İçinde ğ olan 5 harfli 156 kelime var. İçerisinde Ğ harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ğ harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu ğ harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

IĞDIR
...
BAĞAN

  1. [isim] Vakti gelmeden ölü doğan yavru, düşük
  2. Ölü doğan kuzunun derisi

OĞLAK

  1. [isim] Keçi yavrusu

FARİĞ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Vazgeçmiş, çekilmiş
  2. Sıkıntısız, rahat
  3. Bir mülkün kullanma hakkını başkasına bırakan

SAĞIR

  1. [sıfat] İşitme duyusundan yoksun, işitmeyen (kimse)
    • "Bu başını döndüren, kulağını sağır eden seslere karşı elinden ne gelirdi ki..." (Yahya Kemal)
  2. Ses geçirmeyen
  3. Isıyı az veren, geç ısınan
    • "Sağır soba."
  4. Vurulduğu zaman ses vermeyen
    • "Sağır davul."
  5. İçi görülmeyen, donuk (cam)

BOĞUM

  1. [isim] Boğulmuş, sıkılmış yer
    • "Sağ elinin şehadet parmağının ilk boğumuyla tetiği çekti." (Ömer Seyfettin)
  2. Parmak, kamış, saz vb. bitkilerin şişkince bölümü
  3. İnce damarların veya sinirlerin yumak gibi toplandığı yer
    • "Lenf boğumları. Sinir boğumları."

ÇİĞİN

  1. [isim] Omuz

ÇOĞUN

  1. [zarf] Çok kez, sık sık, ekseriya
    • "Çoğun içinden geldiği gibi, algıladığım gibi yazıyorum." (Selim İleri)

YAĞIZ

  1. [sıfat] Esmer
    • "Yağız ve kuvvetli, analarının ardı sıra dokuzar onar gürbüz çocuk koşar." (Halikarnas Balıkçısı)
  2. Siyah
    • "Yağız atlar kişnedi, meşin kırbaç şakladı / Bir dakika araba yerinde durakladı." (Faruk Nafiz Çamlıbel)
  3. Yiğit
    • "Bunu o ilk zamanlardaki yağız savaşçı havasıyla dedi." (Atilla İlhan)

BUĞUR

  1. [isim] Buğra

SÖĞÜT

  1. [isim] Söğütgillerden, sulak yerlerde yetişen, yaprakları almaşık ve alt yüzleri havla örtülü büyük bir ağaç (Salix)

YIĞIŞ

  1. [isim] Yığma işi veya biçimi

GÖĞEM

  1. [isim] Yeşile çalan mor renk
  2. [sıfat] Bu renkte olan

BAĞIR

  1. [isim] Göğüs
    • "Yakup, ceketini, mintanını, içliğini çıkarmış, bağrını yağmura vermiş, bir heykel gibi sessiz ve kımıldamadan duruyor." (Tarık Buğra)
    • "En büyüğünü kaybeden halk sanatkârının birkaç mısrası ile türkü bize bağrı yanan Anadolu'nun feryadını getirecek." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
    • "İzmir'den kalkıp Mısır'a kadar beni görmeye, beni okşamaya, beni bağrına basıp sevmeye gelirdi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "Oğlum böyle bir şey yaparsa onu ölmüş farz ederim. Bir evladım vardı: Allah elimden aldı derim, bağrıma taş basarım." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Ok yayı ve dağda orta bölüm
    • "Sen onu bambaşka duygularla, heyecanlarla bağrına basmak isteyeceksin." (Erhan Bener)
  3. Ciğer, bağırsak vb. vücut boşluklarında bulunan organların ortak adı, ahşa

BAĞDA

  1. [isim] Ayağa vurulan, ipten, ağaçtan veya demirden yapılan köstek

KOĞUŞ

  1. [isim] Kışla, okul, tutukevi, hastane vb. kalabalık yerlerde, içinde birçok kimsenin yattığı veya barındığı büyük oda
    • "Koğuşlardan birinin penceresinden hasta bir çocuğun söylediği türkü geliyor." (Peyami Safa)
  2. Osmanlı Devleti'nde devşirilen çocuklara acemi ocağında eğitim ve öğretimin verildiği, birbirini izleyen yedi oda

YAĞIR

  1. [isim] Sırt, arka, iki kürek arası
  2. Atın omuzları arasındaki yer
  3. Çoğunlukla bu yerde eyer ve semerin açtığı yara
  4. Kel

İFRAĞ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir şeyi başka bir biçime çevirme
  2. Boşaltım

ÇAĞRI

  1. [isim] Birinin bir yere gelmesini isteme, davet
    • "Bu gizli çağrı neden icap ediyordu?" (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. Çağrı cihazı

İTEĞİ

  1. [isim] Un elerken dökülmemesi için yere serilen örtü

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü