İçinde üze olan 8 harfli 20 kelime var. İçerisinde ÜZE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında üze olan kelimeler listesine ya da Sonu üze ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E Z Ü Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
ZE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MÜZEKKER
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Eril
-
[sıfat]
Eril
- DÜZELTME
-
-
[isim]
Düzeltmek işi, tashih
-
Reform, iyileştirme, ıslahat
-
Düzelti
-
[isim]
Düzeltmek işi, tashih
- DÜZELTİM
-
-
[isim]
Düzeltme işi
- "Bir dilde düzeltim, kimi zaman da reform gereksemesinin birçok nedenleri olabilir." (Fahir İz)
-
[isim]
Düzeltme işi
- MÜZEBZEP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bozuk (yönetim)
-
Çok karışık, karmakarışık
-
[sıfat]
Bozuk (yönetim)
- FÜZEATAR
-
-
[isim]
İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana otomatik füzeler atan bazı silahlar
-
[isim]
İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana otomatik füzeler atan bazı silahlar
- DÜZELTİŞ
- ...
- DÜZELMEK
-
-
[nsz]
Düz duruma gelmek, düzleşmek
- "Burada toprak basıla basıla düzelmiş."
-
Kötü, bozulmuş bir durumdayken düzenli duruma gelmek
- "İşler düzeldi. Vapur seferleri düzeldi."
-
Soğuk ve yağış azalmak
-
Hasta iyileşmek
- "Sen merak etme, yavrucak yakında düzelir." (Halikarnas Balıkçısı)
-
[nsz]
Düz duruma gelmek, düzleşmek
- ÜZERİNDE
-
-
[zarf]
Üstünde
- "Donanan minareler sanki yolun üzerinde yakılan meşalelerdir." (Ruşen Eşref Ünaydın)
- "Klasik yazarlarımızın yapıtları üzerinde durmak, hepimiz için bir görev." (Selim İleri)
- "Hasılı ne yaptı yaptı, elektrikli süpürge üzerinde kaldı." (Haldun Taner)
-
... ile ilgili, üzerine
- "Hacı Ömer'in hatırı için gecelerce başımı soğuk su ile ıslatarak kitaplar üzerinde çalıştım." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[zarf]
Üstünde
- GÜZELLİK
-
-
[isim]
Estetik bir zevk, coşku, hoşlanma duygusu uyandıran nitelik, hüsün
- "Güzellik de uçar gider, zenginlik de erir biter." (Haldun Taner)
-
Okşayıcı söz veya davranış, iyilik, yumuşaklık
- "Onu sertlik değil, güzellik yola getirir."
-
Ahlak ve fikrî nitelikleriyle hayranlık uyandıran şey
-
Güzel olan bir kimsenin niteliği
- "Güzelliğin on para etmez / Bu bendeki aşk olmasa." (Âşık Veysel)
-
[isim]
Estetik bir zevk, coşku, hoşlanma duygusu uyandıran nitelik, hüsün
- YÜZERLİK
-
-
[sıfat]
Yüz tanesi bir arada olan
- "Yüzerlik yumurta sandığı."
-
[sıfat]
Yüz tanesi bir arada olan
- MÜZEHHEP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Altın suyuna batırılmış olan
-
Yaldızla süslenmiş, yaldızlanmış
-
[sıfat]
Altın suyuna batırılmış olan
- DÜZENBAZ
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[sıfat]
Hile yoluyla aldatan, hile yapan
-
[sıfat]
Hile yoluyla aldatan, hile yapan
- YÜZEYSEL
-
-
[sıfat]
Yüzey ile ilgili, sathi
-
Derine inmeyen, gelişigüzel, ayrıntılı olmayan, sathi
-
[sıfat]
Yüzey ile ilgili, sathi
- TÜZELLİK
- ...
- MÜZEYYEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Süslenmiş, bezenmiş
-
[sıfat]
Süslenmiş, bezenmiş
- DÜZEYSİZ
-
-
[sıfat]
Belli bir düzeyi olmayan, seviyesiz (kimse)
-
[sıfat]
Belli bir düzeyi olmayan, seviyesiz (kimse)
- DÜZENSİZ
-
-
[sıfat]
Düzeni olmayan veya düzeni bozuk, karışık, tertipsiz, intizamsız, gayrimuntazam
- "Düzensiz nüfus artışı sadece yoksulluğu artırmaya yarıyor." (Haldun Taner)
-
Sistemsiz
-
[sıfat]
Düzeni olmayan veya düzeni bozuk, karışık, tertipsiz, intizamsız, gayrimuntazam
- GÜZERGAH
- ...
- GÜPGÜZEL
-
-
[sıfat]
Çok güzel
- "Âlemin güpgüzel kızını hiç bırakırlar mı sana?" (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Çok güzel
- ÜZENGİLİ
-
-
[sıfat]
Üzengisi bulunan
-
[sıfat]
Üzengisi bulunan