yapılmamış, yapay karşıtı
- "Doğal liman. Doğal sınır."
-
Yapmacık olmayan
-
Olağan, alışılmış, her zamanki gibi olan, beklenildiği gibi
-
Sağduyuya, mantığa, olağan düzene uygun olan
-
Katıksız, saf
-
[sıfat]
Doğada olan, doğada bulunan
- EĞLEK
-
-
[isim]
Sürünün yazın öğle sıcağında dinlendiği gölgelik
-
Yolcuların geceyi geçirdikleri yer, han, konak
-
[isim]
Sürünün yazın öğle sıcağında dinlendiği gölgelik
- DEĞME
-
-
[isim]
Değmek işi, temas
-
[isim]
Değmek işi, temas
- SİĞİL
-
-
[isim]
Deride, özellikle ellerde oluşan zararsız, pürtüklü küçük ur
-
[isim]
Deride, özellikle ellerde oluşan zararsız, pürtüklü küçük ur
- TUĞLA
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Balçığın kalıplara dökülüp güneşte kurutulduktan sonra özel ocaklarda pişirilmesiyle yapılan ve duvar örmekte kullanılan yapı malzemesi
- "Tuğla büyüklüğünde bir delikten aydınlık giriyordu içeri." (Çetin Altan)
-
[isim]
Balçığın kalıplara dökülüp güneşte kurutulduktan sonra özel ocaklarda pişirilmesiyle yapılan ve duvar örmekte kullanılan yapı malzemesi
- SAĞMA
-
-
[isim]
Sağmak işi
-
[isim]
Sağmak işi
- YAĞCI
-
-
[isim]
Yağ çıkaran veya satan kimse
-
Makineleri yağlayan kimse
-
Dalkavuk
-
[isim]
Yağ çıkaran veya satan kimse
- DAĞAR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Ağzı yayvan, dibi dar toprak kap
-
Dağarcık
- "Daldırın elinizi onun özdeyiş dağarına, her duruma uygun formüller bulabilirsiniz." (Haldun Taner)
-
[isim]
Ağzı yayvan, dibi dar toprak kap
- TUĞCU
-
-
[isim]
Osmanlı döneminde savaşlarda padişahın tuğlarını taşıyan kimse
-
[isim]
Osmanlı döneminde savaşlarda padişahın tuğlarını taşıyan kimse
- YIĞIŞ
-
-
[isim]
Yığma işi veya biçimi
-
[isim]
Yığma işi veya biçimi
- SAĞIM
-
-
[isim]
Sağma işi
-
Süt veren hayvan
- "Onun epey sağımı var."
-
[isim]
Sağma işi
- YEĞEN
-
-
[isim]
Birine göre, kardeş, amca, hala, dayı veya teyzenin çocuğu
- "Ama yeğeninin ona çeken tek yanı yoktur." (Tarık Buğra)
-
Tüylü dişi deve ile tek hörgüçlü erkek devenin geriye melezlenmesiyle elde edilen bir deve türü
-
[isim]
Birine göre, kardeş, amca, hala, dayı veya teyzenin çocuğu
- ZAĞCI
-
-
[isim]
Kılağı yapan kimse
-
[isim]
Kılağı yapan kimse
- DEĞİN
-
-
[edat]
Bir işin, bir durumun sona erdiği zamanı veya yeri gösterir, kadar, dek
- "Kıyıdan bir alkış sesi geldi... Odanın güneşli duvarına değin." (Melih Cevdet Anday)
-
[edat]
Bir işin, bir durumun sona erdiği zamanı veya yeri gösterir, kadar, dek
- DOĞUM
-
-
[isim]
Doğma işi, tevellüt, veladet
-
Bir kimsenin doğduğu yıl
-
[isim]
Doğma işi, tevellüt, veladet
- YAĞLI
-
-
[sıfat]
Üzerinde veya içinde yağı olan
-
Yağı çok olan
-
Yağla yapılmış
- "Yağlı çörek."
-
Besili, semiz
- "Bir de olaydı şimdi diye yağlı hindi sayıklıyorsun." (Osman Cemal Kaygılı)
-
Yağdan kirlenmiş veya lekelenmiş olan
- "Uzun saçları eski redingotun yağlı yakasına dökülüyor." (Ömer Seyfettin)
-
Parası bol, zengin
- "Dükkâna yağlı bir müşteri arıyordu." (Refik Halit Karay)
-
Bol ve kolay kazanç sağlayan
- "Yağlı bir iş."
-
[sıfat]
Üzerinde veya içinde yağı olan
- SÖĞÜT
-
-
[isim]
Söğütgillerden, sulak yerlerde yetişen, yaprakları almaşık ve alt yüzleri havla örtülü büyük bir ağaç (Salix)
-
[isim]
Söğütgillerden, sulak yerlerde yetişen, yaprakları almaşık ve alt yüzleri havla örtülü büyük bir ağaç (Salix)
- IĞRIP
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Bir tür balık ağı, ırıp
- "Birinci Dünya Harbi'nde oldukça önemli ığrıp çevirenler olmuştu." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Yalan, düzen
-
[isim]
Bir tür balık ağı, ırıp