İçinde ğ olan 5 harfli 156 kelime var. İçerisinde Ğ harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ğ harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu ğ harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

YAĞIŞ

  1. [isim] Yağma işi
  2. Havadaki su buharının yoğunlaşma sonunda sıvı veya katı durumda yere düşmesi
  3. Yağan yağmur veya kar miktarı
  4. Yağmur

ÇİĞİT

  1. [isim] Çekirdek, özellikle pamuk çekirdeği

DAĞAR

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Ağzı yayvan, dibi dar toprak kap
  2. Dağarcık
    • "Daldırın elinizi onun özdeyiş dağarına, her duruma uygun formüller bulabilirsiniz." (Haldun Taner)

AĞCIK

  1. [isim] Palmiyelerde çiçeklerin dibinin çevresindeki telli kın

BAĞCI

  1. [isim] Bağ yetiştirip ürününü satan kimse
  2. Bağlayan veya soğuk haddehaneden çıkan metal şerit bobinlere bant yapıştıran kimse

MEĞER

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [bağlaç] Bilinmeyen, farkında olunmayan bir durum için kullanılan bir söz, meğerse, oysa, oysaki
    • "Evinin şaşmaz düzenine, sürekli durgunluğuna meğer ne de alışmış?" (Atilla İlhan)

SIĞIN

  1. [isim] Alageyik

BOĞMA

  1. [isim] Boğmak işi

DAĞCI

  1. [isim] Dağa tırmanma sporu yapan kimse, alpinist

TUĞRA

  1. [isim] Osmanlı padişahlarının imza yerine kullandıkları, özel bir biçimi olan sembolleşmiş işaret
  2. Tura

SİĞİL

  1. [isim] Deride, özellikle ellerde oluşan zararsız, pürtüklü küçük ur

LEĞEN

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Genellikle, içinde bir şey yıkamak için kullanılan metal veya plastikten yayvan kap
    • "Adam, önündeki leğene eğilmiş, bardak yıkıyordu." (Necati Cumalı)
  2. Gövdenin arka veya alt ucunda bulunan, bir yandan omurganın bel bölümüyle, öte yandan bacaklarla eklemlenen kemik çatı, havsala

YEĞİN

  1. [sıfat] Zorlu, katı, şiddetli
  2. Baskın, üstün, iyi

MUĞLA
...
ÖĞLEN

  1. [isim] Öğle
  2. Meridyen düzlemi, nısfınnehar

GÖĞEM

  1. [isim] Yeşile çalan mor renk
  2. [sıfat] Bu renkte olan

DOĞRU

  1. [sıfat] Bir ucundan öbür ucuna kadar yönü değişmeyen, eğri ve çarpık karşıtı
    • "Onun yaptıklarını doğru buluyor musunuz?"
    • "Çocuğun dediği doğru çıktı. Ana kız otelden gittiler." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Doğru doğru dosdoğru, bu işi yapan odur."
  2. Gerçek, yalan olmayan
    • "Doğru haber."
  3. Akla, mantığa, gerçeğe veya kurala uygun
    • "Bunları sana şimdiden söylemek daha doğrudur." (Aka Gündüz)
  4. [isim] Gerçek, hakikat
    • "Söyleyin doğrusunu, siz insanoğlunun ahlaklı olabileceğine inanmıyorsunuz." (Nurullah ataç)
  5. [isim] İki nokta arasındaki en kısa çizgi
    • "İki noktadan yalnız bir doğru geçebilir."
  6. [zarf] Yanlışsız, eksiksiz bir biçimde
    • "Çocuk doğru okudu."
  7. [zarf] Hiçbir yöne sapmadan, dosdoğru, doğruca
  8. [zarf] Yakın, yakınlarında
    • "Şafağa doğru otomobil sesi duyuldu." (Falih Rıfkı Atay)
  9. [edat] Karşı yönünce
    • "Yüzü sapsarı bir kadın iskeleye doğru yürüdü." (Sait Faik Abasıyanık)
  10. Yasa, yöntem ve ahlaka bağlı, dürüst, namuslu

EĞLEK

  1. [isim] Sürünün yazın öğle sıcağında dinlendiği gölgelik
  2. Yolcuların geceyi geçirdikleri yer, han, konak

BOĞUK

  1. [sıfat] Kısılmış (ses)
    • "Zeyno'nun birdenbire boğazından boğuk bir ses çıktı." (Halide Edip Adıvar)

ÇOĞUL

  1. [isim] Çokluk: Ordular. Geldik

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü