İçinde üzün olan 23 kelime var. İçerisinde ÜZÜN bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında üzün olan kelimeler listesine ya da Sonu üzün ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
HÜZÜNLENEBİLMEK
HÜZÜNLENDİRMEK, HÜZÜNLENEBİLME
HÜZÜNLENDİRME
ÜZÜNTÜSÜZLÜK
HÜZÜNLENMEK, HÜZÜNSÜZLÜK
HÜZÜNLENİŞ, HÜZÜNLENME, HÜZÜNLÜLÜK
ÜZÜNTÜSÜZ
GÜNDÜZÜN, HÜZÜNSÜZ, ÜZÜNTÜLÜ, YÜZÜNDEN
HÜZÜNLÜ, SÜZÜNTÜ, ÜZÜNÇLÜ, YÜZÜNCÜ
ÜZÜNTÜ
GÜZÜN, HÜZÜN, ÜZÜNÇ
N Z Ü Ü Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
NÜ, ÜN
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- HÜZÜNLENEBİLMEK
- ...
- HÜZÜNLENDİRMEK
-
-
[-i]
Hüzünlü duruma getirmek
- "Bütün eski plaklar insanı hüzünlendirir." (Atilla İlhan)
-
[-i]
Hüzünlü duruma getirmek
- HÜZÜNLENEBİLME
- ...
- HÜZÜNLENDİRME
-
-
[isim]
Hüzünlendirmek işi
-
[isim]
Hüzünlendirmek işi
- ÜZÜNTÜSÜZLÜK
- ...
- HÜZÜNLENMEK
-
-
[nsz]
Hüzünlü duruma gelmek, hüzün duymak
-
[nsz]
Hüzünlü duruma gelmek, hüzün duymak
- HÜZÜNSÜZLÜK
-
-
[isim]
Hüzünsüz olma durumu
- "Annemin bütün çizgileri aşağı çekik yüzünde bile âdeta bir hüzünsüzlük var." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[isim]
Hüzünsüz olma durumu
- HÜZÜNLENME
-
-
[isim]
Hüzünlenmek işi
-
[isim]
Hüzünlenmek işi
- HÜZÜNLÜLÜK
- ...
- HÜZÜNLENİŞ
-
-
[isim]
Hüzünlenme işi veya biçimi
-
[isim]
Hüzünlenme işi veya biçimi
- ÜZÜNTÜSÜZ
-
-
[sıfat]
Üzüntüsü olmayan, sıkıntısız, acısız
-
[zarf]
Üzüntüsüz bir biçimde, üzüntüsü olmadan
-
[sıfat]
Üzüntüsü olmayan, sıkıntısız, acısız
- GÜNDÜZÜN
-
-
[zarf]
Gündüz vaktinde
-
[zarf]
Gündüz vaktinde
- ÜZÜNTÜLÜ
-
-
[sıfat]
Üzüntüsü olan, acılı, müteessir
- "Ara sıra, saate üzüntülü bir göz atıyordu." (Peyami Safa)
-
Üzüntü veren
- "Onu güldüren ve bizi ağlatan bu uzun ve üzüntülü oyun feleğin sabrını tüketti." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[zarf]
Üzüntülü bir biçimde, üzüntülü olarak
-
[sıfat]
Üzüntüsü olan, acılı, müteessir
- YÜZÜNDEN
-
-
[zarf]
Nedeniyle
- "O da çocuklar yüzünden alışmış, onlar yüzünden daha uygun görmüş, karısına anne derdi." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[zarf]
Nedeniyle
- HÜZÜNSÜZ
-
-
[sıfat]
Hüznü olmayan, şen (kimse)
-
[sıfat]
Hüznü olmayan, şen (kimse)
- SÜZÜNTÜ
-
-
[isim]
Bir sıvıyı süzerek elde edilen tortu
-
Vücut suyunun dışarı atılması sırasında böbrekte kıvrımlı kanalcıklara geçen ve içinde çeşitli kimyasal maddeler bulunan sıvı
-
[isim]
Bir sıvıyı süzerek elde edilen tortu
- ÜZÜNÇLÜ
-
-
[sıfat]
Üzüntülü
- "İçlerinden biri titrek ve üzünçlü bir sesle hicazkâr üzerinde gezinmeye başladı." (Salâh Birsel)
-
[sıfat]
Üzüntülü
- HÜZÜNLÜ
-
-
[sıfat]
Gönle üzgünlük veren, iç kapanıklığına yol açan
- "Bir şey söylemeyerek hüzünlü bir hâlde gazetesinin başka sütunlarına geçer." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[sıfat]
Gönle üzgünlük veren, iç kapanıklığına yol açan
- YÜZÜNCÜ
-
-
[sıfat]
Yüz sayısının sıra sıfatı, sırada doksan dokuzuncudan sonra gelen
-
[sıfat]
Yüz sayısının sıra sıfatı, sırada doksan dokuzuncudan sonra gelen
- ÜZÜNTÜ
-
-
[isim]
Olması istenilmeyen olaylardan doğan ruh tedirginliği, teessür
- "Sesinde bir üzüntü hatta bir sitem sezdim." (Aka Gündüz)
- "Üzüntü versin diye ara sıra uydurduğu yalanların tesiri altında kalmıştım." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Olması istenilmeyen olaylardan doğan ruh tedirginliği, teessür