İçinde ğ olan 3 harfli 23 kelime var. İçerisinde Ğ harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ğ harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu ğ harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

AĞA

  1. [isim] Geniş toprakları olan, sözü geçen, varlıklı kimse
    • "Bu köyün ağası ben miyim, o mu..." (Tarık Buğra)
  2. Halk arasında sayılan ve sözü geçen erkeklere verilen unvan
    • "Mehmet ağa. Hüseyin ağa."
  3. Büyük kardeş, ağabey
    • "Köye varınca ağamdan parasını muhakkak alır, sana veririm." (Etem İzzet Benice)
  4. Okuryazar olmayan yaşlı kimselerin adlarıyla birlikte kullanılan san
  5. [sıfat] Cömert, eli açık
  6. Koca
  7. Osmanlı İmparatorluğu'nda bazı kuruluşların başında bulunanlara verilen resmî san
    • "Yeniçeri ağası. Çarşı ağası."

YOĞ

  1. [isim] Eski Türklerde ölüler için yapılan tören

FİĞ

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Baklagillerden, hayvan yemi olarak yetiştirilen bir bitki (Vicia sativa)

ÇIĞ

  1. [isim] Dağın bir noktasından kopup yuvarlanan ve yuvarlandıkça büyüyen kar kümesi
  2. Bölme veya paravana

SIĞ

  1. [sıfat] Derinliği az, dibi yüzeyine yakın olan (göl, deniz, akarsu vb.)
    • "Mercan adaları sığ bir kayalığın etrafını alırlar." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Ayrıntıya inmeyen, yeterli olmayan, yüzeyde kalan
    • "Sığ düşünce."

LIĞ

  1. [isim] Alüvyon

ÇİĞ

  1. [sıfat] Pişmemiş veya az pişmiş
    • "Onların da belki merhume ve öksüzler hakkında söylenilecek bir fikirleri olurdu. Fakat şimdilik ne deseler çiğ düşecekti." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Onun o sözü pek çiğ kaçtı."
  2. Gözü rahatsız eden, göze batan (renk, ışık)
    • "Koca Mustafapaşa'daki berber Selim'in aynası karşısında çiğ renkleri buna benzeyen çok süslü bir resim asılıydı." (Refik Halit Karay)
  3. Yersiz ve yakışıksız
    • "Bu, benim gibi yaşını başını almış bir adam tarafından pek çiğ bir hareket olurdu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  4. Yaşının gerektirdiği görgüye ve olgunluğa erişmiş olmayan (kimse)
    • "Fakat Cemal Paşa, çiğ bir politikacı değildi." (Falih Rıfkı Atay)

EĞE

  1. [isim] Göğüs kafesini oluşturan, arkadan omurgaya, önden de göğüs kemiğine eklenen uzun, yassı ve eğri kemiklerden her biri, kaburga

DAĞ

  1. [isim] Yer kabuğunun çıkıntılı, yüksek, eğimli yamaçlarıyla çevresine hâkim ve oldukça geniş bir alana yayılan bölümü
    • "Bizim de kalbimizi kımıldatır yerinden / Toprağa diz vuruşu dağ gibi bir zeybeğin." (Faruk Nafiz Çamlıbel)
    • "Yalnız Efe'den kimsenin şikâyeti yokmuş. Ne kimseyi dağa kaldırırmış ne de fidye istermiş." (Ömer Seyfettin)
    • "Hay kör olası, dağların şenliği, bak şimdi de hanımın saksısını devirdi." (Memduh Şevket Esendal)

HUĞ

  1. [isim] Çubuk veya kamıştan yapılmış bağ ve bahçe kulübesi

AĞI

  1. [isim] Zehir

BÖĞ

  1. [isim] Eklem bacaklılardan, soluk sarı renkli, zehirli bir örümcek türü

LOĞ

  1. [isim] Yollarda, toprak damlarda yeri bastırmak veya tarlalarda toprağı ezmek için gezdirilen taş silindir

KIĞ

  1. [isim] Koyun, keçi veya deve pisliği

SAĞ

  1. [sıfat] Vücutta kalbin bulunduğu tarafın karşısında olan, sol karşıtı
    • "Sağ cebinde kocaman bir gazete tomarı görünüyordu." (Ömer Seyfettin)
    • "Binbaşının gayriihtiyari içi sızladı, yaşlı bir kadını dövmeye kalkmış gibi utanma hissi duyarak sağdan geri etti, başı önünde mağlup ve mahcup merdivenleri indi." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. [isim] Bu taraftaki yön
    • "Sağa dönmek. Sağdan yürümek."
  3. Ekonomi ve siyasette gelenekçi (görüş)
  4. [isim] Boksta sağ yumrukla vuruş

TUĞ

  1. [isim] Bazı kuşların tepelerinde bulunan uzunca tüy, sorguç
  2. Padişahların ve vezirlerin başlarına taktıkları başlıkların ön tarafında bulunan tüy veya püskül biçimindeki süs

YEĞ

  1. [sıfat] Bir başkasından daha çok beğenilip tercih edilen, üstün görülen, müreccah

ZAĞ

  1. [isim] Kılağı

YAĞ

  1. [isim] Birleşiminde stearik, oleik, palmitik asitlerle gliserin bulunan ve bunların oranlarına göre kıvamları değişen bitkisel veya hayvansal madde
  2. Vazelin, mazot gibi yağları andıran ve sanayide kullanılan bir mineral madde
    • "Yağı tükenmiş motor gibi duraklamış, kalmıştı." (Ercüment Ekrem Talu)
  3. Vücudun, atılması gereken amonyak, üre vb. maddelerini içine alarak deriden sızan ve ter kokusunu veren madde
  4. Güzel kokulu bitkilerden çıkarılan uçucu, kokulu ve sıvı madde
    • "Gül yağı."
  5. Abartılı övgü

CAĞ

  1. [isim] Parmaklık, korkuluk

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü