İçinde üt olan 8 harfli 91 kelime var. İçerisinde ÜT bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında üt olan kelimeler listesine ya da Sonu üt ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- YÜRÜTMEK
-
-
[-i]
Yürüme işini yaptırmak, yürümesini sağlamak
-
Gerektiği gibi yapmak, uygulamak
- "İşlerini eskisi gibi yürütüyorlar."
-
Bir yargıyı yerine getirmek, uygulamak
-
[nsz]
Kabul edilmesi veya tartışılması için bildirmek, açıklamak, öne sürmek
- "Mütalaa yürütmek. Muhakeme yürütmek."
-
İşinden veya bulunduğu yerden çıkarmak
- "Seni, teğmene bel bağlayıp girdiğin bisküvi fabrikasından nasıl yürüttülerdi." (Haldun Taner)
-
Habersiz olarak almak, çalmak
- "Bizim kalemi yürütmüşler."
-
[-i]
Yürüme işini yaptırmak, yürümesini sağlamak
- BÖLÜTSÜZ
-
-
[sıfat]
Bölütlere, halkalara ayrılmamış olan
-
[sıfat]
Bölütlere, halkalara ayrılmamış olan
- TÜTSÜLÜK
-
-
[isim]
Tütsü kabı, buhurdan, buhurluk
-
[isim]
Tütsü kabı, buhurdan, buhurluk
- ZÜMRÜTSÜ
-
-
[sıfat]
Zümrüdü andıran, zümrüde benzeyen, zümrüt gibi
-
[sıfat]
Zümrüdü andıran, zümrüde benzeyen, zümrüt gibi
- BÜTÜNLER
-
-
[sıfat]
Bütün durumuna getiren veya bütün durumuna getirmek için eklenen, mütemmim
-
[sıfat]
Bütün durumuna getiren veya bütün durumuna getirmek için eklenen, mütemmim
- FÜTÜVVET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Dinî ve mesleki birlik, esnaf teşkilatı
-
[isim]
Dinî ve mesleki birlik, esnaf teşkilatı
- KÜSKÜTÜK
-
-
[sıfat]
Çok sarhoş
-
[zarf]
Çok sarhoş bir biçimde, çok sarhoş olarak
- "Sarhoşlar gibi meçhul bir istikamete doğru küskütük ilerliyorsun." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Çok sarhoş
- LÜTESYUM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Atom numarası 71, atom ağırlığı 175 olan, iterbiyumun çözüşmesi ile oluşan, renksiz tuzlar veren, henüz uygulama alanı olmayan çok ender bir element (simgesi Lu)
-
[isim]
Atom numarası 71, atom ağırlığı 175 olan, iterbiyumun çözüşmesi ile oluşan, renksiz tuzlar veren, henüz uygulama alanı olmayan çok ender bir element (simgesi Lu)
- SÜTYENCİ
-
-
[isim]
Sütyen diken ve satan kimse
-
[isim]
Sütyen diken ve satan kimse
- SÜTLENME
-
-
[isim]
Sütlenmek işi
-
[isim]
Sütlenmek işi
- ÜTÜCÜLÜK
-
-
[isim]
Ütücü olma durumu
-
[isim]
Ütücü olma durumu
- BÜSBÜTÜN
-
-
[zarf]
İyiden iyiye, iyice, tamamen, tamamıyla, temelli
- "Seçim günleri yaklaştıkça iki komşu da propaganda faaliyetini büsbütün artırdılar." (Haldun Taner)
-
[zarf]
İyiden iyiye, iyice, tamamen, tamamıyla, temelli
- MÜTEVAZİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Birbirine paralel olan
-
[sıfat]
Birbirine paralel olan
- PÜTÜRSÜZ
-
-
[sıfat]
Pütürü olmayan
-
[sıfat]
Pütürü olmayan
- FÜTÜRİZM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Gelecekçilik
-
[isim]
Gelecekçilik
- MÜTEAKİP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Arkadan gelen, ardı sıra gelen, ardı sıra
-
[zarf]
-den sonra
- "Dersi müteakip... müdürle görüştüm."
-
[sıfat]
Arkadan gelen, ardı sıra gelen, ardı sıra
- TERÜTAZE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Çok taze, körpe
- "Frenk illerinde ... tenorların akbabaya dönmüş, kartlaşmışlarına bile terütaze kızlar gönül verirlermiş." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Çok taze, körpe
- ÜRKÜTMEK
-
-
[-i]
Ürküntü vermek
-
Korkutup kaçırmak
- "Avcı, elinde ipi silkeleyerek hafif, sanki balıklarını ürkütmek istemiyormuş gibi yavaş yavaş ağını çekiyordu." (Memduh Şevket Esendal)
-
Herhangi bir etkiyle bitkinin gelişmesini engellemek
-
Korkutmak
- "Bu kadar büyük bir adamın huzuruna çıkmak ihtimali bile beni ürkütüyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Kuşkulandırmak
- "Ali Rıza Bey hemen kendini topladı. Münasebetsiz bir şey yaparak arkadaşını ürkütmekte mana yoktu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[-i]
Ürküntü vermek
- ÜTÜLEMEK
-
-
[-i]
Ütü ile buruşukluklarını gidermek
- "Bir erkek, hizmetçisini sevse ondan daha iyi kimsenin çamaşır ütüleyemeyeceğine inanır." (Refik Halit Karay)
-
Alevde tüylerini veya kabuğunu yakıp gidermek
- "Çakmak kıvılcım çıkardı, çıkarmasıyla pof diye gaz parladı ve zaten seyrek olan kirpiklerimi ütüledi." (Burhan Felek)
-
[-i]
Ütü ile buruşukluklarını gidermek
- TEMERRÜT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Dikkafalılık, kafa tutma, direnme
-
Ek faiz ödememe durumu
-
Herhangi bir sebebe dayanmaksızın borcu ödememekte direnme, direnim
-
[isim]
Dikkafalılık, kafa tutma, direnme