İçinde üzü olan 8 harfli 13 kelime var. İçerisinde ÜZÜ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında üzü olan kelimeler listesine ya da Sonu üzü ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

YÜZÜLMEK

  1. [nsz] Yüzme işi yapılmak
    • "Bu suda yüzülmez."
  2. Derisi çıkarılmak
    • "Koyun yüzüldü."
  3. Sömürülmek

BÜZÜKTAŞ

  1. [isim] Kafa dengi arkadaş, kafadar

GÜNDÜZÜN

  1. [zarf] Gündüz vaktinde

HÜZÜNSÜZ

  1. [sıfat] Hüznü olmayan, şen (kimse)

ÜZÜNTÜLÜ

  1. [sıfat] Üzüntüsü olan, acılı, müteessir
    • "Ara sıra, saate üzüntülü bir göz atıyordu." (Peyami Safa)
  2. Üzüntü veren
    • "Onu güldüren ve bizi ağlatan bu uzun ve üzüntülü oyun feleğin sabrını tüketti." (Yahya Kemal Beyatlı)
  3. [zarf] Üzüntülü bir biçimde, üzüntülü olarak

BÜZÜŞMEK

  1. [nsz] Büzülerek alan hacmini küçültmek, kırışmak
  2. Kasılmak

TÜZÜKSEL
...
ÜZÜCÜLÜK
...
SÜZÜŞMEK
...
BÜZÜLMEK

  1. [nsz] Büzme işi yapılmak
    • "Sağ gözünün kuyruğu çiçek bozuğundan hafifçe büzülmüştü." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Ankara'ya kadar bir köşeye büzülüp kaldım." (Aka Gündüz)
  2. [-e] Korku, şaşkınlık, soğuk vb. etkenlerle bir kenara sinmek, bir kenara çekilmek
    • "Geniş hasırlı sofanın bir kenarına da biz büzülmüştük." (Falih Rıfkı Atay)

SÜZÜLMEK

  1. [nsz] Süzme işine konu olmak
    • "Bal süzüldü."
  2. Akmak
    • "Gözlerimden yaşlar süzüldü."
  3. Kuş kanatları gerili olarak görünür bir hareket yapmadan havada ilerlemek
    • "Kuş, gene havada süzülüp daireler çiziyor." (Memduh Şevket Esendal)
  4. Sessizce ve görünür bir hareket yapmadan ilerlemek
    • "Baktım süzülüp geçti açıktan iki sandal." (Yahya Kemal Beyatlı)
  5. İnsan sessiz, gizlice ve kayıyormuş gibi gitmek
    • "Bir daha vurdum ve cevap alamayınca her zaman yaptığım gibi usulca kapıyı açıp içeri süzüldüm." (Haldun Taner)
  6. Göz baygınlaşmak, mahmurlaşmak
    • "Bu sözleri söylerken mebusun gözleri süzülerek ufalıyordu." (Peyami Safa)
  7. Uyumlu bir biçimde ve salınarak yürümek
    • "Bir tanesinin elinde-muhakkak çalmış olacak- bir şık şemsiye, o günün sosyete hanımlarını taklit ederek kırıtıyor, süzülüyorlardı." (Halide Edip Adıvar)
  8. Yüzüne nazlı bir anlam vermek
  9. Çok zayıflamak
    • "Yedi sekiz gün içinde kızcağız, süzülmüş, solmuş, gözleri çukura kaçmıştı." (Memduh Şevket Esendal)

YÜZÜNDEN

  1. [zarf] Nedeniyle
    • "O da çocuklar yüzünden alışmış, onlar yüzünden daha uygun görmüş, karısına anne derdi." (Sait Faik Abasıyanık)

DÜZÜLMEK

  1. [nsz] Düzme işine konu olmak veya düzme işi yapılmak
    • "O araba önde, öteki arabalar arkada, süvariler ve yayalar yola düzüldüler." (Sait Faik Abasıyanık)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü