İçinde ütü olan 8 harfli 22 kelime var. İçerisinde ÜTÜ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ütü olan kelimeler listesine ya da Sonu ütü ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KÖRKÜTÜK
-
-
Kendini bilmeyecek kadar çok (sarhoş, âşık vb.)
-
Kendini bilmeyecek kadar çok (sarhoş, âşık vb.)
- ÜTÜLENİŞ
- ...
- ÜTÜLENME
-
-
[isim]
Ütülenmek işi
-
[isim]
Ütülenmek işi
- KÜSKÜTÜK
-
-
[sıfat]
Çok sarhoş
-
[zarf]
Çok sarhoş bir biçimde, çok sarhoş olarak
- "Sarhoşlar gibi meçhul bir istikamete doğru küskütük ilerliyorsun." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Çok sarhoş
- FÜTÜRİST
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Gelecekçi
-
[isim]
Gelecekçi
- PÜTÜRSÜZ
-
-
[sıfat]
Pütürü olmayan
-
[sıfat]
Pütürü olmayan
- BÜTÜNSEL
-
-
[sıfat]
Bütün niteliğinde olan, bütünle ilgili, total
-
[sıfat]
Bütün niteliğinde olan, bütünle ilgili, total
- KÜTÜKLÜK
-
-
[isim]
İçine şarjöre geçirilmiş tüfek fişeği konulan ve palaska kayışına geçirilen kösele çanta, fişeklik
-
[isim]
İçine şarjöre geçirilmiş tüfek fişeği konulan ve palaska kayışına geçirilen kösele çanta, fişeklik
- ÜTÜLETME
-
-
[isim]
Ütületmek işi
-
[isim]
Ütületmek işi
- FÜTÜVVET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Dinî ve mesleki birlik, esnaf teşkilatı
-
[isim]
Dinî ve mesleki birlik, esnaf teşkilatı
- BÜTÜNLÜK
-
-
[isim]
Bütün olma durumu, tamamiyet
- "Ulusal birlik adına dış politikadaki bütünlük tam olmalıydı." (Çetin Altan)
-
[isim]
Bütün olma durumu, tamamiyet
- BÜTÜNCÜL
-
-
[sıfat]
Totaliter
-
[sıfat]
Totaliter
- BÜTÜNLER
-
-
[sıfat]
Bütün durumuna getiren veya bütün durumuna getirmek için eklenen, mütemmim
-
[sıfat]
Bütün durumuna getiren veya bütün durumuna getirmek için eklenen, mütemmim
- ÖĞÜTÜLME
-
-
[isim]
Öğütülmek işi
-
[isim]
Öğütülmek işi
- TÜTÜNLÜK
-
-
[isim]
Tütün ekilen yer, tütün tarlası
-
Hayvanın sırt bölgesinden çıkarılan pastırmalık et
-
Sırtın kuyruğa yakın yerinden yapılmış en gevrek pastırma
-
[isim]
Tütün ekilen yer, tütün tarlası
- ÖĞÜTÜLÜŞ
-
-
[isim]
Öğütülme işi veya biçimi
-
[isim]
Öğütülme işi veya biçimi
- ÜTÜLEMEK
-
-
[-i]
Ütü ile buruşukluklarını gidermek
- "Bir erkek, hizmetçisini sevse ondan daha iyi kimsenin çamaşır ütüleyemeyeceğine inanır." (Refik Halit Karay)
-
Alevde tüylerini veya kabuğunu yakıp gidermek
- "Çakmak kıvılcım çıkardı, çıkarmasıyla pof diye gaz parladı ve zaten seyrek olan kirpiklerimi ütüledi." (Burhan Felek)
-
[-i]
Ütü ile buruşukluklarını gidermek
- ÜTÜCÜLÜK
-
-
[isim]
Ütücü olma durumu
-
[isim]
Ütücü olma durumu
- ÜRKÜTÜCÜ
-
-
[sıfat]
Ürküntüye yol açan (şey)
- "Boğukluğu benim kulağıma da ürkütücü gelen bir sesle sordum." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Ürküntüye yol açan (şey)
- YÜRÜTÜCÜ
-
-
[isim]
Yürütme yetkisini kullanan kimse
-
[isim]
Yürütme yetkisini kullanan kimse