İçinde üş olan 5 harfli 43 kelime var. İçerisinde ÜŞ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında üş olan kelimeler listesine ya da Sonu üş ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

DÖKÜŞ
...
ÇÖZÜŞ

  1. [isim] Çözme işi veya biçimi

BÖLÜŞ

  1. [isim] Bölme işi veya biçimi
    • "Sağdan sola taksim etmiş örgüsün / Onar onar bölüşünü sevdiğim." (Ruhsati)

GÖRÜŞ

  1. [isim] Gözle bir şeyi algılama yetisi
  2. Cezaevi ve hastanede yapılan ziyaret
  3. Bir olay, varlık veya düşünce üzerinde varılan yargı, fikir
  4. Benzerlerinden ayıran özellik, konsept

MÜŞİR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Mareşal
    • "Sakarya zaferi ile gazi ve müşir Mustafa Kemal Paşa tam otoritesini elde etmiştir." (Falih Rıfkı Atay)

PELÜŞ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bir yüzü uzun tüylü, yumuşak ve parlak, kadifeye benzer bir kumaş türü

GÜMÜŞ

  1. [isim] Atom numarası 47, atom ağırlığı 107,88, yoğunluğu 10,5 olan, 960 °C'ye doğru sıvı durumuna geçen, parlak beyaz renkte, kolay işlenir ve tel durumuna gelebilen element (simgesi Ag)
  2. [sıfat] Bu elementten yapılmış
    • "Boynundan asılmış gümüş bir köstek taşırdı." (Yahya Kemal Beyatlı)

ÜŞENÇ

  1. [isim] Üşenme, üşengeçlik
    • "Doğruyu aramanın üşenci ruhlara çöktü mü?" (Sait Faik Abasıyanık)

DÜŞEŞ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Oyunda, atılan zarlardan ikisinin de altı benekli olan yanlarının üste gelmesi
    • "Terlikçi İhsan, üst üste iki düşeş atmakla marsı sağlamış gibiydi." (Haldun Taner)
  2. Umulmayan iyi bir rastlama
    • "Sizin buraya uğramanız bir düşeş oldu."

DÜŞME

  1. [isim] Düşmek işi

KÜŞNE

  1. [isim] Karaburçak

BÜKÜŞ

  1. [isim] Bükme işi veya biçimi
    • "Her büküşünde yaradan koyu, kalın bir kan tabakası kabarıyordu." (Refik Halit Karay)

SÖVÜŞ

  1. [isim] Sövme işi veya biçimi
    • "Ama sıtma doktoruna değil, kendisinedir bu sövüş." (Tarık Buğra)

SÖKÜŞ

  1. [isim] Sökme işi veya biçimi

YÜZÜŞ

  1. [isim] Yüzme işi veya biçimi
    • "Sevdalı yüzüşlerde yunuslar / Yol gösteriyordu." (Yahya Kemal Beyatlı)

SÖĞÜŞ

  1. [isim] Soğuk olarak yenen haşlanmış et
  2. Üzerine yağ ve limon konulmadan ve birbirine karıştırılmadan yenen dilimlenmiş domates, salatalık vb

ÖLÇÜŞ

  1. [isim] Ölçme işi veya biçimi

ÇÖKÜŞ

  1. [isim] Çökme işi veya biçimi, inhitat
  2. Yıkılma
    • "Yapıların depremde çöküşü korkunçtu."
  3. Çömelip yere oturuş
    • "Devenin çöküşü."
  4. Devletlerin veya uygarlıkların son bulması, mahvolması, inhitat
    • "Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküş yılları."

RÜKÜŞ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. Gülünç bir biçimde giyinip süslenen (kadın)
    • "Sadece kasabanın adam çekiştirmesinden başka bir şey bilmeyen seviyesiz ve rüküş kadınlarını tenkit ediyordu." (Reşat Nuri Güntekin)

DÜŞÜT

  1. [isim] Düşük

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü