İçinde üt olan 6 harfli 31 kelime var. İçerisinde ÜT bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında üt olan kelimeler listesine ya da Sonu üt ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ÜTÜLÜK
...
ÜTOPYA

Kelime Kökeni : Yunanca

  1. [isim] Gerçekleştirilmesi imkânsız tasarı veya düşünce

TÜTMEK

  1. [nsz] Duman veya buhar çıkarmak
    • "Dumanı tütmekte olan bir vapuru görerek artık yerine dönmeyi akıl etti." (Haldun Taner)
  2. Dumanı geri vermek
    • "Kahvelerin içi tüten ocakla göz gözü görmez bir hâldeydi." (Sait Faik Abasıyanık)
  3. Yaşamak, varlığını sürdürmek
    • "Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak, / Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak." (Mehmet Akif Ersoy)
  4. İyi veya kötü kokmak

KATGÜT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Ameliyatlarda yaraları dikmek için kullanılan, bağırsaktan yapılmış iplik

FLÜTÇÜ

  1. [isim] Flüt çalan kimse

ÜTOPİK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Ütopyaya dayanan, ütopya ile ilgili

SÜTSÜZ

  1. [sıfat] İçinde süt bulunmayan, süt katılmadan yapılan
    • "Sütsüz irmik helvası."
  2. Az süt veren
    • "Sütsüz inek."
  3. Körpe olmayan, kart
    • "Sütsüz mısır."
  4. Kötü soydan gelen, sütü bozuk (kimse)
    • "Merhametli bir kadın için böyle sütsüz mahluklarla uğraşmak ne uzak!" (Reşat Nuri Güntekin)

HÜTHÜT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Çavuş kuşu

SÜTKIZ

  1. [isim] Bir kadının kendi çocuğu değilken emzirdiği ve kocasıyla birlikte evlat olarak benimsediği kız çocuk
    • "Siz bizim hanımefendinin ölen kocasının erkek kardeşinin sütkızı imişsiniz." (Peyami Safa)

ÖĞÜTÜŞ

  1. [isim] Öğütme işi veya biçimi

ÜŞÜTME

  1. [isim] Üşütmek durumu

TELEÜT
...
KÜSKÜT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Çit sarmaşığıgillerden, ince uzun ipliksi saplarıyla, asma, baklagiller ve bazı meyve ağaçlarına sarılarak onları sömüren, klorofilsiz bir asalak bitki, şeytansaçı, bağboğan (Cuscuta)

ÜTÜSÜZ

  1. [sıfat] Ütülenmemiş veya ütüsü bozulmuş
    • "Ütüsüz ve beli oturmamış pantolonunu çekti." (Tarık Buğra)

ÖĞÜTME

  1. [isim] Öğütmek işi
    • "Bizim oralarda buğdaylarını öğütmeye gelip değirmende kalan köylülere nöbetçi derler." (Memduh Şevket Esendal)

LÜTFEN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [zarf] Birinden bir şey isterken "dilerim, rica ederim" anlamında kullanılan bir söz
    • "Lütfen yukarıya teşrif buyurun beyefendi!" (Osman Cemal Kaygılı)
  2. İstemeyerek, gönülsüz bir biçimde
    • "Aylarca sonra lütfen uğradı."

SÜTLAÇ

  1. [isim] Süt, şeker ve pirinçten yapılan bir tür tatlı, sütlü

GLÜTEN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Katı cisimlerin parçalarını birbirine yapıştıran bir tür madde
  2. Tahıl unlarından nişasta çıkarıldıktan sonra geri kalan albüminli madde

ZÜMRÜT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Cam parlaklığında, yeşil renkte, saydam bir süs taşı, doğal alüminyum ve berilyum silikatı
    • "Şu zümrüt gibi Kuşdili deresi burnumuzun önünde de bir sandalla bir defa bile dolaşamadık." (Sermet Muhtar Alus)
  2. [sıfat] Bu taştan yapılmış olan
    • "Parmağındaki zümrüt yüzüğü ile bu salonda herkesin saygı gösterdiği bir varlıktı." (Memduh Şevket Esendal)
  3. [isim] Koyu yeşil renk
  4. [sıfat] Bu renkte olan
    • "Zümrüt çayırlar."

ÖĞÜTÇÜ

  1. [isim] Öğüt veren kimse, nasihatçi
  2. Vaiz

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü